İstanbul’da Barış Mitingi gerçekleşti

Emek ve Demokrasi İçin Güç Birliği'nin 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla İstanbul Bakırköy Halk Pazarı’nda düzenlediği miting başladı.

Emek ve Demokrasi İçin Güç Birliği'nin 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla İstanbul Bakırköy Halk Pazarı’nda düzenlediği Barış Mitingi başladı.

Emek ve Demokrasi İçin Güç Birliği bileşeni siyasi parti, sendika ve meslek örgütlerinin genel başkanları ve HDP milletvekillerinin katıldığı mitingde, ortak açıklama yapıldı. Kürt sorununun demokratik ve barışçı çözümü, savaş, baskı ve şiddet politikalarına son verilmesi ve Suriye’ye müdahaleden vazgeçilmesi çağrıları yapılan mitingde 'barış talebi' dile getiriliyor. Demokrasi İçin Güç Birliği'ni oluşturan kurumlar adına ortak açıklamayı KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Fadime Kavak okudu.

“Barış sözünden geri dönmeyeceğiz”

Mitingde ilk konuşmayı Barış İçin Akademisyenler adına 672 sayılı kararname ile görevinden ihraç edilen Doç. Dr Hakan Koçak yaptı. Koçak, “Biz kamu için mücadele eden bilim insanlarıyız. Biz o kararnameye o çuvala sığmayız. Bizi o çuvala sokmaya çalışanlar yıllardır o çuvalın içinde debeleniyor. Amaç barış sözünden geri döndürmekse barış sözünden asla geri dönmeyeceğiz. Tek pişmanlığımız ölenler için daha fazla bir şey yapamamış olmak. 672 sayılı kararname korkunç bir kararname. Muhalif olan herkesi kararnamede ifade edilenlerle ihraç edilebilirler. Burada bir direnç koymak demokrasi için önemlidir” dedi.

Emek ve Demokrasi İçin Güç Birliği adına ortak açıklama Kürtçe ve Türkçe okundu. Türkçe açıklamayı KESK İstanbul Dönem Sözcüsü Fadime Kavak Türkçe, Kürtçe açıklamayı ise Feremez Erkan okudu.

Darbe girişiminin ardından hükümetin izlediği politikaları eleştiren Kavak, “Askeri darbe girişiminde ölen yüzlerce insanımız, demokrasiyi askıya alan sivil darbeler, OHAL ilanı, kitlesel gözaltılar ve tutuklamalar, işten çıkarmalar, iş güvencesinin ortadan kaldırılması, kadına yönelik ayrımcı politikalar ve şiddet, homofobiden beslenen şiddet ve cinayetler, Alevilere yönelik mezhepçi dayatmalar, laiklik karşıtı gerici politikalarda kaygı verici artış, Saray’da düzenlenen zikir törenleri, çocuk istismarı, doğamızın talan edilmesi, iş cinayetleri ve daha nice insanlık onuruyla bağdaşmayan politika ve uygulamalar” dedi.

“Bizim savaşımız değil”

Haziran 2015’ten beri devam eden çatışmalara değinen Kavak, “Hemen her gün ülkenin dört bir yanında patlayan bombalarla onlarca insanımız hayatını kaybediyor, yüzlerce insanımız yaralanıyor. Bu savaş bizim savaşımız değil! Savaşa mecbur olan halklarımız ve emekçiler değildir. Savaşa mecbur olan iktidarını savaşa, gerilime ve kaosa bağlayan AKP’dir. Savaşa mecbur olan, emek düşmanı, doğa düşmanı, sermaye yanlısı politikalara karşı tepkileri savaş ortamında bastırmak isteyen güçlerdir. AKP hükümetinin hem içerde hem dışarıda emekçileri ve halkları kutuplaştırmak üzerine kurulu bir siyaset izlemesi savaş ve şiddet ortamını sürekli canlı tutmaktadır” ifadelerini kullandı. Kavak, Emek ve Demokrasi İçin Güç Birliği olarak, Kürt sorununun barışçı ve demokratik yollara çözülmesini istediklerini söyledi. Miting Bajar grubunun konseriyle sona erdi.