AB: Rusya ile dönüm noktasındayız

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Borrell, Rusya'nın Avrupa'dan bağını kopardığını ve Avrupa'nın liberal demokratik sistemini kendisine varoluşsal tehdit gördüğünü söyledi.
Josep Borrell
Josep Borrell

HABER MERKEZİ

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, geçen hafta Rusya'ya yaptığı ziyarette AB'nin çıkarlarını savunamadığı gerekçesiyle istifasını isteyen Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekillerine karşı ziyaretini savundu, Moskova'ya giderek risk aldığını, AB'nin Rusya ile ilişkilerde "dönüm noktasında" olduğunu söyledi.

Borrell, çoğu eski Sovyet ve Doğu Bloku ülkelerinden 70'ten fazla Avrupa Parlamentosu milletvekilinin Rusya ziyaretinde "küçük düşürücü" gelişmelere karşı AB'nin çıkarlarını savunamadığı gerekçesiyle istifasını istemesinin ardından parlamento genel kurulunda ziyareti hakkında konuşma yaptı.

AB ile Rusya'nın birçok konuda anlaşmazlık içinde olduğunu ancak stratejik ilişkilerin omurgasını oluşturan enerji gibi konular bulunduğunu vurgulayan Borrell, Rusya'nın Ukrayna politikası nedeniyle 2014'ten beri siyasi diyaloğun durma noktasında olduğunu hatırlattı.

Borrell, son dönemde Rus muhalif Aleksey Navalny'nin zehirlenmesi ve tutuklanması sonrasında Moskova'yı ziyaret etmek, insan hakları, siyasi özgürlükler ve Navalnıy'ın serbest bırakılması meselesini Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile yüz yüze konuşmak istediğini söyledi.

Lavrov ile görüşmesini "hararetli" ve "gergin" şeklinde nitelendiren Borrell, ayrıca, martta AB-Rusya ilişkilerinin ele alınacağı AB Liderler Zirvesi öncesinde Rusya'nın ilişkilerin kötü gidişini tersine çevirip yapıcı bir diyalog isteyip istemediğini sınamak için Moskova'ya gittiğini ifade etti.

"RİSK ALDIM"

Rusya'nın bunu istemediğini aktaran Borrell, "Bu ziyaret malum riskleri içeriyordu. Ben bu riskleri aldım." dedi.

Borrell, "Lavrov'a Navalny ile görüşmek istediğimi söyledim ama bana mahkemede olduğunu, zaman kısıtlaması nedeniyle mümkün olmadığını söylediler. Halbuki o sırada Navalny mahkemenin önünde oturuyordu" şeklinde konuştu.

Borrell, ziyaretten daha endişeli döndüğünü dile getirerek, "Rus hükümeti, endişe verici şekilde giderek daha otoriter bir hale geliyor. Sivil toplum ve ifade özgürlüğünün alanı daralıyor. Demokratik alternatiflerin ortaya çıkması için neredeyse hiç alan kalmıyor. Rus makamları, Navalny olayındaki gibi bu tür girişimleri yok etme konusunda acımasız olduklarını gösterdi" diye konuştu.

"RUSYA AVRUPA'DAN BAĞINI KOPARDI"

Rusya'nın Avrupa'dan bağını kopardığını, Avrupa'nın liberal demokratik sistemini kendisine varoluşsal tehdit gördüğünü savunun Borrell, 3 Avrupalı diplomatın Rusya'da istenmeyen kişi ilan edildiğini Lavrov ile toplantısının sonuna yaklaşılırken öğrendiğini, karardan geri dönmelerini istediğini ancak bunun mümkün olmadığını söyledi.

Borrell, Rusya'nın jeostratejik seçimlerinden "çok endişeli" olduğunu vurgulayarak, "Rusya ile ilişkilerimizde bir dönüm noktasındayız. Yapacağımız seçimler bu yüzyılın uluslararası güç dinamiklerini belirlememize yol açacak" dedi.

Marttaki AB Liderler Zirvesinde Rusya'ya yaptırım kararı çıkabileceğini söyleyen Borrell, Rusya ile "kalıcı bir karşı karşıya gelme" durumundan kaçınarak ve Rus halkına sırt çevirmeden sivil toplumla ilişkilerin sürmesi gerektiğini vurguladı.

"Rusya bizi bölmek istedi ama başaramadı." diyen Borrell, Rusya ile iletişim kanallarının açık tutmaktan yana olduğunu dile getirdi ve "Dış politika, ofiste oturarak güvenli bir mesafeden yazılı açıklamalar yapmaya indirgenemez" ifadesini kullandı.

BORRELL'İN İSTİFASI İSTENMİŞTİ

Avrupa Parlamentosundaki 73 milletvekili, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'e mektup yazarak, Borrell'in geçen haftaki Rusya ziyaretinde "küçük düşürücü" gelişmeler karşısında AB'nin çıkarlarını savunamadığı için istifa etmesini istemişti.

Milletvekilleri, Borrell'i ortak basın toplantısında Lavrov'un AB'ye yönelik eleştirilerine karşı çıkmamakla, 3 AB ülkesinin diplomatlarının "istenmeyen kişi" ilan edilmeleri karşısında ziyaretini sonlandırarak kararlı bir sinyal vermemekle suçlamıştı.

Mektupta, "Sayın Borrell kendi rızasıyla istifa etmezse AB Komisyonu Başkanının harekete geçeceğine inanıyoruz" ifadesine yer verilmişti.

AB Komisyonu sözcüleri ise Von der Leyen'in Borrell'e desteğinin tam olduğunu açıklamıştı.