Kürt partileri lanetledi!

Kürt Partileri, Şengal’de Ezidi Kürtler’e yönelik vahşi saldırının 4’üncü yıldönümünde DAİŞ ve destekçilerini lanetledi.

HABER MERKEZİ

Kürt Partileri, Şengal’de Ezidi Kürtler’e yönelik vahşi saldırının 4’üncü yıldönümünde DAİŞ ve destekçilerini lanetledi. 

Hak ve Özgürlükler Partisi’nden (HAK-PAR) yapılan açıklamada, “Karanlık, vahşi, çağdışı terör örgütü DAİŞ’i ve onu yaratanları lanetliyoruz” denilerek, şu sözlere yer verildi:

“Şengal’de yaşayan Ezidiler bir kez daha toplu katliama uğradı. O günden bu yana çeşitli girişimlerle birçoğu kurtarılsa bile, DAİŞ terör örgütünün elinde 1440’ı kadın 3 bin 102 kişi halen esir tutulmaktadır.”

PSK: SOYKIRIM OLARAK TANINSIN

Kürdistan Sosyalist Partisi de (PSK) yazılı bir açıklamayla, uluslararası güçleri, ilgili kurum ve kuruluşları, esir kişilerin ailelerine kavuşmaları için daha fazla çaba sarfetmeye çağırdı.

Açıklamada, “Şengal halkı çadırlarda, kamplarda yaşamayı sürdürüyor. Kürdistan’ın bir parçası olan Şengal halen daha Kürdistan Bölgesi’nin sınırları dışında denildi.

PSK, Birleşmiş Milletler'in 3 Ağustos’u “Ezidi Jenosidi Günü” olarak tanımasını da istedi.

PAK: YARA KANIYOR

Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) tarafında yapılan açıklamada ise, “Şengal Soykırımı’nın 4’üncü yılında şehitlerimizi saygıyla anarken, katilleri ve onları himaye ederek destekleyenleri lanetliyoruz” denildi.

PAK açıklamasından şu ifadeler yer aldı:

“03 Ağustos 2014 günü DAİŞ, Ezidi Kürtlerle meskûn Şengal’e saldırmış, binlerce insanımızı katletmiş, binlerce kadın ve kız çocuğumuzu da esir alarak pazarlarda satmıştı. Artık geride kaldı denilen bir vahşet çağının tüm çirkinliğini yeniden yaşamıştık.

Şengal’in yarası halen kanamaya devam ediyor. Hala binlerce Ezidi kadını ve çocuk DAİŞ’in elinde esirdir.

Şengal’in ve Kürt Ezidi kardeşlerimizin yaralarını sarmak başta Kürdistan Hükümeti olmak üzere tüm Kürt ve Kürdistanlıların tarihsel ve ulusal bir görevleridir. Bu görev aynı zamanda BM, AB ve uluslararası tüm kurum ve kuruluşların da omuzlarında duran bir insanlık görevidir.”

DTK: İNSANLIK SUÇU

DTK da, Ezidiler’e dönük saldırgan politikaların hala sürdüğünü kaydetti.

DTK açıklamasında “Binlerce Kürt Ezidi kadını, DAİŞ çeteleri tarafından kaçırılarak köle pazarlarında satılmış, çok ağır ve sistematik işkencelere, tacizlere ve tecavüzlere maruz bırakılmışlardır” denildi.

Açıklamada, “Yüzbinlerce Ezidi, kendi anavatanlarından göç etmek zorunda kalmış, Ortadoğu’nun ve Avrupa’nın birçok ülkesine savrularak, oluşturulan kamplarda büyük trajediler yaşamak zorunda bırakılmışlardır. Şengal’de Ezidi Kürt halkına, özellikle de kadınlarına yapılan bu zulüm çağımızın en büyük insanlık suçu ve ayıbıdır” ifadeleri de yer aldı.