K24 ÖZEL - Afrin’den Esenyurt’a bir yaşam mücadelesi

Suriye’deki iç savaştan dolayı 6 yıl önce Rojava’nın Afrin kentine bağlı Cinderes kasabasından kaçarak İstanbul’un Esenyurt ilçesine yerleşen Rojavalı mülteciler yaşam mücadelesi veriyor.

Cesim İlhan / İSTANBUL

Suriye’deki iç savaştan dolayı 6 yıl önce Rojava’nın Afrin kentine bağlı Cinderes kasabasından kaçarak İstanbul’un Esenyurt ilçesine yerleşen Rojavalı mülteciler yaşam mücadelesi veriyor.

Yeni tip coronavirüs (Covid-19) salgını sürecinde hijyensiz koşullarda hastalıkla yaşamını sürdüren Rojavalı mülteciler yardım bekliyor.

32 yaşındaki Roland Abdulrahman Bayram, eşi ve 3 çocuğuyla birlikte eski bir binanın giriş katında rutubet kokusu ve halısız zemindeki evlerinde hayatlarını sürdürüyor.  

Afrin’deyken inşaat işçiliği yapan Roland Abdulrahman Bayram, şimdilerde mültecilerin en yoğun yaşadığı Esenyurt’ta bir tekstil şirketinin ütü bölümünde çalışıyor.

Roland Abdulrahman, yaptığı iş karşılığında aylık 1700 TL maaş alıyor.

Beş nüfuslu bir aileyi bu ücretle geçindirmenin zor olduğunu ifade eden baba Roland Abdulrahman Bayram, bel fıtığı rahatsızlığının da olduğunu söylüyor.

Daha önce 450 TL’ye bir bodrum katında kalan aile, salgın sürecinde Roland Abdulrahman 3 ay boyunca çalışamadığından, biriken 3 aylık kirayı vermediği için ev sahibi tarafından evden çıkarılmış.   

İki hafta önce eski bir binanın giriş katına taşınmak zorunda kalan aile, şimdi 500 TL kira ödüyor. 

Ailenin sigortası olmadığı için sağlık hizmetinden de yararlanamıyorlar.

Ayrıca çocuklar okula gidemiyor, sağlık ve beslenme koşullarından da yoksunlar.

Ailenin İsam, Mervan ve Robin adında 3 çocuğu var. İsam 8, Mervan 7 yaşında olmasına rağmen maddi yetersizlikten dolayı okula gidemiyorlar. Baba Roland, “Çocuklar için defter, kalem, çanta, kitap ve okulun diğer masraflarını alacak paramız yok. Ben şu an sadece çocukların giyim masraflarını karşılayabiliyorum” diyor.

Kızılay beş kişilik aileye ayda sadece 600 TL nakdi yardımda bulunuyor. Aile, bunu da çocukların yiyecek ve süt ihtiyacı için harcadığını söylüyor.  

“KÜRDİSTAN BÖLGESİ’NDEN YARDIM BEKLİYORUZ”

İstanbul’da çok sayıda Rojavalının yaşadığını ifade eden Roland Abdulrahman Bayram, çoğunun da maddi durumlarının iyi olmadığını kaydediyor.

Roland Abdulrahman Bayram, Kürdistan Bölgesi’nin resmi olarak devreye girip Barzani Yardım Vakfı’nın (BCF) buradaki insanlara yardım etmesini isteyerek, “Biz Rojavalılar ölüm ve açlıkla cezalandırılıyoruz. Suriye ve Rojava’da savaş bittiğinde bir gün mutlaka memleketimize döneceğiz” ifadelerini kullandı.

Roland, “Coronavirüs salgını süreci çok kötü geçti. Üç ay boyunca çalışamadım. Başka hiç bir gelirimiz yok, kimse bize yardım etmedi. Kızılay’ın verdiği 600 TL sadece çocukların süt ve diğer ihtiyaçlarına yetiyor. Gıda ve ekmeği mahalledeki bakkaldan borç alıyoruz. Şu an bakkala 2500 TL borcumuz var. Daha önceki dairede 3 ay boyunca kira veremediğimiz için ev sahibi ‘Ya para ya da dışarı’ diyerek bizi evden attı. Sonra komşular 2 bin TL borç para verdiler bana, ben de bu evi aylık 500 TL’ye kiraladım” dedi. 

Yeni bir yaşam umuduyla Rojava’dan İstanbul’a geldiklerini vurgulayan Roland’ın eşi Saila ise, “6 yıl oldu İstanbul’a geleli. Savaştan kaçtık. Çocuklarımıza bir şey olmasın diye düştük yollara. Orada işlerimiz iyiydi, evimiz vardı. Akrabalarımızla bir aradaydık. Burada herkes bir tarafa dağıldı. Şu an burda çok muzdaribiz. Yardım bekliyoruz. Gün oluyor çocuklarıma süt bulamıyorum. Eve serecek halımız yok. Hele kış aylarında sadece elektrikli soba ile ısınıyoruz. Çocuklar için kışlık kıyafetler lazım oluyor, çocuklar üşüyor” şeklinde konuştu.

Roland Abdulrahman Bayram’la aynı sokakta annesi ve iki erkek kardeşi de yaşıyor. Onlar da başka bir binanın bodrum katında kalıyorlar. 

Anne Esma Muhammed, bir yıl önce kocasını kanserden kaybetmiş. Bir oğlu hasta olduğu için çalışamıyor, bir oğlu da günlük işlerde çalışarak geçimlerini sağlıyor.

Esma Muhammed, Suriye’deki savaştan dolayı 3 oğlunun İstanbul’a bir oğlunun da Lübnan’a gitmek zorunda kaldıklarını söyledi.

53 yaşında Esma Muhammed yaşadıkları sıkıntıları şöyle anlattı:

“Birlikte yaşadığımız bir oğlum hasta, dilinde sorun var rahat konuşamıyor. Bir oğlum da günü birlik işlerde çalışıyor. Bazen iş bulamıyor. İstanbul’daki yaşantımız çok zor geçiyor. 2 yıl önce kocam kanserden öldü. İstanbul’da toprağa verdik. Kendim hastayım doktora gidemiyoruz. Paramız yok kimseyi tanımıyoruz.  İnsanların özellikle İstanbul’daki Kürtlerin bize yardım etmesini istiyoruz.”