Demirtaş: Erdoğan hep Diyarbakır’ın hayalini kurdu

“Kışanak ve Anlı rehin alındı”

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanları Gültan Kışanak ile Fırat Anlı’nın tutuklanmasına tepki göstererek, “Bu bir rehin almadır. Kaçırılmadır. Arkadaşlarımız şu anda iktidarda olan bir çete tarafından kaçırılmış” dedi. “Recep Tayyip Erdoğan, çok uzun yıllardır, siyasete girdiği günden bu yana Diyarbakır’ın hayalini kurmuştur” diyen Demirtaş, “Diyarbakır’da oy çoğunluğunun hayalini. Ama Diyarbakır ona hep kabus yaşatıyordu” ifadesini kullandı.

Partisinin Meclis grup toplantısında konuşan Demirtaş şunları söyledi:

‘Kışanak ve Anlı rehin alındı’

“Sıradan bir yargı operasyonu değildir. Bütün toplumu esir almak siyasi projesinin ayaklarından biridir. Bu bir rehin almadır. Kaçırılmadır. Arkadaşlarımız şu anda iktidarda olan bir çete tarafından kaçırılmış, Kandıra denilen bir yerde rehin tutuluyorlar” dedi.

‘Kayyım atanacak iki örnek Kadir Topbaş ve Melih Gökçek’

 “Bu süre zarfında tek bir belediyemizin kasasından ne dağa, ne bayıra tek kuruş para gitmemiştir. Resmi bütçeler var. Ankara’dan para gelir, nereye harcanacağı bellidir. Böyle saçmalık mı olur? İkincisi bizim hiçbir görevlisi dağa, oraya, buraya para göndermekle görevli değildir. Halkın parasıdır. Savcının değil, bizim en sert şekilde eleştirimize maruz kalırlar. Her açıdan asla kabul edeceğimiz bir şey değil. Peki, bunlar utanmadan, sıkılmadan yalanlar sallarken savcılar bu iddiaya bakıyor mu? Yok. Belediye eş başkanlarımıza sorduğu sorulara bakıyorsunuz, böyle bir iddia da yok. Havuz medyanızda, lağım medyanızda bu iftiraları kampanyaya dönüştürürken hiç mi utanmıyorsunuz? Başbakan, hiç mi utanmıyorsun, sıkılmıyorsun. Çık açıkça söyle, hırsızlıkla, alıştığımız yöntemle belediyelere el koyuyoruz de

Parsel parsel Ankara’yı satmış olan adama kayyım atayın. Kandıra Cezaevi’ne göndermeniz gereken Gültan Kışanak ve Fırat Anlı değil, Melih Gökçek’tir, Kadir Topbaş’tır. Diyeceksiniz ki bunların elebaşı sarayda, doğru. ‘Ne istedilerse verdik’ demedi mi? Fakat sihirli bir cümle bulmuş, ‘Allah bizi affetsin.’ Allah sizin belanızı versin be. Bunların hepsi kandırılmış, memur, işçi, polis ‘Kandırıldık’ bile diyemez.”

‘Basına yönelik darbe süreci devam ediyor’

KHK’larka kapatılan medya kuruluşlarına ve medyaya uygulanan sansüre de değinen Demirtaş, şunları söyledi: “Medyada ağır bir sansür. Çünkü korku nasıl bulaşıcıysa, cesaret de bulaşıcı. Bir kişinin cesaretinden toplum da cesaretlenir. Muhalefetin sesi hiçbir yere ulaşmasın diye basına yönelik darbe süreci devam ediyor.

Dün Cumhuriyet’in başına gelenleri biliyorsunuz. Neredeyse bütün köşe yazarlarını yaşına bakmaksızın, ki bazıları ağır hasta. Gözaltına alıp hücrelere doluşturdular. Şimdi Cumhuriyet’e nasıl kayyım atayabiliriz diye hesap yapıyorlar. Keza Kürtçe yayın yapan tek gazete Azadiya Welat kapatıldı, DİHA, Jinha kapatıldı. Şu ana kadar KHK’lerle 116 yayın organı kapatılmış. En korktukları şey ne biliyor musunuz? Biz teslim olmayacağız dememiz.”

CHP’ye demokratik blok oluşturma çağrısı

Türkiye’ye alternatif bir demokratik iktidar sunulması gerektiğini belirten Demirtaş isim vermeden muhalefet partisi CHP’ye seslendi.  Demirtaş, “Biz şu faşist bloğa mecbur muyuz ya? Eşitlikten, kardeşlikten yana olanlar neden yüzde 60 oy alamayacakmışız, neden bir araya gelip demokratik bir blok oluşturmayacağız?” diye konuştu.