Dalkurd'un şampiyon olmasını istiyor muyuz?

Bu soru çok ciddi bir sorudur; öyle ki bir dizi siyasi sorunun kendisinden bile daha önemlidir. Çünkü Dalkurd’un temsil ettiği değerler, sadece sportif değildir o ulusal ve kültürel bütün değerleri gönüllü olarak sırtlamış durumdadır. İçinde siyasetinde olduğu, bir dizi uygulamanın zaten muhatabı durumundadır. Dalkurd’un ontolojik varlığı bizden başka bir şey değildir. Dalkurd biziz, biz Dalkurd’uz. Fotoğraf budur.

Şimdi tekrar soruyorum, Dalkurd’un şampiyon olmasını istiyor muyuz? Dalkurd’un, hepimizi daha iyi ve aslında uzun zamandır hak ettiğimiz seviyelerde temsil etmesini arzuluyor muyuz? Uluslararası arenada Dalkurd, kültürümüzün, dilimizin, anlam dünyamızın, biricik platformu olsun mu? Bunu cidden istiyor muyuz? Ruhumuza dokunan en içli şarkımız, dünyaya göstermek istediğimiz en parlak fırça darbemiz, dünyanın orta yerine fırlattığımız en anlamı cümlemiz, ya da giysimiz, yemeğimiz, veya hayatımızın filmi olsun mu Dalkurd?

Eğer bütün bu soruların cevabı, evet ise, o zaman Dalkurd’a elimizi uzatmayı ihmal etmeyelim. Onun şimdi bize ihtiyacı var. Dalkurd şimdi bizden katkı bekliyor. Şimdi, şu an, hemen.

Dalkurd geçen sezon ekonomik sıkıntılar nedeniyle Allsvenskan liginden Superettan ligine düştü. Bu kahredici hadisenin birinci el tanığıyım. Her hafta hiç ara vermeden yazdım. Geçen sezon ihtiyaç duyulan ekonomik kaynaklar üretilmediği için, Avrupa’da bizi temsil etme şansına çok yakın olan bu takım, maalesef küme düştü. Aynı ekonomik sıkıntı devam ediyor.

Size çok acı bir gerçeği şimdi burada ifşa edeyim. Sezon başı her takım kendi federasyonuna dolayısıyla da UEFA ya takım kadrosunu bildirir. Bu kadro sayısı geleneksel olarak 25 kişiden az değildir. Bu sezon başlarken Dalkurd kendi federasyonuna ancak 18 kişilik bir kadro bildiriminde bulunabildi. Neden, çünkü ekonomik sıkıntı devam ediyordu ve yönetim, ihtiyaç duyulan 25 kişilik kadroyu bile tamamlayamadı.

İşte eksik ve dar kadrolu Dalkurd bu haliyle cumartesi günü lig liderini devirdi. Eğer ekonomik kaynaklar yaratılsa ve çok değil üç dört yeterli oyuncu transferi yapılabilse, bu sezon Dalkurd bu ligde şampiyon olur. Superettan'da şu an ligin ilk beş sırasını işgal eden hiçbir takım gerçek anlamda şampiyon adayı değildir. Bu tuhaf sezonun konjonktürel boşluklarından yararlanıp bu puanları topladılar.

Bütün mesele bu yılı şampiyon olarak bitirmek için ihtiyaç duyulan ekonomik kaynaklara bir an önce ulaşmaktır. Gelecek yıl Allsvenskan ligi gelirleri artacaktır. Bunun anlamı şudur; bu yıl şampiyon olanlar ile zaten şimdi Allsvenskan'da oynayan takımlar daha da kalıcı hale geleceklerdir. İsveç ligi daha rekabetçi ve gelirleri daha iyi olan bir lige dönüşecektir.

Bu tarihsel fırsatı kaçırmamak lazım. Dalkurd bu sezon mutlaka şampiyon olmalı. Bunu sağlayacak tek şey de o ekonomik kaynaklara bir an önce ulaşmaktır. Bu dünya üstünde yaşayan her Kürt, bu sorumluluğu hissetmelidir. Özellikle de Kürdistan Bölgesi yönetimi.

Bir yolu bulunup Dalkurd’a bir fon yaratmak elzemdir.