Vedat Aydın'dan Tahir Elçi'ye faili meçhul cinayetler

Sıddık Eren

Kurdistan24/Diyarbakır- İnsan Hakları kurumlarının yaptığı tespitlere göre 1992-2001 yılları arasında, Türkiye ve Kürdistan’da,17000’den fazla faili meçhul cinayet işlendiği belirtiliyor.

Hukukçu ve insan hakları savunucuları faili meçhul cinayetlerin faillerinin korunduğunu, planlı ve bilinçli cezasız bırakıldığını savunuyor. Yine Dönemin Halkın Emek Partisi (HEP ’in)Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydınla başlayan faili meçhul cinayetlerin, ondan sonra da devam ettiğini ve faili meçhul cinayetlerin failinin hala yargılanıp cezalandırılmadığı vurgusu yapılıyor.

İlk faili meçhul cinayetin kurbanı olarak bilinen Vedat Aydın, ailesi ve görgü tanıklarının ifadelerine göre 5 Temmuz 1991 yılında gece kendini Türk güvenlik görevlisi olarak tanıtan kişilerce gözaltına alınıyor ve 2 gün sonra 7 Temmuz’da cansız bedeni Diyarbakır Elazığ yolu üzerinde bir köprü altında bulunuyor.

Sadece bir fail bulundu ondan da özür dilendi

İnsan hakları savunucuları ve hukukçular, öldürülme şekilleri ve hikâyeleri farklı olsa da, bu tür faili meçhul cinayetlerin, o tarihten sonra giderek artığını ve Musa Anter, Mehmet Sincar, Behçet Cantürk ve binlerce Kürt’ün bu cinayetlere kurban edildiğini, fakat şimdiye kadar hiçbir failin cezalandırılmadığına dikkat çekiyor.

Vedat Aydın’ın avukatı ve Eski Diyarbakır BARO Başkanı Fethi Gümüş, Kurdistan24’e Vedat Aydın dosyasının hala sonuçlandırılmadan bekletildiğini ve faili meçhul cinayetlerin bizzat devlet içinde birileri tarafından planlandığını ve desteklendiğini; bu yüzden de bu suçları işleyenlerin cezasız kaldığını ifade etti.

Gümüş, Cumhuriyet tarihinde, cinayet işleyen sadece bir devlet görevlisinin, tespit edilip cezalandırıldığını, ancak ondan da özür dilenip serbest bırakıldığını, bu kişinin de 33 Kürt’ü öldüren Mustafa Muğlalı olduğunu hatırlattı.

Türkiye yüzlerce kez mahkum edildi

Konuyla ilgili görüş bildiren hukukçular, binlerce faili meçhul davanın kanıtları ve şahitleri olmasına rağmen, zanlıların bilinçli bir şekilde korunduğunu söylüyor. Diyarbakır  Barosu kayıtlarına göre de Türkiye, faili meçhul cinayetler dosyaları nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından yüzlerce kez mahkûm edildi.

Her hafta cumartesi günü kayıp yakınlarıyla, eylem düzenleyen Diyarbakır İnsan Hakları Derneği Başkanı Raci Bilici de; eğer Türkiye’de önceden öldürülenlerin failleri yargılanıp cezalandırılsaydı, yenilerin böyle eklenmeyeceğini dile getirdi. Bilici, Kürteri öldürenlerin bilinçli bir şekilde cezasız bırakıldığına dikkat çekerek, "Basın çalışanları, aydın, siyasetçi, her meslek ve alandan kişilerin, çocuk, kadın yaşlı genç ve son olarak da Tahir Elçinin, yani hepsi aynı politika ve zihniyetle öldürüldü.” dedi.

Tahir Elçi, 28 Kasım 2015’te Diyarbakır BARO Başkanıyken, Diyarbakır Dört Ayalı Minarenin önünde öldürülmüştü. Diyarbakır BARO ’su olay yerinin onlarca kamera tarafından kayıt edilmesine ve bu kayıtların yetkililerin elinde olmasına rağmen, faillerin şimdiye kadar belirlenip yargı önüne çıkarılmadığını belirtiyor ve Elçi’nin de faili meçhul cinayetler dosyalarına eklenmemesi için eylem ve etkinlikler düzenliyor