Cemil Bayık: Esad karşıtı değiliz, Suriye’nin birliğinden yanayız

PKK liderlerinden Cemil Bayık, Esad karşıtlığı yapmalarının söz konusu olmadığını ve Suriye’nin birliğinden yana olduklarını söyledi.

HABER MERKEZİ

PKK’nin çatı yapılanması KCK’nin Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık, Arapça yayın yapan Al Nahar gazetesine verdiği röportajda, “PKK Suriye’nin birliğinden yanadır” dedi.

“Kürtler bulundukları alanda bir özyönetime, demokratik özerkliğe kavuşsun. Kürtlerin anadilde eğitiminin kabulü, düşünce ve örgütleme özgürlüğü temelinde yerel demokrasi ve yerel yönetimler sorunu çözer” diyen Bayık,  “Yerel yönetim dil, kültür, eğitim, sağlık, belediye hizmetleri ve iç güvenliği üstlenirse bu Suriye’yi zayıflatmaz, aksine güçlendirir” ifadelerini kullandı.

“Hafız Esad ve ailesiyle ilişkilerimiz de yakın ve sıcak olmuştur. Bizim ne Suriye karşıtlığı ne de Esad karşıtlığı yapmamız söz konusu olur” diyen Bayık, şunları söyledi:

Biz önceleri de ilişkilerimizi Kürtlerin genel çıkarı ve Kürt-Arap kardeşliği üzerinden kurmuştuk. Şimdi de böyle bir ilişki içinde olmak istiyoruz. Rojava’da yaşananlardan dolayı Beşar Esad yönetiminin bize soğuk ve olumsuz yaklaşımları olsa da biz benzer bir yaklaşım içinde olmadık. Onları anlamaya çalıştık. Onların da bizi anlamalarını isteriz. Şam ile ilişkimizi hiç koparmadık; onlar koparmadıkça biz hiçbir zaman koparmayız. Rêber Apo ile Esad ailesi dostluğuna hep değer verdik. Şam bizim için olumsuz bir şey söyleyemez, söylerse bu haksız ve sübjektif değerlendirme olur.”

“DEVLET YA DA DEVLETÇİK ARAYIŞIMIZ YOKTUR”

Cemil Bayık ayrıca, “Kürt sorununda devlet ya da devletçik biçiminde bir çözüm arayışımız yoktur” diyerek, şunları ekledi:

Devlet Kürdistan’da da var olabilir. Ancak Kürt halkının demokrasisini, özyönetimini ve demokratik özerkliğini de tanımalı. Kürtlerin varlığı anayasal güvenceye alınmalı ve bu temelde dil, kültür ve kimlik özgürlüğü temelinde özyönetimi tanınmalı. Biz Türkiye’nin toprak birliği ve siyasi birliği yönündeki kaygıları giderecek bir çözüm üzerinde uzlaşırız. Demokratikleşen bir Türkiye ile uzlaşmamız zor olmaz.

Bizim Kürt sorununun demokratik çözümü dışında hiçbir gizli ajandamız yok. Halklar arası sorunlar ve çatışma yaratma zemini olan devlet arayışlarını doğru bulmuyor, demokratikleşmeyi geliştirme temelinde Kürt sorununun kalıcı ve güvenceli çözümünü sağlamayı esas alıyoruz. Bize göre özgür ve demokratik yaşama kavuşmak devlet kurmada ve sınırlar çizmede aranmamalıdır.”