K24 ÖZEL - Demirtaş ve Öcalan karşı karşıya gelir mi?

Erdoğan’ın Demirtaş ve Öcalan’la ilgili çıkışı, “Edirne ve İmralı karşı karşıya gelir” mi sorusunu gündeme taşıdı.
Öcalan - Demirtaş
Öcalan - Demirtaş

İSTANBUL (K24)

"Edirne'deki, en büyük hesabı İmralı'dakine verecek” diyen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerini değerlendiren siyasi gözlemcilere göre, devlet Öcalan ile görüşmeler halinde ve Öcalan ile Demirtaş’ı karşı karşıya getirmeyi hedefleyen iktidar, İmralı üzerinden HDP ve Demirtaş etkisini kıracak hamleyi şimdiden geliştirerek bir nevi seçim sathı mahalline girdiğinin de işaretini veriyor.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin meclis grup toplantısında Edirne Cezaevi’nde tutuklu olan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve İmralı Cezaevi’nde tutuklu olan PKK lideri Abdullah Öcalan’ı kastederek, “Edirne'deki, en büyük hesabı İmralı'dakine verecek. Zannediliyor ki her yer şu anda tozpembe. Değil. Onların da kendi içlerinde ayrı bir hesaplaşmaları var. Ve bu hesaplaşmayı da yapacaklar" demişti.

Erdoğan’ın bu sözleri sonrası gözler İmralı ve Edirne cezaevlerine çevrildi.

Selahattin Demirtaş dün Twitter hesabında Erdoğan’ın kendisine yönelik sözlerine şöyle cevap verdi: “Siyasetçiler halka, partisine, parlamentoya, BAĞIMSIZ yargıya hesap verir. Sen benim için ‘kaygılanmayı’ bırak da kendi vereceğin hesabı düşün.”

K24’e değerlendirmelerde bulunan isimler, önümüzdeki dönemde Türkiye siyasi arenasında özellikle seçim sürecinde Öcalan ve Demirtaş eksenli tartışmaların yoğun olacağını ve bunun seçmenlerin tutumuna da etkisinin kaçınılmaz olacağını belirtiyor.

İlhami Işık
İlhami Işık

İLHAMİ IŞIK: DEVLET İMRALI İLE GÖRÜŞMELER GERÇEKLEŞTİRİYOR

Bir dönem devlet ile PKK görüşmelerine arabuluculuk yapan yazar İlhami Işık, Erdoğan’ın açıklamasını, İmralı ile devletin görüşmeler yaptığının bir göstergesi olarak değerlendirdi.

İlhami Işık, bunun aynı zamanda erken seçimin de habercisi olduğu görüşünde. Işık’a göre muğlaklık yaratma amacı güden Erdoğan’ın açıklaması ile iktidarın belirlenmesinde önemli bir rolü olan HDP ve Kürt seçmen hedefte:

“Daha önce yerel seçime kısa bir süre kala tarafların tavrı netleştikten sonra Öcalan mektubu ile iktidar bir hamle yaptı ki bu zamanlama açısından çok hatalı bir çıkıştı. Aynı hatanın tekrarlanmaması açısından iktidar şimdiden kolları sıvadı. Bu açıklama erken seçimin de bir habercisi ve bunun bir hazırlığı bu çıkış. Aynı zamanda bu İmralı ile görüşmelerin de yapıldığının net bir göstergesi. İmralı’nın gerçekten Erdoğan’ın aktardığı gibi bir beyanı varsa Demirtaş’a karşı, bu Kürt siyaseti ve seçmende de bir çatlağa yol açar. Önümüzdeki dönemde siyasette İmralı faktörünün öne çıkması benim açımdan bir sürpriz olmaz.”

Ufuk Uras
Ufuk Uras

UFUK URAS: ÖCALAN CUMHUR İTTİFAKI'NA YAKIN GİBİ BİR HAVA YARATILIYOR

Akademisyen Ufuk Uras, Öcalan eksenli tartışmaların önümüzdeki günlerde de süreceğini ve İmralı’dan mektup ya da açıklamalar gelmesinin mümkün olacağı değerlendirmesinde bulundu:

“Kayyum politikası ve HDP’nin kapatılma davası HDP seçmenini konsolide etti. Bu durum iktidarda bir rahatsızlık yarattı ve konsolide olan seçmeni ayrıştırmak için Demirtaş ve Öcalan arasında büyük bir ihtilaf temennisi ile bir sorun var havası yaratılıyor iktidar cenahında. Bu da iktidarın ne kadar çok sıkıştığının göstergesi. Öcalan Cumhur İttifakı’na daha yakın duruyormuş gibi bir hava oluşturuluyor fakat Öcalan ne Cumhur ne de Millet İttifakı’ndan yana kendisi üçüncü bir yol bulunmasından yana duruyor. Önümüzdeki süreçte seçim sathı mahallinde bu ve benzeri tartışmalar gündemde yer alacak ve Öcalan eksenli tartışmalar olacak ve İmralı’dan da açıklamalar gelmesi mümkündür.”

Ümit Fırat
Ümit Fırat

ÜMİT FIRAT: DEMİRTAŞ’IN ETKİN OLMASI ÖCALAN’I RAHATSIZ EDİYOR

Yazar Ümit Fırat, Erdoğan’ın açıklaması sonrası Öcalan’dan Demirtaş aleyhine açıklamalar gelebileceği görüşünde:

“Çünkü Demirtaş bulunduğu mevkiden Öcalan’a nazaran son derece birçok avantaja sahip, avukatları aracılığı ile günlük açıklamalar yapabiliyor. Öcalan avukatları ile de görüşemiyor. O da şunu düşünüyordur: ‘Bana ibadet eder gibi bağlı insanlar ama ben görüşme hakkımdan mahrumum, bunlar her gün istedikleri gibi açıklama yapıyorlar üstelik de güya benim siyasi alanımda etkin faaliyet gösteriyorlar.’ Bunu tabi Öcalan unutmuyor, izliyor. Demirtaş’ın açıklamalarda bulunması Öcalan’ı mutlaka rahatsız ediyordur. Erdoğan da bunun farkında ve bu durumdan istifade ederek bir yol çiziyor kendine.”

“Şüphesiz Erdoğan seçim sürecinde bütün fırsatları değerlendirecektir” diyen Ümit Fırat, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:

“CHP içinden, Kürt tarafından, İslamcı muhafazakar çevreler tarafından bütün şanslarını deneyecektir. Ne var ne yok kullanacaktır. Erdoğan o kurumdan hiç gitmeyecekmiş gibi ya da gittiği zaman da yerine kendi tayin edeceği bir veliaht bırakacakmış gibi bir konumda hissediyor kendini. Böyle apar topar gitmeyi asla hazmedemez. Dolayısıyla elinden ne geliyorsa yapacaktır. Yani her şeyi yapacaktır. Çatışma, gözdağı, çağdışı, yasadışı hukuk dışı metotlar kullanabilir. Bunu beklemek lazım yani bunlar olur.”

"DEMİRTAŞ VE ÖCALAN BİRBİRLERİNİ SEVMEZ"

“Demirtaş ve Öcalan birbirlerini sevmez” diyen Fırat şunları ekledi:

“Öcalan, Süleyman Demirel’in tabiri ile ‘Tapulu arazime gecekondu kondurtmam’ anlayışı ile Demirtaş’ı kendi siyasi alanında bir kariyer sahibi olmasını, bir etki sahibi olmasını, orada bir lider olarak yükselmesini hiçbir zaman hoş karşılamadı, karşılamaz da zaten. Kendi partisi PKK içerisinde de asla ikinci bir adam olmadı, onun Şam’da olduğu süre içerisinde. Tek adamdır o, orda her şeye muktedir, her şeye karar veren, kongre kararlarını tanımayan, kongre kararlarını uygulamayan, kongre kararlarına rağmen birtakım operasyonlar yapıp birtakım insanların hayatını sona erdiren davranışları olduğunu biliyoruz. O bakımdan Öcalan o camia içerisinde böyle bir karizması olan birinin yükselişini asla hazmedemez. Bunu Erdoğan da devlet de biliyor. Onun için elinde her an bir kozdur Öcalan. Öcalan 23 senedir içerde. Yani Öcalan’ın ortaya çıkıp Demirtaş’ı yıpratacak bazı açıklamalarda bulunması, Demirtaş’ın tamamen yok olmasa bile ayağının altını boşa çıkaracak ya da elini güçsüz kılacak bir sonuç yaratır.”