Şırnak Barosu Başkanı’ndan HDP’ye Roboski yanıtı

HDP Eşbaşkanı Buldan’ın açıklamalarına yanıt veren Nuşirevan Elçi, “Bu suçlamanın çok yanlış olduğunu düşünüyorum. Pervin Hanım hem hukukçu hem de o dönemlerde genel başkan olmadığı için, kusuru bulunan hukukçular ve yöneticiler tarafından yanlış yönlendirildiğini düşünüyorum” dedi.
Şırnak Barosu Başkanı Nuşirevan Elçi
Şırnak Barosu Başkanı Nuşirevan Elçi

ANKARA (K24)

Roboski Katliamı yıl dönümü dolayısıyla dün düzenlenen anma töreninde konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eşbaşkanı Pervin Buldan, Şırnak Barosu’nun eksik evrak vermesi sebebiyle Anayasa Mahkemesi’nin olayla ilgili dava dosyasını kabul etmediğini söylemişti.

Pervin Buldan’ın açıklamalarıyla ilgili K24’e konuşan Şırnak Barosu Başkanı Nuşirevan Elçi, şunları ifade etti:

“Bu suçlamanın çok yanlış olduğunu düşünüyorum. Pervin Hanım hem hukukçu hem de o dönemlerde genel başkan olmadığı için, kusuru bulunan hukukçular ve yöneticiler tarafından yanlış yönlendirildiğini düşünüyorum. Çünkü olay ortadadır. Hepimizin bildiği gibi Roboski davası, ücret aşaması olan bir dosyadır. Uludere’deyken tamamen bizim kontrolümüzdeydi. Diyarbakır savcılığına gittikten sonra Diyarbakır ve Şırnak baro avukatları takip ediyorlardı. Dosya Ankara’ya geldikten sonra tamamıyla HDP Hukuk Komisyonu kontrolündeydi.”

“HERKESİ İLGİLENDİREN BİR DOSYADIR”

Elçi, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kendi adıma onlara şunu söyleyeyim: Dosya Ankara’ya geldikten sonra hem ailelerden hem siyasetçilerden hem de hukukçulardan hiç kimse beni aramadı. Bana bir şey danışmadılar. Bireysel başvuru yapacakları zaman HDP Hukuk Komisyonu'ndan avukat Pınar Akdemir aradı, ‘Başkan Ankara’ya dosya başvurusuna gelir misin? diye sordu, ‘Tabi ki gelirim’ dedim. Tazminat istensin mi istenmesin mi diye toplantı yaptık. Onun dışında başka bir konuda görüşümüz alınmadı.”

“Şöyle bir gerçeklik var” diyen Elçi, “Dosya neredeyse aileler de oralara gidiyor. Ailelere gittiği için doğal olarak onlar bakıyordu. Mesela Diyarbakır’a gittikten sonra o zaman Emin Bey (Mehmet Emin Aktar) baro başkanıydı, o aradı. ‘Nuşirevan Başkan, yarın Roboskili aileler gelecek hem basın açıklaması hem de başsavcıyla görüşecekler’ dedi.  Ben de ‘Tabi ki memnuniyetler gelirim’ dedim. Hiçbir zaman komplekse girmedim. Belki en büyük kusurumuz biz dosyayı kimseden alıkoymadık. Çünkü bu bütün insanları ilgilendiren bir dosyadır. İnsanım diye herkesin duyarlılık göstermesi gereken bir dosya olduğu için bir böyle bir yönteme başvurmadık” ifadelerini kullandı.

“SÖZLEŞMEYLE BELİRLENEN BİR DURUM DEĞİLDİ”

Dosyanın Ankara’ya geldikten sonra HDP’li hukukçu ve siyasetçilerin kontrolünde olduğunu ifade eden Elçi, sözlerine şöyle devam etti:

“Dediğim gibi hem Diyarbakır’daki avukat arkadaşlar hem bizimkiler hem de bölge avukatları katkı sunmak isteyen herkes sunuyordu. Bu konuda bir bahis yaşanmadı.  Ancak Ankara’ya geldikten sonra hem bölgeden çok uzak olması sebebiyle hem de ailelerin buradaki hukukçularla görüşmeleri sebebiyle doğal olarak onların kontrolüne geçti. Oturup da sözleşmeyle belirlenen bir durum değildi. Onun dışında dilekçeleri yazarken açık söylüyorum, kimse beni aramamış. Ne hukukçulardan ne siyasetçilerden ne de ailelerden. Başvuru sırasında ben bulunmamışım.”

“ANAYASA MAHKEMESİ’NİN YANLIŞ KARARINA YOĞUNLAŞMALI”

“Anayasa Mahkemesi’nin yanlış kararına daha çok yoğunlaşmak gerekir” ifadelerini kullanan Elçi, şunları kaydetti:

“Şimdi dosyayı sen hazırlıyorsun, başvuruyu kendin yapıyorsun. Bir de hendek barikatlar dönemi vardı. O dönemde bürolarımız da evlerimiz de çok aktif değildi. Bazı günlerde bürolarımıza gidemediğimiz oluyordu. Hem de adli tatilin başlangıcı. Mahkeme Ankara’da, başvuranlar Ankara’da, komisyon Ankara’da. Onun dışında, geldikten sonra da daha çok işlerle ilgilenen yardımcımız Mesut Gerez'e verdim. Mesut’un anlattığına göre o dönem o vekâletlerin eksikliklerin toplanması için zaten zaman yok. Artı rahatsızlanmışım rapor almışım. Anayasa Mahkemesi’nin yanlış kararına daha çok yoğunlaşmak gerekir diye düşünüyorum. Çünkü Anayasa Mahkemesi benim raporumu kabul ediyor. Dosyayı bölüme gönderiyor. 2-3 aşama geçtikten sonra geri getiriyor. Ve Anayasa Mahkemesi tarihinde de böyle bir uygulama yok. Bunları tartışmamız gerekiyor.”

“DOSYA MUTLAKA AÇILACAK”

Şırnak Barosu Başkanı Nuşirevan Elçi, sözlerine şöyle devam etti:

“Bugüne kadar hiçbir zaman olması gereken şekilde soruşturma ve yargılama yapılmadı. Buna yoğunlaşmamız gerekiyor. Şimdi biz bunları bırakıp da sanki bu yanlışı paklamaya çalışıyormuşuz gibi bir görüntü çiziyoruz. Arkadaşlar farkında olmasalar da şu anki görüntü bu yönde. Bizim dışımızdaki bazı avukat arkadaşlar bir buçuk yıl önce başvuru yapmışlar. Hem Berat Albayrak, bakan olarak yaptığı açıklamada (işin içinde) FETÖ’nün olabileceğini söyledi. Bunlar yeni deliller sayılır. Ve dosyanın soruşturmasının açılması da her an olabilir. Bence buna yoğunlaşmak gerekiyor. Çünkü bana göre bu dosya mutlaka açılacak.

“Geç gelen adaletin adalet olmadığını biliyoruz” diyen Elçi, “Bence hem bölge siyasetçileri hem de hukukçular bu yönde yoğunlaşmalı. İki yıl önce hukukçularla bir komisyon kurduk siyasetçiler de vardı. O zaman detaylı anlattık. Toplumun gözünde orada az kusuru olup da çok kusurlu konumunda gözüken benim. Bu durumdan en çok rahatsız olan benim. Bu, tüm çıplaklığıyla ortaya çıkarsa, bu durumdan en çok ben memnun olurum” diye konuştu.