İsmail Beşikçi: Afrin’de savaş uzun sürecek

Türkiye’nin Afrin’e yönelik operasyonunu değerlendiren Sosyolog İsmail Beçikci, savaşın uzun süreceğini belirterek, “Afrin’de yaşayan Kürtler, kendi yaşadıkları alanları, yaşadıkları toprakları savunmaktadırlar. Afrin, Kerkük gibi olmayacaktır” dedi.

Haber Merkezi - Türkiye’nin Afrin’e yönelik operasyonunu değerlendiren Sosyolog İsmail Beçikci, savaşın uzun süreceğini belirterek, “Afrin’de yaşayan Kürtler, kendi yaşadıkları alanları, yaşadıkları toprakları savunmaktadırlar. Afrin, Kerkük gibi olmayacaktır” dedi.

Gazeteduvar’a konuşan Beşikci, Afrin ile ilgili şunları söyledi: “Afrin Kürdistan’dır. Bir milyona yakın nüfusu vardır. Mart 2011’de başlayan Suriye iç savaşından beri Suriye’nin en güvenlikli, huzurlu bir alanıdır. Bunun için savaşta 400 bin civarında Suriyeli Afrin’e sığınmıştır. Bir milyona yakın nüfusun 400 binini bu sığınmacılar oluşturmaktadır. Bu bakımdan, Afrin’e yapılan bir silahlı müdahale bütün Kürtler tarafından Kürdistan’a, Kürtlere yapılan bir müdahale olarak algılanmaktadır. Herkes bunu protesto etmeye çalışmaktadır ama Cumhurbaşkanlığı, Hükümet bu konuda yoğun bir baskı kurmaya gayret etmektedir. Bu şekilde sokağa çıkmaları, protestoları engellemeye çalışmaktadır ama baskı kurarak, demokratik protestoları engellemeye, insanları susturmaya çalışmak da övünülecek bir olgu değildir.”

‘AFRİN SAVAŞININ UZUN SÜRECEĞİ KANISINDAYIM’

Afrin’e operasyonun uzun süre devam edeceğini belirten Beşikçi, şöyle konuştu: “Savaşın uzun süreceği kanısındayım. Afrin savunulacaktır. Afrin’de yaşayan Kürtler, kendi yaşadıkları alanları, yaşadıkları toprakları savunmaktadırlar. Afrin, Kerkük gibi olmayacaktır. Kerkük, bütün devletlerin, uluslararası kurumların üşüştüğü bir alandı. Ayrıca Kürtler kendi içlerinde bölündü, büyük bir zaaf, hasım tarafla işbirliği yapan bir grup ortaya çıktı. Afrin öyle değildir. Kanımca Afrin daha sıkı bir şekilde savunulacaktır. Ayrıca, Kerkük gibi uluslararası güçlerin üşüştüğü bir alan değildir. Bu müdahaleye rağmen ordunun ilerleyemediği anlaşılmaktadır. Halbuki savaşın ilk günü, ikinci güne bile kalmadan tasarımlarını, düşüncelerini gerçekleştirmesi, büyük bir ilerleme kaydetmesi gerekirdi. Bu müdahaleye rağmen halkın Afrin’i terk etmemesi de dikkate değer bir durumdur.”

“PYD, RUSYA’NIN ÖNERİSİNİ KABUL ETMEDİ”

Beşikçi, Rusya ve ABD’nin Suriye’deki politikalarına ilişkin olarak da şunları söyledi: “Rusya’nın PYD’ye ilişkin politikası şuydu:

Rusya, PYD’yi Esad rejimiyle ilişki kurmaya teşvik ediyordu. IŞİD’le (DAİŞ) savaşın bitmesinden sonra, Suriye’nin yeniden şekillenmesi sürecinde, Suriye’nin kuzeyinde, üniter yapı içinde Kürtler için özerk bölge düşünüyordu. Özerk bölge konusunda, rejimi ve PYD’yi aynı çizgiye getirmeye çalışıyordu. Bunun için PYD’nin ABD ile ilişkisini koparmasını istiyordu. ABD ile ilişkisini kopardığı zaman Türkiye’nin silahlı müdahalesine karşı PYD’nin yanında yer alacağını bildiriyordu. PYD bunu kabul etmedi.

Böylece Türkiye’nin müdahalesine yeşil ışık yaktı. ABD ise ‘benim faaliyet alanım Fırat’ın doğusudur, Afrin faaliyet alanım içinde değildir’ diyor. Kanımca bu müdahaleye Suriye’de Esad rejimi de evet demiştir. Saldırıya uğrayan Suriye olduğu halde sorunu Birleşmiş Milletler’e taşıyan Suriye değil Fransa olmuştur.”