‘Suriye rejimi mülteci meselesini siyasi amaçlı kullanıyor’

Rojava’nın Heseke kentinden K24 yayınına bağlanan Şeyhmus Ahmed, Şam’da düzenlenen konferansa dair değerlendirme yaptı.

ERBİL (K24) - Rojava’daki kamplardan sorumlu Şeyhmus Ahmed, Suriye rejimi tarafından düzenlenen konferansa dair yaptığı değerlendirmede, “Gerçekleştirilen konferans siyasi amaçlıdır. Rejim kendini yeniden canlandırmak ve kendilerine yönelik ambargoların kaldırılması için mülteci meselesini kullanmak istiyor” dedi.

Suriye’de mültecilerin ve sığınmacıların ülkeye dönüşü konulu iki günlük konferans başladı.

Rusya’nın destek verdiği konferansa komşu ülkelerden sadece Lübnan ve Irak katılıyor. 

Rojava’nın Heseke kentinden K24 yayınına bağlanan Şeyhmus Ahmed, Şam’da düzenlenen konferansa dair şunları söyledi:

“Bugün Şam’da gerçekleştirilen konferans, sadece Suriye rejimi, Rusya ve onların taraftarı İran tarafından sürdürülüyor. Ne yazık ki mültecilerin muhatapları, Özerk Yönetim, komşu ülkeler ya da Avrupa ülkeleri ile ABD’den konferansa katılan olmadı. Hatta Birleşmiş Milletler konferans katılımcısı yerine gözlemci olarak katılıyor.”

“KONFERANSTA FARKLI TEMSİLCİLER DE OLMALIYDI”

Mülteci sorununun uluslararası bir sorun olduğunu ve bunun sadece Şam’ı bağlamayacağını vurgulayan Şeyhmus Ahmed, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yüzbinlerce göçmen bölgelerimize sığındı. Yüzbinlercesi de buralardan ülke dışına çıktı. Birçoğu Kürdistan Bölgesi’nde, Türkiye’ye ve Avrupa ülkelerine göç etti. Bu nedenle düzenlenen konferansa uluslararası ülkelerin temsilcileri ve Özerk Yönetim’den isimler katılmalıydı. Çünkü bizler de mülteci meselesinin önemli bir yerinde durmaktayız.”

Mültecilerin dönüşü konusuna da değinen Ahmed, bunun Şam rejiminin şartlarına bağlı olduğunu söyledi.

“ULUSLARARASI GARANTÖRLERİN ROLÜ ÖNEMLİ”

Çok sayıda Suriyeli mültecinin Özerk Yönetim tarafından kontrol edilen kamplarda yaşadığını ve konunun kendileri açısından önemli olduğunu vurgulayan Şeyhmus Ahmed, şunları kaydetti:

“Mülteciler rejim tehlikesinden dolayı geri dönemiyor. Geri dönüşleri için uluslararası garantörlerin devreye girmesi ve gerekli şartların yerine getirilmesi gerekir. Diğer önemli husus da kendi istekleriyle dönmeleridir. Kontrol ettiğimiz yerlerden evlerine dönmek isteyenlere destek veriyoruz. Asayiş birimlerimizle onları bölgelerine kadar götürüyoruz.”

“Gerçekleştirilen konferans siyasi amaçlıdır. Rejim kendini yeniden canlandırmak ve kendilerine yönelik ambargoların kaldırılması için mülteci meselesini kullanmak istiyor” diyen Ahmed, sözlerine şöyle devam etti:

“Rejimin hiçbir tarafla iletişimi söz konusu değil. Şam’da gerçekleştirilen konferans, tıpkı Türkiye, İran ile Rusya tarafından Soçi ve Astana yapılan kongreler gibi belli başlı ülkeleri bağlıyor. Özerk Yönetimi yeniden uzak tuttular. Bu yüzden Suriye’deki mültecilerin geri dönüşü siyasidir, rejim ambargoyu kırmak istiyor.”

BORRELL: GEREKLİ KOŞULLAR YOK

Avrupa Birliği (AB), Suriye rejiminin konferans davetini kabul etmedi.

AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, konuyla ilgili açıklamasında Suriye rejiminin öncelikle sığınmacıların güvenli, gönüllü ve kalıcı dönüşü için gerekli koşulları oluşturması gerektiğini belirtti. 

Borrell, Suriye’deki siyasi durumun hala belirsizliğini koruduğunu ve ülkenin güvenliği olmadığını belirterek, “Şu anda önemli olan konu mültecilerin ve ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin evlerine güvenli ve gönüllü olarak dönmesi için gerekli koşulların yaratılmasıdır” dedi.

Suriye’de çok sayıda kişinin gözaltı, işkence, fiziksel ve cinsel şiddete maruz kaldığını dile getiren Borrell, devam eden çatışmalar nedeniyle ülkenin güvenli olmadığını vurguladı.

ŞAM’DAKİ KONFERANS

Suriye’de mültecilerin ve sığınmacıların ülkeye dönüşü konulu iki günlük konferans başladı.

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad konferansa yolladığı video mesajında, ülkenin, inşası uzun yıllar süren altyapısının büyük kısmının yıllardır süren çatışmalar nedeniyle yıkıldığını söyledi.

Esad ABD ve müttefiklerini "haksız yaptırımlarla Suriye’nin yeniden inşa edilmesinin en basit araçlarından mahrum bıraktığını" ileri sürdü. Ülkenin bazı bölgelerinde "terörün hakim olduğundan” yakınan Esad, "terör" kavramıyla, ayrım yapmaksızın cihatçılarla kendisine muhalif diğer grupları kastettiğini belirtti. 

Beşar Esad ayrıca Batılı ülkelerle Türkiye’yi, Suriyeli mültecilerin ve sığınmacıların ülkeye dönmesini engellemekle suçladı.

Esad, Batılı ülkelerle bölgedeki ülkelerin bu insani sorunu "en korkunç biçimde siyasi pazarlık konusu" yaptığını ileri sürdü.

Suriye’de 2011 yılından beri iç savaş hakim. Çatışmalar nedeniyle yaklaşık 5 milyon Suriyeli ülkesini terk  etmek zorunda. Suriyeli sığınmacıların 3,5 milyondan fazlası Türkiye’de yaşıyor.