Barzani’den imamlara çağrı: Tekfirci ideolojiyi camilere sokmayın

Kürdistan Diyanet İşleri Bakanlığı tarafından Erbil’de düzenlenen konferansta imamlara seslenen Kürdistan Başbakanı Neçirvan Barzani, “Kürt halkı, sizin, aydın ve insancıl görüşlerinizle terör, tekfir ve radikal ideolojiye karşı duruş sergilemenizi beklemektedir. Radikal ve şiddet ideolojisini ile partileşmeyi cami minberlerinden uzaklaştırmanız gerekmektedir” dedi.

Kürdistan Diyanet İşleri Bakanlığı tarafından Erbil’de düzenlenen “Toplumsal Barış ve İnsanlık Konulu Dinler Arası Ortak Vaaz” temalı konferansa çok sayıda din adamı, ilahiyat profesörü ve imam katıldı. Kürdistan’da yaşam sürdüren bütün dinlerden temsilciler konferansta yer aldı. Konferansın bitiminde, bütün dinlerin yaşam temellerine vurgu yapan toplumsal barış konulu ortak bir hutbenin yayımlanması bekleniyor.

Konferansta ayrıca Kürdistan Başbakanı Neçirvan Barzani, Başbakan Yardımcısı Qubat Talabani, Diyanet işleri Bakanı Piştivan Sadık ve çok sayıda yetkilinin yanında Kürdistan’daki yabancı ülke temsilcileri de hazır bulundu.
Konferans, Irak ve Kürdistan milli marşlarının okunmasından sonra Diyanet İşleri Bakanı Piştivan Sadık’ın konuşmasıyla başladı. Piştivan Sadık, Kürdistan’da toplumsal barışa önem veren vaazlarında Peşmergenin kahramanlıklarından bahseden imamlara teşekkür etti.

Başbakan Neçirvan Barzani de bir konuşma yaparak konferansın önemine değindi. Barzani’nin Konuşmasından satırbaşları şöyle:

DAİŞ KUTSAL İSLAM DİNİNE ZARAR VERİYOR

“Bugün burada güvenli bir şekilde bulunabiliyorsak bu, Peşmerge ve güvenlik güçlerinin iki yıldır dünyanın en tehlikeli terör örgütüne karşı verdiği kahramanca ve azimli mücadelesi sayesinde oldu. Peşmerge büyük bir azim ve çabayla İslam adını kullanarak ve kutsal İslam dinine zarar veren DAİŞ adındaki terör örgütüne darbeler vurmaya devam ediyor. Peşmerge Kürdistan halkının huzurunu korumak için bütün vicdani değerleriyle bu radikal terör örgütüne karşı zaferler elde etmeyi sürdürüyor.
Kurtardığı bölgelerde yaşayan halkın dinini, ırkını ve mezhebini gözetmeksizin sivillerin can ve mal güvenliğini sağlamak adına kaydettiği mücadele, Peşmergenin ne kadar yüksek bir ahlak sahibi olduğunu gösterir niteliktedir. Buradan bütün şehit Peşmerge ailelerini selamlıyorum. Doğrusu biz bu kahraman ve can feda direnişçilere çok şey borçluyuz. Ayrıca buradan Peşmerge ve Koalisyon güçleriyle işbirliği içinde Musul operasyonunu yürüten Irak ordusuna da teşekkürlerimizi iletmek istiyorum.

BU KÖTÜ İDEOLOJİLERİ ALT EDELİM

Değerli hocalar, bütün Peşmerge ve Kürt halkı, sizin, aydın ve insancıl görüşlerinizle terör, tekfir ve radikal ideolojiye karşı duruş sergilemenizi ve bu kötü ideolojilerin alt edilmesi kampanyasına aktif bir şekilde katılmanızı beklemektedir. Büyüklerimizi bizi sürekli farklı din ve mezheplerle birlikte yaşamayı öğretiyordu. Bize insanların söz ve düşüncelerini söylemekte serbest olduğunu öğretti. Öte yandan diğer dinlere saygı duymayı öğretti. Dolayısıyla burada siz hocalara çok önemli vaziyetler düşmektedir.
Burada özellikle iki şeyden bahsetmek istiyorum; radikal ve şiddet ideolojisini ile partileşmeyi cami minberlerinden uzaklaştırmanız gerekmektedir. Sizin bu iki noktada çok ciddi durmanız önem arz ediyor. Kürdistan hükümeti, İslam dininin bütün temel ilkelerine bağlıdır ama aynı zamanda İslam dininin, camilerde şiddet ideolojisinin yayılması için kullanılmasına tamamen karşıdır.
Hiçbir parti, kendi çıkarları çerçevesinde İslam dinini başka dinlere kin ve nefret beslenmesi için kullanamaz. Şu an Irak’ta yaşanılan durum mezheplerin karşılıklı anlaşmazlıklarından ve düşmanlıklarından kaynaklanmaktadır. Bunun başka bir şekilde Kürdistan’da tekrarlanmasını istemiyoruz. Halk, camilerde hoşgörüyü ve aydınlanmayı görmeli şiddet ideolojisini değil.
DAİŞ askeri olarak çökme noktasındadır ancak DAİŞ’i meydana getiren şeylerin bir daha yaşanmasının önüne geçilmeli. Bu bizim için çök önemlidir. Bütün gücünüzle bu bozuk ideolojiye karşı dik duruş sergilemeniz gerekmektedir.

DAİŞ askeri olarak çökme noktasındadır

DAİŞ askeri olarak çökme noktasındadır ancak DAİŞ’i meydana getiren şeylerin bir daha yaşanmasının önüne geçilmeli. Bu bizim için çök önemlidir. Bütün gücünüzle bu bozuk ideolojiye karşı dik duruş sergilemeniz gerekmektedir.
DAİŞ Musul’u kendi için başkent ilan etti ve bütün kirli propagandasını buradan yaptı. Irak ordusu buradaki DAİŞ’i vurmaya devam ediyor ve İnşallah en kısa zamanda DAİŞ teröristlerini Musul’dan silecektir. Ancak DAİŞ’i ayaklandıran, meydana getiren ve 29 aydır o bölgelerde hüküm sürmesine sebep olan etkenlerin üzerinde durulması çok büyük bir önem arz etmektedir.
Dinler ve mezhepler arasında birlikte yaşamın temellerinin yıkılması ve mezhepler arası gerginliklerin kulak ardı edilmesi, DAİŞ’i meydana getiren en önemli sebeplerden biriydi ve kısa bir süre içinde Irak ordusuna ait altı tümeni ele geçirecek güce ulaşmalarına yol açtı. Burada sorulmamsı gerek önemli soru şudur: acaba şu an DAİŞ’i oluşturan zeminin yeniden oluşmasını engellemek için yeni çalışmalar ve mücadele konsepti üzerinde duruluyor mu?

Biz Kürdistan olarak bütün dinlerin ırkların kendini rahatça ifade edebileceği toplumsal zeminimizi en başından beri oluşturmaya çalışıyoruz. DAİŞ’in saldırılarından kaçan halkın huzur yuvası da yine biz olduk. Kürdistan hükümeti olarak bütün ortak yaşam ilkelerine bağlıyız bunun yanında da komşu bölgelerimizin istikralı ve barış dolu olmasını temenni ediyoruz.