Tarihi büyük aktörler: KDP ve Kürdistan Başkanı Mesud Barzani

Kurd24

1946 tarihi Kürt milleti için önemli bir tarihtir. Bu tarih, dünyanın ve özellikle Kara Avrupa’sının Hitler ve Mussolini barbar faşizmiyle sarsıldığı, milyonlarca insanın öldüğü, on milyonlarca insanın sakat kaldığı, şehirlerin yıkıldığı İkinci Dünya Savaşının sona ermesinin hemen sonrasındaki bir tarihtir. Bu tarihte, dünyada ve Avrupa’da önemli gelişmeler oldu. Dünya yeniden emperyalist devletler tarafından bölüşüldü. Avrupa’da demokrasinin yıldızı parladı, faşist diktatörlüğe karşı alternatif bir yaşam tarzı haline gelmeye başladı. Bu tarihte, İran’ı işgal eden devletlerin çıkar hesapları momentinde Sovyetler Birliği’nin desteğiyle Mahabad’da Kürdistan Cumhuriyeti kuruldu. Bu gelişme, Kürtler için büyük bir sevinç kaynağı oldu. Ne yazık ki yine aynı tarihte Sovyetler Birliği’nin ihaneti sonucu Kürdistan Cumhuriyeti yıkıldı. Bu da tüm Kürtler için çok büyük acı veren olay oldu.

Aynı yıl, 16 Ağustos 1946’da, Irak Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), Kürdistan’ın efsanevi milli lideri Mele Mustafa Barzani, siyasi tecrübesi olan ve aydın nitelikli Kürt yurtseverleri tarafından kuruldu. Aynı gün ve tarihte, sonradan birçok özelliğiyle tarih sahnesine çıkacak olan ve Kürdistan Başkanlığına halkın iradesiyle layık görülen Mesud Barzani dünyaya geldi. Hiç şüphe yok ki bu iki önemli ve tarihi olayın aynı günde gün yüzüne çıkması, planlanmış bir gelişme olamaz. Tam anlamıyla tesadüf sonucu örtüşen iki olay oldu. Ama her iki olayın, Kürdistan’daki tarihi gelişme içinde, Kürt milleti için tarihi önemde aktör ve fenomen olmaları, tarihsel milli ruhun güdücülüğünün önemini de bize anlatıyor diye düşünüyorum.

KDP’nin, Avrupa’da demokrasinin yıldızının parladığı koşullarda kurulması, sadece teknik bir etkilenme içinde olmadı. KDP, dünya standartlarıyla uyum içinde, demokrasiyi benimseyerek kurulan bir parti oldu. Bundan dolayı da isminde “demokrasi” kavramı özellikle kullanılıyor. Açık olan bir şey var ki, “demokrasinin” parti iç işleyişinde, milli mücadelenin ilk aşamasında önemli olduğu kadar, kurulmak istenen Kürdistan Devletinde de demokrasinin benimseneceği anlamına geldiği açıktır. Bundan dolayıdır ki 1970 yılında 11 Mart Deklarasyonuyla kabul edilen otonom Irak ve Kürdistan Otonomisinde; Irak federal devletinde ve Kürdistan Bölgesi’nde demokrasinin siyasi rejim olarak benimsenmesi tesadüf değildir. O gün demokrasinin anlayışının bugünlere kadar gelmesi, Kürdistan milli mücadelesinde bütün zamanların bir önemli değeri olmasından dolayıdır.

Kürdistan Bölgesi’nin, demokratik parlamenter çoğulcu sistemi benimsemesi; dünyanın demokrasiyi benimseyen ülkeleriyle uyum ve değer ortalığı içinde olması da tesadüfi değildir.

KDP, milli halkçı bir partidir. Toplumun değişik kesimlerini örgütleyen, kitlesel demokratik bir yapıdır. Toplumun değişik kesimlerini örgütlediği için de Kürdistan milli ve sosyal değerleriyle tam anlamıyla barışık bir parti. Halkın isteklerine göre yol ve yönetimini tayin etmektedir. “Halka rağmen değil halkla birlikte” anlayışıyla hareket etmektedir.

KDP, kurulduğu günden itibaren milli mücadeleci bir parti, Kürtlerin milli haklarını kazanılmasını, bağımsızlığı ve özgürlüğünü hedefleyen bir partidir. Örgütlenmesini, hedeflere ulaşmaya uygun bir şekilde yapmaya özen göstermiştir.

KDP, milli çalışmasını ve örgütlenmesini sürekli hale getiren bir partidir. Partinin başkanı olarak Mele Mustafa Barzani ve partinin birçok önemli yöneticisi, Kürdistan Cumhuriyeti’nin yıkılması için İran saldırıya geçmeden önce, Sovyetler Birliğine geçmesine, 12 yıl parti çalışmasından fiilen uzak kalmalarına rağmen, parti çalışmalarında bir kesinti olmadı. Hamza Abdullah Genel Sekreterliğinde parti, halkın desteğini alarak büyüdü. Kendisini devleti ulaşmaya zorlamaya hazırladı.

Kürdistan Otonomisinin yıkılmasından sonra da aynı beceriyi ve ustalığı göstermiştir.

KDP, her koşulda siyasi ve askeri bir savaş örgütü olduğunu 76 yıllık pratiğiyle ortaya koymuştur. KDP, milli mücadelesinde sonuç almayı hedefleyen bir partidir. Bundan dolayı, 1961 Eylül Devriminin sonucunda Kürdistan Otonomisinin kuruluşunu gerçekleştirmiştir. 1975 Mayıs Devriminin sonucunda da Kürdistan Bölgesi’nin en önemli kurucu iradelerinden biri olmuştur.

KDP, uygulamacı bir partidir. Söylediğini ve programladığını yapan bir partidir. KDP, iş yapan ve halka söz verdiği projeleri, hayata geçirmekte titiz bir partidir. Yapamayacağını planlamayan ve programlamayan bir partidir. Bu nedenden, ulusal, bölgesel, uluslararası planda güvenirliği olan bir partidir.

KDP, Kürdistan Otonomisinin (1970) ve Kürdistan Bölgesi’nin kurucusudur.

Kürdistan Başkanı Mesud Barzani ise doğduğu günden itibaren partinin, KDP’nin hayatında var olan bir siyasi milli şahsiyettir. Çocuk yaşta parti üyesi, Kürdistan savaşçısı, Eylül Devrimi Pêşmergesi olmuştur. O, KDP’de yönetici ve lider olduğu halde, Kürdistan Otonomisinde önemli ve kritik sorumluluklar yüklenmesine, Mayıs Devriminin lideri olmasına, halk ayaklanmalarının öncüsü olduğu halde, o Kürdistan Başkanı olmasına rağmen, kendisini hep bir Pêşmerge olarak tanımlamakla kalmamış, yaşamını da ona göre sürdürmektedir.

Kürdistan Başkanı Mesud Barzani, bütün zamanların doğal milli ve toplumsal halk lideri konumundadır. Mesud Barzani, sadece milli bir lider değil, aynı zamanda uluslararası ve bölgesel düzlemde bir liderdir. Bazı Arapların da kendileri için lider kabul ettikleri güçlü bir şahsiyettir. Ulusal, bölgesel, uluslararası planda sözüne güvenilir bir liderdir. Kürdistan’daki dini, mezhebi, ulusal toplulukların haklarının da güvencesidir. Kürdistan Başkanı bu kültürünü, büyük amcaları Şeyh Abdulselam, Şeyh Ahmed ve babası Mele Mustafa Barzani’den devraldığı  zengin bir kültür ve ahlaktır. Bundan dolayı da Kürdistan’daki dini, mezhebi, ulusal topluluklar da Mesud Barzani’yi kendi büyükleri ve liderleri kabul etmektedirler.

Verdiği sözü yerine getiren, söylediklerini uygulayan, oldukça sade, derinlikli, sıra dışı, mütevazi, yaptıklarıyla hiçbir zaman övünmeyen bir liderdir. KDP aracılığıyla ve kişisel yetenek ve kabiliyetleriyle tüm dünya Kürtlerinin evi konumunda olan Kürdistan Bölgesi’nin koruyucusu ve güvencesidir.

Sözün özü ve kısası: KDP ve Kürdistan Başkanı Mesud Barzani, Kürdistan siyasi, toplumsal, dini, milli tarihinde çok önemli, hayati aktörler ve fenomenlerdir. Kürt milleti, Kürdistanlılar, Kürdistan için büyük tarihi olanaklardır.

 

*kurdistan24.net/tr’de yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar K24 Medya’nın kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir