HÜDA PAR’lı Tanrıkulu: Kürt sorununun çözüm yeri meclistir

HÜDA PAR Genel İdare Kurulu Üyesi Şeyhmus Tanrıkulu, Kürt sorununun çözüm adresinin TBMM olduğunu söyledi.
Şeyhmus Tanrıkulu
Şeyhmus Tanrıkulu

DİYARBAKIR (K24)

K24’e değerlendirmelerde bulunan Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel İdare Kurulu Üyesi Şeyhmus Tanrıkulu, Kürt sorununun çözümüne ilişkin şunları söyledi:

“Bizler Türkiye'de var olan Kürt sorunu olmak üzere böyle büyük belli başlı bütün sorunların çözümünün meclis olduğunu, Ankara olduğunu yıllardır söylüyoruz. Yani bu meseleler mecliste çözülür. Nasıl ki mecliste Kürtlerin temel hakları gasp edilmişse, tekrar iade edilme yeri de orasıdır. Yani bunu söylerken çatışma, şiddeti reddederek söylüyoruz. Yani bu bir çözüm aracı değil. O yüzden söylüyorum. İkincisi biz meclise inşallah gireceğiz. Giren arkadaşlarımız da bu Kürt meselesinin çözümü için elinden gelen bütün gayreti yapacaklardır. Yani siyasi olaydan, müzakereyle, diyalogla girişimlerde bulunmakla, gün gelir mecliste haykırmakla, yani bu konuda inşallah yeni bir merhale açılacaktır ve ben inanıyorum, Kürt meselesinin çözümünde de büyük bir katkı sağlayacağız.”

“SEÇİME HAS KONUŞMUYORUZ”

Tanrıkulu, Kürt meselesiyle ilgili söylemlerinin yeni olmadığını belirterek “Biz parti programımızda bunları dile getirdik. Parti programı bir nevi noter tasdikli sizin söylemlerinizdir, yol haritanızdır. Bizim diğer siyasi partilerle aramızdaki en büyük fark, şu: Biz söylediklerimizi sadece seçime has ve herhangi bir olaya karşı söylemiyoruz. Yani bu söylediklerimizi partimizin çalışma programı olarak dile getirmişiz. Dolayısıyla bizim Kürt meselesiyle ilgili dile getirdiğimiz hassasiyetler bizim yol haritamızdır. Bugün bu yönetimimiz olsun olmasın, arkadaşlarımız bu parti programını devam ettirecekler. Dolayısıyla sadece seçime has Kürt meselesiyle ilgili birkaç hususu dile getirip Kürt kamuoyunun gazını almaya çalışanlara dikkat etmek lazım” dedi.

“Şimdi HÜDA PAR’ın gittikçe yükselen bir trendi var” diyen Tanrıkulu, “Bizim hem doğuda hem batıda insani olarak, İslami olarak yapmış olduğumuz çalışmalar halk nezdinde gerçekten güzel bir karşılık buluyor ve bunu da biz sadece sırf siyaset olsun diye de yapmıyoruz. Mesela depremin olduğu ilk günden beri on bir ilde sahadayız. Bütün arkadaşlarımız bütün imkanlarıyla oradaki depremzedeler yardımda bulunuyorlar. Halen de çalışmalarımız devam ediyor” ifadelerini kullandı.

“TÜRK SOLU BİZİ HEDEF ALDI”

Tanrıkulu, “Şimdi bizi hedef alanlara baktığımız zaman özellikle Türk solu diyebileceğimiz kesimler bizi hedef aldı. Yani Türkiye'nin sosyalistleri, aşırı uçları bizi hedef aldı” diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bize göre bizi hedef almalarının en büyük sebebi şuydu: Bizim meclise girmemizi istemiyorlar. Dikkat ederseniz bugüne kadar hep HDP üzerinden Kürt meselesini konuşmaya veya HDP, PKK üzerinden Kürtlerin temel haklarını da öteliyorlardı. Yani gün geldi işte bazen konuşuluyordu, bazen ise tamamen gündem dışında tutuluyorlardı. Şimdi Kürtlerin temel haklarını savunan bir partinin daha mecliste olması yani HÜDA PAR’ın orada olması aslında sosyalist Türkleri korkutuyordu. Bundan dolayı bizim meclise girmemize çok şiddetli bir şekilde karşı gelmeye başladılar ve bunu da iftiralarla yapmaya başladılar. Yani bizim söylemediğimiz hususları da söylemiş gibi göstermeye başladılar. Hatta şunu diyebiliriz. Dikkat ederseniz bugüne kadar muhalefet ‘Erdoğan gitsin de ne olursa olsun’ diyorlardı. Şu iki üç haftadır ‘HÜDA PAR meclise girmesin de ne olursa olsun’ moduna girdiler. Demek ki gerçekten Kürt halkının temel haklarını adalet ekseninde çözme iradesi gösterebilecek ve bu konuda da girişimlerde bulunacak bir siyasi parti olduğumuzu da biliyorlar. Bunu da göz önünde bulundurmamız lazım. Çünkü bugüne kadar Kürt meselesini istismar edenler kendilerinin deyimiyle kamyona yaptıkları açıklamalarla artık sosyalist olduklarını teyit ettiler resmi olarak. Ki biz bunu kırk yıl önce de söylüyorduk. Dolayısıyla sosyalist düşünceye sahip olanlar ile İslami ve insani düşünceye sahip olanların da ayırt edilmesini inşallah Kürt kamuoyu da bunu takdir edecektir.”