İSYAN - İslamî mi / Kürdî mi?

Şeyh Said ve 46 arkadaşı 93 yıl önce bugün Diyarbakır'da idam edilmişti.

Cesim İlhan

Şeyh Said ve 46 arkadaşı 93 yıl önce bugün Diyarbakır'da idam edilmişti.

Türkiye Cumhuriyeti’nin İstiklal Mahkemesi tarafından13 Şubat 1925 tarihinde idamı gerçekleştirilen Şeyh Said ve arkadaşları, yıldönümünde anılıyor.

Uzun yıllardır Şeyh Said İsyanı’nın “İslamî mi yoksa Kürdî mi?” tartışması yapılıyor.

Şark İstiklal Mahkemesi’nin kayıtlarını ilk defa ortaya çıkaran yazar Mahmut Akyürekli, “Şeyh Said’in yürüttüğü davanın İslamî hassasiyeti olan Kürdî bir mücadele olduğunu” söyledi.

K24’e konuşan Akyürekli şunları söyledi:

“Şeyh Said meselesinin Cibranlı Halid Bey, Yusuf Ziya Bey ve Beytüşşebap olayları ile birlikte ele alınması gerekiyor. Bu olaylar 1924 yılında cereyan etti ve bu meseleler Şeyh Said hadisesini hazırlayan zemindir. Piran’da (Dicle) planlı olmayan bir kıyam hareketi başlıyor. Planlı olmadığı için başarılı olması da mümkün değildi. Şeyh Said zorunlu olarak başına geçti.”

Akyürekli, “Sonra bu çok ciddi katliamlara dönüştü. 1927 yılına kadar bu katliamlar devam etti. Bölgede 200 köy yokedildi. Buralarda insanlar derelerde infaz edildi. Mermi olmadığı için insanlar süngülerle öldürüldü. İnanılmaz dramlar yaşandı” dedi.

Akyürekli sözlerine şöyle devam etti:

“Bu hareket Kürtler’in devletle olan bütün ilişkilerini bozdu. Organize edilmeyen bir askeri güç üzerinde kurulmamış bütün hareketler zarar vermiştir. Kürt tarihinde bir Mele Mustafa Barzani’nin askeri hareketi Kürdistan topraklarında tezahür etti. Bunun dışından hazırlıklı Kürt hareketi hiç olmadı.”

TORUNU NE DEDİ

K24’e konuşan Şeyh Said’in torunu Mahmut Fevzi Fırat, Şeyh Sadi hadisesinin bir bütün olarak dayatılan ulusçuluğa karşı hem İslamî, hem de Kürdî olduğunu söyledi.

Fırat, daha sonra şunları ekledi:

“Bu hadiseyi yalnızlaştırmak için dışarıya ‘gerici ve irticai bir hareket, içeride de Kürtçü, ayrılıkçı bir harekettir’ diye propagandasını yaptılar. Maalesef bazı Kürtler bu hatayı işleyeme devam ediyor. Devletin söylediklerine inanıyor ve bir kısım Türkler de bu hataya düştü.”

ÇEVİK: BU BİR UTANÇ

Nûbihar Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Çevik de "Şeyh Said hadisesinin içerisinde milli talepler olduğu gibi dini ve diğer talepler de vardır. Hem dinîdir, hem Kürdî’dir demek daha doğru olur” dedi.
Çevik, “93 yıldır birçok insan Şeyh Said Efendi hakkında konuşuyor. Bugün üzerinde durulması gereken konu; Şeyh Said ve 46 arkadaşının mezarları halen bulunmadı. 93 yıl sonra bu bir utanç tablosudur" ifadelerini kullandı.

TÜRKÇE BİLMEDİĞİ İÇİN İDAM

26 Mayıs’ta Şeyh Said ve arkadaşları Diyarbakır’a getirilerek, bir ay önce kurulmuş, üyeleri milletvekillerinden oluşan İstiklal Mahkemesi’nde yargılanmaya başlanır. Mahkemede avukat tutmalarına izin verilmez. Türkçe bilmeyen sanıklardan bazıları savunmalarını Arapça ve Kürtçe olarak yapar, fakat tercümanın gelmediği zamanlarda savunmalarını yapamazlar ve verilecek karara razı olmak zorunda kalırlar.

Mahkemenin üyelerinden Avni Doğan, bir gencin Türkçe bilmediğinden savunma yapamadığını, bu yüzden idam cezası verdiklerini, daha sonra Dünya gazetesine verdiği mülakatında açıklayacaktır.

81 sanığın yargılanması bir sinema salonunda yapılır ve yaklaşık bir ay sürer. 28 Haziran’da karar açıklanır ve Şeyh Said’in de aralarında bulunduğu 47 sanığa idam cezası verilir.

Karar açıklanmadan birkaç gün önce Dağkapı’daki (Bugün Diyarbakır’daki ismi Şeyh Said Meydanı) meydana idam sehpaları hazırlanır.

ŞEYH SAİD'İN MEZARI NEREDE?

Şeyh Said ve arkadaşlarının mezarı nerede hala bilinmiyor. Hatta kişisel eşyaları dahi ailesine teslim edilmemişti.

Şeyh Said’in mezarının nerede olduğuna dair resmi bir açıklama yapılmış değil. Torunlarından Diyadin Fırat, Şeyh Said ve arkadaşlarının cenazelerinin, Dağkapı mevkiindeki Yenişehir Sineması ve askeri gazino arasında bir mevkide olabileceğini söylüyor.

Daha sonraki yıllarda sözkonusu bölgeye askeri lojmanların yapılmış olması, mezar yerlerinin neresi olduğunun belirlenmesini zorlaştırıyor.

İDAM EDİLEN 47 KİŞİ

1 -Şeyh Said (Palulu, Naksibendi Tekkesi şeyhi)

2 - Melekanlı Seyh Abdullah (Solhanlı, Varto ve Mus Cephesi Kumandanı),

3 - Kamil Beg (Tokliyanlı Halid Beg’in oğlu, asiret reisi, Varto cephesinde görevli)

4 - Baba Beg (Kamil Beg’in kardeşi)

5 - Şeyh Şerif (Elaziz Cephesi Kumandanı, Palu / Gökdereli),

6 - Fakih Hasan Fehmi (Darahini İnzibat Kumandanı ve Geri Hizmetler Amiri, Modanlı, Zıktê aşiretinden),

7 - Hacı Sadık (Genc/Valêrli, Genc mıntıkasında görevli)

8 - Seyh ibrahim (Çanlı, Çapakçur Müftüsü)

9 - Şeyh Ali (Harput cephesinde görevli)

10 -Şeyh Celal (Harput cephesinde görevli)

11- Şeyh Hasan

12 - Mehmet Beg (Diyarbekir ve Lice cephelerinde müfreze kumandanı, Garipli İzzet Beg’in oğlu)

13 - Mustafa Beg (Hani eşrafından)

14 - Salih Beg (Hani eşrafından)

15 - Şeyh Abdullah (Çanlı, Çapakçur cephesinde görevli)

16 - Şeyh Ömer

17 - Şeyh Adem (Hanili)

18 - Kadri Beg (Madenli, Maden İnzibat Kumandanı)

19 - Molla Mahmud (Piranlı, Maden cephesinde görevli)

20 - Şeyh Şemseddin (Silvan Cephesi Kumandanı)

21 - Şeyh İsmail (Diyarbekir / Termil köyünden)

22- Şeyh Abdüllatif (Diyarbekir / Termil köyünden)

23- Molla Emin (Melekanlı Seyh Abdullah’ın müridi, Balikanlı, Varto cephesinde görevli)

24 - Ali Arab Abdi Beg (Çapakçur cephesinde görevli)

25 - Mehmet Beg (Varto cephesinde görevli, Kargapazarlı Halil Beg’in oğlu)

26 - Süleyman Beg (Şeyh Şerif’in katibi, Sinikli Jandarma Hasan Beg’ın oğlu)

27 - Molla Cemil (Genc / Musyanlı, Palu ve Elaziz cephesinde görevli)

28 - Süleyman Beg (Bingöl/Az Aşireti Reisi Ömer Beg’in oğlu)

29 - Süleyman Beg (Şerif Beg’in oğlu, Kiğı cephesinde görevli)

30 - Tahir Beg (Fakih Hasan Fehmi’nin katibi)

31 - Mahmut Beg (Hanili Mustafa Beg’in oğlu)

32 - Şeyh Ali (Şeyh Musa’nın oğlu, Varto cephesinde görevli)

33 - Hacı Halid (Balikanlı, Varto cephesinde görevli)

34 - Timur Ağa (Varto cephesinde görevli)

35 - Abdüllatif Beg (Hınıslı Kamil Beg’in oğlu)

36 - Mehmet Beg (Muşlu, Varto cephesinde görevli)

37 - Süleyman Beg (Varto cephesinde görevli)

38 - Bahri Beg (Varto cephesinde görevli)

39 - Şeyh Cemil (Zorabadlı)

40 - Yusuf Beg (Çapakçurlu Süleyman Beg’in oğlu, Çapakçur cephesinde görevli)

41 - Ali Badan Beg (Bingöl/Yamaç Asireti’nden, Çapakçur cephesinde görevli)

42 - Halid Beg (Kargapazarlı, Varto cephesinde görevli)

43 - Halid Beg (Nadir Beg’in oğlu, Harput cephesinde görevli)

44 - Tahir Beg (Mehmet Beg’in oğlu)

45 - Tayip Ali Beg (Nahiye Müdürü)

46 - Çerkes (Seyh Said’in maiyetinden Yusuf’un oğlu)

47 - Jandarma Hamid.