KÜRT İLİ - Şiiler’den tehlikeli adım

Diyala İl Meclisi ve Karatepe Kasaba Meclisi’ndeki Şii temsilcilerinin, Hanekin’e bağlı Karatepe kasabasını ilçe yaparak Hanekin’den koparmaya çalışırken, Kürtler ve diğer bileşenler bunun siyasi bir proje olduğunu belirtiyor.

K24 - GERMİYAN

Diyala İl Meclisi ve Karatepe Kasaba Meclisi’nin Şii temsilcileri, Hanekin’e bağlı Karatepe kasabasını ilçe yaparak Hanekin’den koparmaya çalışırken, Kürtler ve diğer bileşenler bunun siyasi bir proje olduğunu belirterek bu girişimlere karşı çıkıyor.

Kerkük ve Kürdistan idaresi dışından kalan Kürdistani bölgelerdeki (tartışmalı bölgeler) demografik ve idari yapıyı değiştirme çabaları hız kesmeden devam ediyor.

Diyala İl Meclisi ve Karatepe Kasaba Meclisi’ninin Şii üyeleri, Diyala’nın Hanekin’e bağlı Karatepe kasabasını ilçe yaparak Hanekin’den koparmaya çalışması, başta Kürtler olmak üzere tüm bileşenlerin tepskine neden oldu.

K24’e konuşan Karatepe Kasaba Meclisi Başkanı Rahim Aziz, “Şiiler bu girişimleiryle siyasi bir amacı gerçekleştirmek istiyor. Karatepe Hanekin’e bağlıdır. Karatepe’yi Hanekin’den kopararak Kürdistan’dan koparmak istiyorlar. Karatepe Kasaba Meclisi, Kerkük’e bağlanma yönünde bir karar almıştı” dedi.

K24’e konuşan Iraklı Parlamenter Hasan Cihad ise, “Tek bir tarafın isteğiyle böyle bir idari değişikliğin gerçekleşirse, ortaya son derece olumsuz sonuçlar çıkar” dedi.

Hasan Cihad, şunları kaydetti:

“Daha önce Calevla’yı (Gulala) da ilçe yapma girişimleri vardı. Amaçları Calevla’yı Hanekin’den koparmaktı ancak başaramadılar. Anayasaya aykırı bir şekilde idari haritanın değiştirilmesi kabul edilemez. Her taraf kendi başına haritayı değiştirme uğraşı verirse büyük sorunlar çıkar. Sözkonusu değişiklikerin tüm bileşenlerin ortak talebi ve kararıyla gerçekleşmesi gerekir.”

Kürt, Türkmen ve Sünni Arapların yaşadığı Karatepe kasabasının nüfusu 45 bin dolayında.

TARTIŞMALI BÖLGELER

Saddam Hüseyin döneminde “Araplaştırma” politikası çerçevesinde, günümüzde Musul’un merkezini oluşturduğu Ninova vilayetinin kuzey bölgesi ile Kerkük ve çevresini kapsayan bölgelerden Kürtler yerlerinden edildi. Yerlerine ise Araplar yerleştirildi.

2003’te Baas rejiminin devrilmesi sonrası yazılan Irak Anayasası’nda (140’ıncı Madde) Kürtler’le Araplar, bu bölgelerin Erbil’e mi Bağdat’a mı bağlanacağı konusunu referanduma bağladı. Buna göre bu bölgelerde en kısa zamanda referandum yapılacak ve gelecekleri böyle belirlenecekti. Ancak Bağdat bu maddeyi uygulamaya hiçbir zaman yanaşmadı.

Irak güvenlik güçleri (ordu ve Federal Polis) ve Peşmerge Güçleri tarafından güvenliği sağlanan bu bölgelerde, 2014 yılında DAİŞ tehdidi çıkınca durumlar değişti. Iraklı güçler bölgeyi savunmadan çekilirken, Peşmerge Güçleri görevini sürdürdü.

DAİŞ’le savaşın sonuna gelindiğinde ise Kürtler Eylül 2017’de bağımsızlık referandumuna gitti. “Tartışmalı bölgeler”de halk “Evet” dedi. Sonucu tanımayacağını belirten Bağdat yönetimi, saldırıya geçerek buraları ele geçirdi.

HAŞDİ ŞABİ İŞGALİ

Haşdi Şabi güçlerinin 16 Ekim’de yaptığı saldırılarla en az 100 binden fazla kişi Erbil ve Süleymaniye’ye göçetmek zorunda kaldı.

Haşdi Şabi, Kerkük, Tuzhurmatu ve Hanekin’de Kürt ve Türkmenler'e ait yüzlerce eve el koyarak yağmaladı.

Hanekin’de Kürtler’e ait bölgelerde Haşdi Şabi mensuplarının bulunmasına karşı çıkan sivillere ateş açıldı. Bazı siviller öldü, birçoğu da yaralandı.

16 Ekim olaylarından önce bu bölge Peşmerge Güçleri’nin denetimindeydi.