HDP: Erken seçim baskı aracı ama yine de varız

HDP Sözcüsü ve Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, erken seçim, anayasa değişikliği ve cezaevine tutuklu bulunan Ahmet Türk’ün durumunu Kürdistan24 e değerlendirdi.
kurdistan24.net

K24/Ankara- HDP Sözcüsü ve Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, erken seçim, anayasa değişikliği ve cezaevine tutuklu bulunan Ahmet Türk’ün durumunu Kürdistan24 e değerlendirdi.

TBMM'de maddelerinin oylanmasına devam edilen 'Partili Cumhurbaşkanlığı' sistemini içeren 18 maddelik anayasa değişikliğinde yaşanan tartışmalara değinen Bilgen, referandumda 'hayır çıkması ihtimaline karşı gündeme getirilen erken seçim olasılığı için "Burada sırf başkanlığı kurtarmak için, milletvekillerine evet oyu vermeye zorlamak için seçimle tehdit ediliyor." ifadelerini kullandı. Bilgen, bunun millletvekillerini baskı altına almak ve anayasa değişikliğinde yeterli oy sayısı olan 330'u yakalamak için gündeme getirildiğini savundu.

Türkiye'nin 'can yakıcı' sorunları olduğunu, Orta Doğu'daki gelişmelerin ve bölgesel krizin derinleştiğini dile getiren Bilgen, AK Parti'nin böyle bir ortamda kendi içinde ayıklama yapmak için yeni bir erken seçim riskine giriştiğini söyledi.

"Seçimin bir şantaj olduğunu biliyoruz"

Olası bir erken seçim kararı verilmesi durumunda HDP'nin tavrının ne olacağına ilişkin bir soruya cevap veren  Bilgen, kendilerinin halk iradesinden kaçmayacağını ama bunun yanısıra adil bir seçim sistemi olmadığının altını çizerek, "Belediye başkanlarımızla ilgili, belediye meclis üyelerimizle ilgili ve milletvekillerimizle ilgili durum da dahil olmak üzere biz her türlü seçime varız. Bunu çok net bir biçimde söylüyoruz.  Birilerini dışlamak için bu yasakların devam ettirildiğini biliyoruz. Ama buna rağmen buna varız diyoruz. Çünkü bunun bir tehdit olduğunu, bir şantaj olduğunu biliyoruz. AK Parti kendi içinde bir ayıklama yapmak istiyorsa bunun için ülkeyi germeye, ülkeyi yeni bir seçim riskine sokmaya gerek yoktur. Kendi sorunlarını kendi kurullarında ve kendi içlerinde gerçekleştirsinler ve böyle çözsünler." diye konuştu.

"Bir milli mutabakat hükümeti kuruabilir"

Referandumun sonuçlarına yönelik ihtimalleri de değerlendiren Bilgen, AK Parti ve MHP'nin  'yeni bir milli mutabakat hükümeti' kurma ihtmali olduğunu düşünüğünü belirtti. AK Parti ve MHP arasında şuan bir koalisyon olduğunu savunan Bilgen, "Türkiye muhtemelen bu paketin meclisten geçişinden sonra, referandum, eğer gerektirecek sayıyı yakalarlarsa yani referandum sonrasında, yakalayamazlarsa belki referandum öncesinde de yeni bir milli mutabakat hükümetine gidecek gibi gözüküyor. İki parti arasında bir takım kadroların paylaşılmasında zaten var. Sanki bu net bir hükümet oluşumuna da dönüşecek gibi gözüküyor." dedi.

"AK Parti içindeki Kürtler anlamsızlaşacak"

AK Parti ve MHP arasında bir mutabakat hükümeti kurulması durumunda ortaya çıkacak sonuçları değerlendiren Bilgen, "Türkiye gittikçe daha Türk milliyetçisi bir çizgide yönetilecek ve artık AK Parti içindeki Kürdler, liberaller ve sosyal demokratlar parti içerisinde çok fazla anlam ifade etmeyecekler. Çünkü Bahçeli neyi istiyorsa, Bahçeli neyi emrediyorsa AK Parti onu yapan tamamen bir rehine pozisyonuna düşmüş durumda şu anda." ifadelerini kullandı.

"Erken seçim olursa MHP baraj altında kalır"

Erken seçim olursa MHP'nin baraj altında kalacağını savunan Bilgen, AK Parti'nin bunnu koz olarak kullandığını iddia etti. "Biz referandumda çok net bir şekilde 'hayır' diyeceğiz. AK Parti,  MHP ve kendi içerisindeki, ikinci turda oy vermeme ihtimali yüksek olan milletvekillerine bence “Bakın eğer 330 çıkmazsa seçim olur siz de bir daha parlamentoyagiremezsiniz” diyor. Çünkü şu anda MHP baraj altında kalan en yakın parti konumunda. MHP grubunu arkasına almak, grubu yedeklemek için onları seçimle korkutuyor. Türkiye’de siyasi partiler büyük bir baskı altındadır." dedi.

"Ahmet Türk'e yapılanlar kabul edilemez"

24 Kasım’da tutuklanarak 74 yaşındaki Kürt siyasetçi Ahmet Türk’ün sağlık durumuna ilişkin de değerlendirmede bulunana Bilgen, Türk'ün bu muameleye maruz kalmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Ahmet Türk'ün 12 Eylül döneminde dahi kimseden merhamet dilemediğini ifade eden Bilgen,  " Bu aslında Türkiye’de adaletin olmadığını, vicdanın olmadığını teşir eden bir durumdur. Tercih kendilerinindir. Elbetteki farklı yöntemlere gidebilirler, sağlık durumu gerekçesiyle bir bırakma durumuna da gidebilirler. Bir haksızlığın giderilmesi önemlidir ama bu durumun kendisine dikkat çekiyor Ahmet bey. Türkiye’de siyasetçilerin tutuklanmasının kabul edilemez olduğunu söylüyor Ahmet Bey. Yoksa kendi kişisel arayışıyla ilgili bir girişim değildir." diye konuştu.