AFAD: Maraş merkezli depremlerin ardından ortalama 4 dakikada bir artçı sarsıntı yaşanıyor

AFAD Deprem Risk ve Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Tatar, şu ana kadar 4 bin 700 civarında artçı sarsıntının yaşandığını belirterek, "4 dakikada bir meydana gelen artçı sarsıntıların çok büyük bir bölümü hissedilebilir düzeyde" dedi.

HABER MERKEZİ

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Risk ve Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, Maraş merkezli 11 ili etkileyen depremlerin ardından bir yandan arama kurtarma faaliyetlerinin diğer yandan da iyileştirme süreçlerinin devam ettiğini söyledi.

“4 VE ÜZERİ BÜYÜKLÜKTEKİ  SARSINTILAR YAKLAŞIK 40 CİVARINDA”

Bölgedeki güncel ve sağlıklı veriler değerlendirildiğinde Doğu Anadolu Fay Zonu'nun 5 ayrı segmentinin kırıldığını ve bunun sonucunda 400 kilometre civarında bir fayda yüzey kırığının meydana geldiğini söyleyen Tatar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu kırılma neticesinde 7,3 metre civarında yerkabuğunda yer değiştirme olduğu yönünde sahadan gelen bilimsel veriler var. Şu ana kadar 4 bin 700 civarında artçı sarsıntı var. Bakıldığında çok olağan dışı bir durum. Hem 7,7 hem 7,6 büyüklüğündeki bu iki depremin, iki ana şokun artçı sarsıntıları devam ediyor. 4 dakikada bir artçı sarsıntı meydana geliyor. Bu artçı sarsıntıların da çok büyük bir bölümü hissedilebilir düzeyde. 3,5 ve üzeri büyüklükte çok fazla sayıda artçı sarsıntı var ama 4 ve üzeri büyüklükteki sarsıntılar yaklaşık 40 civarında. İzmir ve Düzce depremi büyüklüğünde artçı sarsıntılar meydana geliyor. Bunlar önümüzdeki günlerde de devam edebilir. Özellikle 5'in üzerinde meydana gelebilecek artçı sarsıntılarla karşı karşıya kalabiliriz."

“AKTİF DİRİ FAY BİLGİLER IŞIĞINDA 500’ÜN ÜZERİNE ÇIKABİLİR”

Türkiye'de bilinen 485 aktif diri fayın olduğunu ve bunların her an, her yerde 5 ve üzeri büyüklükte deprem üretebileceğini bildiren Tatar, şunları kaydetti:

"Bakıldığında bu aktif diri fay yeni bilgiler ışığında 500'ün üzerine çıkabilir. Dolayısıyla burada en önemli husus, bireysel olarak başlayıp bizim toplumsal olarak bu farkındalığı yaratmamız gerekiyor. Ümit ediyorum ki bundan sonra afetlere karşı dirençli hem toplum hem de şehirlerimiz olacaktır. Büyük bir toplumsal seferberliğin bu süreçten sonra yapılması lazım. Bütün şehirlerimizi, bütün yerleşim alanlarımızı her türlü afete hazır hale getirmek en büyük amacımız." (Kaynak: AA)