İki Rus DAİŞ’linin Tabka’dan Erbil’e uzanan hikayesi

Kurdistan24, DAİŞ saflarına katılıp pişman olduktan sonra Rusya Konsolosluğu ile irtibata geçerek Kürdistan Güvenlik Konseyine bağlı Anti-terör birliklerinin operasyonuyla Erbil’e getirilen karı-koca iki DAİŞ’linin hikayesini takibe aldı.
kurdistan24.net

Kurdistan24 / Erbil- Terör örgütü DAİŞ, kurulduğunu ilan ettiği günden bu yana binlerce Rusyalı terör örgütünün saflarında yer aldı. Kimisi öldürüldü kimisi, yakalandı kimisi de DAİŞ içinde yer almaya devam ediyor. Kurdistan24, DAİŞ saflarına katılıp pişman olduktan sonra Rusya Konsolosluğu ile irtibata geçerek Kürdistan Güvenlik Konseyine bağlı Anti-terör birliklerinin operasyonuyla Erbil’e getirilen karı-koca iki DAİŞ’linin hikayesini takibe aldı.

Nataly Nikolay ve Dmitriy Mihayloviç adındaki Rus karı-koca, ülkelerinden üç bin kilometre ötedeki DAİŞ terör örgütünün saflarına katılıyor.

Altı yıl önce İslam’a geçtiğini söyleyen Dmitriy Mihayloviç, Müslümanlığın Moskova’da daha iyi yaşandığı ifade ederek şöyle konuştu: “Bundan üç yıl önce Avrupa’ya gitmek istedim ancak bir arkadaşımın tavsiyesiyle Suriye’ye yol aldım. Buralar Halifelik topraklarıydı ve buraya gelmek bana daha cazip geldi. Önce İstanbul’a geldim oradan Şanlıurfa iline oradan da Rakka’ya geçtim. Rakka’dan bir arkadaşımla birlikte Tabka’ya gönderildim. Burada bir eve yerleştik ve bir süre sonra kaldığımız ev bir hava bombardımanının hedefi oldu. Bombardıman sonucunda ağır yaralandım ve bir kolumu felç oldu.”

Terör örgütü içinde Ebu Ömer Rusi kod adı alan Dmitriy’nin öyküsü ağır yaralanmasından sonra da son bulmuyor. Yaralandıktan sonra hayatında farklı bir aşamaya geçiyor ve Suriye’den Irak’a taşınıyor.

Dmitriy konuşmasını şöyle sürdürüyor: “Suriye’de tedavi edilemedim bu yüzden Musul’a getirildim. Burada devam eden tedavimden bir süre sonra Telafer’e geçtim. Pişmanlık duygusuna Telefer’de kapılmaya başladım. Buradan Bağdat’taki Rusya Büyükelçiliği ile irtibat kurdum. Onlarda Erbil’deki Rusya Konsolosluk yetkilileriyle iletişime geçiyorlar. Konsolosluk da Kürdistan hükümetinden bir yol bulunması için yardım talebinde bulunuyor. Kürtlerin sayesinde oradan kurtarıldık. Kürtler bize çok iyi davrandı. Yemek ve su verdiler. Telafer’de Kürtlerin, vicdanlı oluşlarından ve onlara teslim olanlara çok iyi davrandıklarından bahsedilirdi. Kendim buna bizzat şahit oldum.”

DAİŞ YANLIŞ BİR YOLUN İÇERİSİNDE

Kürdistan Güvenlik Konseyine bağlı Anti-terör birliklerince yakalanan bu dört kişilik Rus ailenin Ömer adında bir oğulları ve Elina adında da bir kızları var. Örgüt içinde Ayşe adını kullanan Nataly, örgüte katılmaktan duyduğu pişmanlığı şu ifadelerle anlatıyor: “Örgüt içinde gerek militanlar gerekse de orada yaşayan halk bize yalan söylediler, hiç dürüst davranmadılar ve kötü bir muameleye maruz kaldık. Evden dışarı çıkmamıza da izin verilmiyordu. Çocuklarım eğitimden ve norma bir hayattan yoksun bırakıldı. Her gün bir başka evdeydik. Bir gün serbest kalırsam bir daha asla böyle bir yanlışı tekrarlamam ve bütün vaktimi çocuklarımla beraber geçireceğim. Bugüne kadar hep yanlış yaptık. Moskova’da inandığım Müslümanlar gibi olmaya karar verdim. DAİŞ saflarındaki bütün militanlardan örgütü bırakmalarını istiyorum çünkü DAİŞ yanlış bir yolun içinde.”

Anti-terör birlikleri tarafından Kürdistan’a getirilen bu aile, halihazırda emniyetli bir yerde tutuluyor ve Rusya’ya iade edilmeleri için gerekli işlemlerin tamamlanması bekleniyor.

Nataly üçüncü çocuğa hamile. Üçüncü çocuğun nerede ve nasıl şartlarda doğacağını bilemediğini belirten Nataly, üçüncü bebeklerine iyi bakacaklarını ve Ömer ile Elina’nın yaşadığı kötü şeylerin başına gelmemesi için çabalayacağını sözlerine ekledi.