‘Şengal, Kürdistan Bölgesi’nin ayrılmaz bir parçasıdır’
Duhok (K24) - Şengal’in Laleş ve Kürdistan Bölgesi’nden koparma ve demografisini değiştirilmesi planına tepki gösteren Şengalliler, bunun mümkün olmadığını belirterek, Şengal’in Kürdistan Bölgesi’nin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguluyor.
Şengalliler, kentin Laleş ve Kürdistan Bölgesi’nden koparma ve demografisini değiştirilmesi planıyla ilgili “Bazı grup ve tarafların eliyle yapılsa da arkasında yabancı bir devlet var” diyor.
Söz konusu plana ve planı uygulamak isteyen çevrelere tepki gösteren Şengal halkı, kentteki Haşdi Şabi ve diğer grupların varlığından rahatsız.
Şengallilere göre, kentin yeniden inşa çalışmalarının yapılmamasının sorumlusu merkezi Irak hükümeti olsa da Şengallilerin dönüşünün önündeki engellerden biri de kentteki silahlı gruplar.
K24’ konuşan Şengal’in tanınan şahsiyetlerinden Berekat Seydo, Şengal’in Laleş ve Kürdistan Bölgesi’nden koparma girişimlerine tepki göstererek, “Şengal Kürdistan’ın bir parçasıdır, onu Kürdstan’dan koparmaları mümkün değil” dedi.
“Merkezi Irak hükümeti, artık Şengal’i Kürdistan’dan koparmaya çalışanlara yardım etmekten vazgeçmeli” diyen Berekat Seydo, “Çünkü biz hiç bir koşul altında Kürdistan Bölgesi’nden ayrılmayacağız” ifadelerini kullandı
K24’e konuşan Şengal’in bir diğer tanınmış şahsiyeti Süleyman Fano ise, “Biz ölürsek de kalırsak da Kürdistan Bölgesi ile birlik olacağız” dedi.
Şengalli Avukat Suzan Xudida da söz konusu planın hukuka aykırı olduğunu belirterek, “Şengal, Kürdistan’ın bir parçasıdır. Biz Şengal’i Kürdistan Bölgesi’nin en temel ve önemli parçası olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Avukat Suzan Xudida, “Şengal’i Kürdistan Bölgesi’nden koparmaya çalışanların kendileri yasal değil ve Şengal’e dışarıdan gelmişlerdir” şeklinde konuştu.
Şengal’in 3 Ağustos 2014’te DAİŞ tarafından işgalinden sonra dışarıdan gelen bazı güçlerin Şengal’i kurtarma gerekçesiyle kente yerleşmeleri ve ardından 16 Ekim olaylarından sonra yaşananlardan bugüne kadar söz konusu gruplar kentten ayrılmadı. Bu grupların varlığı Şengal’de idari ve güvenlik boşluğu yaratırken, Şengallilerin dönüşü önündeki en önemli engellerden biri olarak görülüyor.