K24 ÖZEL - 21 yıllık Kürtçe dergi

İsveç’te yayımlanan Kürtçe dergi Bîrnebûn, 1997’den beri birçok Kürtçe makale, yazı, haber ve söyleşiyle okurunun karşısına çıkıyor.

KONYA (K24)

İsveç’te yayımlanan Kürtçe dergi Bîrnebûn, 1997’den beri birçok Kürtçe makale, yazı, haber ve söyleşiyle okurunun karşısına çıkıyor.

Almanya’da farklı siyasi oluşumlardan gelen bir grup Kürt aydını, dergi çıkarma konusunda anlaşarak, 1997 kışında derginin ilk sayısıyla okurlarının karşısına çıktı. İlk sayısı Almanya’da çıkan Bîrnebûn dergisi, ikinci sayıdan itibaren Apec Yayınevi’nin desteğiyle İsveç’te yayımlanmaya devam etti.

Orta Anadolu Kürtleri’nin tarihi, sosyolojisi, coğrafyası, etnolojisi, folkloru ve dili; bugüne kadar incelenmemiş, belge ve bilgilerin ortaya çıkarılması, sözlü kaynakların yazılı hale getirilmesi derginin en önemli hedefleri arasında yer alıyor.

Yayın hayatına başladığı ilk sayılarda ağırlıklı olarak Türkçe çıkan dergi, sonraki sayılarda daha çok Kürtçe çıkmaya başladı. Genç Kürt yazarların dergiye sunduğu katkı, dergi çalışanlarının Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde kendi anadillerine yönelik ilgisi gibi nedenlerle dergi tamamen Kürtçe yayınlanmaya başladı.

Üstelik derginin 20’inci yılıyla birlikte Kürtçe dışında başka bir dilde yayın yapılmayacağı duyurusu yapıldı. 

“Orta Anadolu Kürtlerinin Politika, Sanat ve Kültür Dergisi” üst başlığıyla yayımlanan ve 20 yıldır varlığını sürdüren Bîrnebûn dergisinde, Anadolu Kürtleri’yle ilgili sayısız sözlü kaynak yazıya geçirildi.

Derginin şu ana kadar 71 sayısı çıktı.

Orta Anadolu Kürtleriyle ilgili araştırma kitabı da bulunan yazar Nuh Ateş, aynı zamanda Bîrnebûn’un kurucularından. Derginin bir kültür, sanat ve inceleme dergisi olduğunu söyleyen Ateş, derginin 3 önemli alanının olduğunu söyledi.

K24’e konuşan Nuh Ateş, bu üç alanı şöyle sıraladı:

“Birincisi Orta Anadolu Kürtlerinin kimliği, kültürü ve tarihini tanıtmak ve yeniden hatırlatmak; ikincisi şarkıları, türküleri, deyişleri; büyüklerin sözlerini ve geçmişteki oyunları araştırarak bir biraraya getirmek; üçüncüsü ise Kürtçe okuma ve yazmayı teşvik etmek amaçlarımız arasındadır.”

Birçok Orta Anadolu Kürt’ünün dergi sayesinde Kürtçe’ye merak saldığını ve dili öğrendiğini belirten Ateş, “Bîrnebûn ilk sayılarında Türkçe ve Kürtçe çıkıyordu. Ancak 67’nci sayımızdan itibaren sadece Kürtçe çıkma kararı aldık” dedi. 

K24’e konuşan şair Seyfi Doğan ise, Bîrnebûn’un manifestosunda “Ortak bir dil, dilin geliştirilmesi, kendini tanıma, kimliğin kolektif arayışı; dil, kültür ve ortak paydanın kaybolmasına karşı mücadele, kaybolan değerleri yeniden diriltmek ile yeni kuşakla iletişimi kolaylaştırmak,” gibi ifadelerin yer aldığını söyledi.

Kürdolog, tarihçi ve yazar Mehmet Bayrak, Batılı araştırmacıların gerek Kürdistan, gerek Horasan’la ilgili 200 yıla varan araştırmalar yaptıkları halde, Orta Anadolu Kürtleri konusunda araştırma yapmadıklarını söyleyerek, derginin çıkış nedenlerinden birinin de bu olduğunu söyledi.

K24’e konuşan Bayrak, “Örneğin Moltke’nin Poujoulat’ın, Müllbach’ın, Hogart’ın ve Perrot’un Orta Anadolu Kürdleriyle ilgili birçok çalışması söz konusu. Biz, bu çalışmaları da dergide derledik, yayınladık. Bunun bir ihtiyaç olduğunu düşündük” dedi.

“Bîrnebûn dergisinin yayına başladığı yıllar, 90'lar, o zamana kadar sessiz, sedasız varlıklarını devam ettiren, kimsenin pek farkında olmadığı, Anadolu bozkırlarındaki Kürt nüfusunun ‘ayyuka çıktığı’ yıllardı” diyen araştırmacı Reben Celikan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kürt tarihinde nadir görülen bir şeyi gerçekleştirmiştir Bîrnebûn, sözlü anlatım geleneğini yazıya dökmüş ve böylece yazının sihirli gücünü kullanarak Anadolu Kürtler'inin varlığını, benliğini, tarihini, kültürünü bu zaman dilimine demirlemiştir. Yapmadıkları, yapamadıkları için birçok eleştiriler yöneltebiliriz Bîrnebûn'a ama yaptıkları ile tarihe geçmiştir.”

K24’e konuşan Celikan, Bîrnebûn dergisine yapmadıkları ya da yapamadıkları şeyler için birçok eleştirinin de yöneltilebileceğini belirterek, “Birkaç nesil sonra unutulacak olan, Anadolu çöllerinde yaşanan Kürt kültürünü tescilleyerek tarihe geçirmiştir. Anın fotoğrafını çekmiştir Bîrnebûn” dedi.

DERGİNİN MANİFESTOSU

Kürt tarihi ve kültürünü ana eksenine koyan derginin birinci sayısının “Başlarken” sayısında da buna vurgu yapılıyor:

 “… Orta Anadolu Kürt toplumunu çeşitli boyutlarıyla ele alıp işleyerek bir periyodik yayın, bu toplumun yarattığı kültürel değerleri kaybolmaktan kurtaracağı gibi, bu toplumun ulusal kimliğinin pekişmesine de katkı sunacaktır.

“Orta Anadolu Kürt toplumunun yerleşim, siyasal ve sosyal tarihi; coğrafik konumu, dil, din, inanç ve kültür yapısı; sözlü, yazılı sanatı ve edebiyatı; gelenek ve görenekleri; entografik ve folklorik ürünleri; aşiret ve boy yapısı; yazılı ve sözlü kaynakları; sosyal ve siyasal yapısı; iç ve dış göçleri; ekonomik durumu; çevreyle ilişkileri vb. çeşitli konular bu periyodun dağarcığını oluşturacaktır.

“(…) Özellikle sanatsal, kültürel ve yazınsal ürünlerin Kürt toplumunun anadili olan Kürtçe ile verilmesine özen gösterilecektir. ”