Amedspor Sarıyer’e neden yenildi?

Bu maçta bu kadar geniş alanda oynamak, sadece oyunu ve oyuncuları hantal bir tembelliğe itmedi.
as
as

Öncelikle üst üste gelen dört galibiyetten sonra Amedsporlu oyuncularda tuhaf bir “amaçsız özgüven” psikolojisi oluşmuş. Söz konusu amaçsız özgüven takım oyunu yerine, oyuncuların kişisel şovuna zemin hazırlamış. Maçın başlangıcında Talha ve Halil İbrahim’in her pozisyonda basit pas opsiyonlarını tercih etmek yerine, zor olanı seçip mutlaka rakip eksiltme yoluna gitmeleri, hem oyunun ritmini bozdu hem de Sarıyer’in taktik planına hizmet etti.

Ama bu oyuncuların bu maçta oynadıkları olumsuz rolden daha çok bu maçın kaderini, önceden Aykan Atik belirledi. Aykan Atik maç öncesinde hangi stratejiyi ve hangi taktik planı oyuncularına belletti bilmiyorum ama benim sahada gördüğüm şey, ne bir stratejiden eser vardı ne de bir taktik plandan. Dolayısıyla, organize ve örgütlü bir oyun olan futbolda sonuçları belirleyen asıl etmenin teknik direktör olduğunu asla akıldan çıkarmamalıyız.

Sarıyer, Amedspor’un playoff rakiplerinden biri. Bu maçın talebi, oyunun ve pozisyonların bütünlüğünde Sarıyer’den daha fazla çoğalmayı gerektiren bir stratejiyi gerektirir. Bu stratejinin pratik uygulaması oyunun boyunu kısaltıp, rakibe oynayacak alan bırakmamak anlamı taşır. Amedspor ve dolayısıyla Aykan Atik, bütün maçı gereksiz bir geniş alanda oynadı. Alan genişliği, Sarıyer’in oyunu uyuşturmak için aradığı afyondu. Bu afyonu Aykan Atik kendi eliyle Sarıyer’e ikram etti ve maçın sonuna kadar da bu rezaleti izledi.

Bu maçta bu kadar geniş alanda oynamak, sadece oyunu ve oyuncuları hantal bir tembelliğe itmedi. Oyuncular mental olarak, bu keyifliğe isyan edecek gücü bile kendinde bulamadı. Amedspor’un isyankar tavrı sanki buharlaştı ve gökyüzüne bir meteor gibi dağıldı.

Teknik direktör bir taktik plana da sahipmiş gibi gözükmedi. Mesela Amedspor hangi koridorda yoğunlaştı? Mesela hangi kanatta ısrar etti? Mesela hangi göbek girişimlerini ısrarla uygulamaya çalıştı? Hiçbirinde. Hiçbiri demek, hiçbiri için özel bir plan yapmamak demek.

Amedspor çok yavaş oynadı. Bu yavaşlığın sebebi, amaçsız özgüvenden oluşan, topla her buluşan oyuncunun, topu kontrol etmek, sonra da birkaç adım atmak arzusuydu. Bu büyük bir sorun ve pürüz. Amedspor oyununun yavaşlığı sanıldığı gibi Mansur Çalar’dan kaynaklanmıyor. Bütün Amedsporlu oyuncuların topu sürme zaaflarından kaynaklanıyor. Hiçbir oyuncu Allah rızası için basit oynamayı düşünmüyor. Oysa basitlik en zor en güzel ve sonucu en çok garanti eden davranıştır.

Aylardır buradan adeta haykırıyorum; Amedspor’un birinci görevi ve karakteri yenilmemektir. Bunun anlamı şudur; iç saha, deplasman fark etmeksizin, savunma ağırlıklı bir oyuna karar verilmelidir. Savunma ayıp bir şey değildir. Üstelik savunma futbol oyununun en zor faaliyetidir. Evet kabul ediyorum, savunma çok gösterişli bir pratik değildir. Ama kesinlikle çok gerekli ve huzur vericidir.

Aykan Atik neden karma bir oyun anlayışında ısrar ediyor? Ben artık bu ısrarın nedeninden eminim. Aykan Atik savunma denilen oyun pratiğine dair belirgin bir fikir sahibi değil. Oyunun bu biçiminden pek anladığı söylenemez. Savunma demek, oyuncuları kale önünde mevzilendirmek demek değildir. Savunma her şeyden önce, rakibi oynatmamaktır. Rakip nerede oynamak istiyorsa, orayı ablukaya alıp, rakibi orada etkisiz hale getirmektir. Savunma demek her pozisyonda temaslı oynak demektir. Savunma demek, rakibin boşalttığı alanlara çok etkili hücumlar düzenlemek demektir.

Bugün Sarıyer bir savunma stratejisiyle Amedspor’u net bir skorla yendi. 3-0. Sarıyer'in başardığı şeyi Amedspor neden başaramıyor? Sarıyer’in hiç komplekse kapılmadan uyguladığı oyun, küçümsenecek bir oyun değil.

Amedspor playoff finallerine kalmak istiyorsa savunmanın değerli öğrenip savunma ağırlıklı bir oyunu tercih etmelidir. Henüz iş işten geçmiş değil. Henüz kaybedilmiş çok ciddi bir şey yok. Amedspor top rakibe geçtiği anların değerini çok iyi idrak etmelidir. Çünkü çok rakibe geçmeden rakip sizin için tehlikeli hale gelmez.

Tekrarlıyorum. Amedspor’u bütün oyuncular pas alışverişinde basit ve hızlı bir anlayışa ikna edilmeli. Baskı, topun kaptırıldığı yerde başlamalı ve her durumda geriden başlayarak, oyunun boyu kısaltılıp, hiçbir rakibe oynayacak alan bırakılmamalıdır.

Amedspor’un hala en büyük sorunu Hücumdan savunmaya geçiştir. Hücum ederken kaptırılan toplara ani şok presler yapılmadan, topun rakipten geri alınma süresi kısalamaz.

Son olarak, Amedspor bu maçta dünya kadar korner kullandı. Hiçbirinde duran top çalışması yapılmadı. Acilen duran toplar için de en az üç taktik seçilip uygulanmalıdır.

 

*kurdistan24.net/tr’de yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar K24 Medya’nın kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir.