Rusya’dan ABD’ye ‘ekonomik terör’ suçlaması
HABER MERKEZİ
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Venezuela’nın ABD’deki varlıklarının dondurulmasının “ekonomik terör” olduğunu belirterek, Washington’un bu adımının hiçbir yasal dayanağı olmadığını ifade etti.
Sputnik’e konuşan Zaharova, ABD Başkanı Donald Trump’ın, Venezuela’nın ABD’deki tüm varlıklarını donduran kararnameyi imzalamasını değerlendirdi.
Zaharova, şu ifadeleri kullandı:
“Washington, ona özgü kovboy tarzında resmi Caracas’a karşı ekonomik teröre devam ediyor. Venezuela’nın kaynak ve varlıkları donduruldu. Bu adımların ne uluslararası ne de Venezuela iç hukuku açısından hiçbir hukuki dayanağı yoktur.”
Beyaz Saray’ın Venezuela’ya yönelik tutumunu da eleştiren Zaharova, şöyle devam etti:
“Bu ayrımcılık politikası, tüm uluslararası ilişkiler sistemine meydan okumaktır, tek taraflı cezalandırma tedbirlerini hayat normu olarak göstermektir, hukuk ve insani değerlere aykırıdır. Hiçbir ülkenin, kendi iradesini ekonomik baskılar yoluyla diğerlere dayatma hakkına sahip olmadığını hatırlatıyoruz.”
“YAPTIRIMLARDAN VAZGEÇMEYE ÇAĞIRIYORUZ”
“ABD ne derse desin, bu gelişigüzel ve acıması yaptırımlar öncelikle halkın en savunmasız tabakası olan ihtiyar, hasta ve çocukları vuruyor” diyen Zaharova, “Ünlü ekonomist Sachs’ın hesaplamalarına göre ABD’nin yaptırımları yüzünden 40 binden fazla Venezuelalı hayatını kaybetti. Bu halkın tek suçu, Washington’un istemediği lideri desteklemeleri” ifadelerini kullandı.
Rusya’nın Venezuela’ya karşı yaptırım sarmalının durdurulması gerektiğini savunduğunu kaydeden Zaharova, “Rusya, yasadışı yaptırımlardan, politik kısıtlama ve engellerden vazgeçmeye çağırıyor. Yeni kısıtlamaları üretmek yerine derhal sosyal ve insani alanın yaptırımlar kapsamından çıkarılması gerekiyor” diye konuştu.
ABD Başkanı Donald Trump, Venezuela’ya ait ABD'deki tüm varlıkların dondurulmasını öngören başkanlık kararnamesini imzalamıştı.
VENEZUELA'DAKİ GELİŞMELER
Yıllardır ağır bir ekonomik ve sosyal kriz yaşayan Venezuela'da, muhalefetin kontrolündeki Ulusal Meclisin Başkanı Guaido, 23 Ocak'ta kendisini "geçici devlet başkanı" ilan etmiş, başta ABD olmak üzere birçok Latin Amerika ve Batı ülkesinin desteğini almıştı.
Guaido ile partisinin ev hapsindeki eski lideri Leopoldo Lopez, 30 Nisan'da bir grup askerle Maduro hükümetini devirmek üzere halkı sokağa çağırmıştı.
Muhalifler çağrı üzerine birçok kentte sokağa çıkmış, protestolar daha sonra belirli bölgelerde şiddet eylemlerine dönüşmüştü.
Maduro taraftarlarının da Devlet Başkanlığı Sarayı Miraflores etrafında toplandığı günün sonunda Lopez, önce Şili ardından da İspanya Büyükelçiliğine sığınmıştı.
Olayların ardından başlatılan soruşturmalar sonucunda bazı muhalif milletvekilleri tutuklanırken, bir kısmı da Avrupa ve bölge ülkelerinin büyükelçiliklerine kaçmıştı.