Kılıçdaroğlu'ndan İmamoğlu kararı yorumu

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na hapis cezası verilmesini "milli iradeye darbe" diye niteledi.

HABER MERKEZİ

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Halk TV’de katıldığı programda, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na hapis cezası verilmesini değerlendirdi.

İktidara yargı bağımsızlığı eleştirisi getiren ve "Hukuk olmazsa olmazımızdır" diyen Kılıçdaroğlu, "Osman Kavala niye içeride, Selahattin Demirtaş niye içeride? Askeri öğrenciler içeride, öğrenci darbe mi yapar?" diye sordu.

“KARAR DÖNECEK, YARGIÇLARIMIZA GÜVENİYORUZ”

Kılıçdaroğlu, İmamoğlu hakkındaki kararın temyiz sürecinde bozulacağına inandığını söyleyerek, siyasi yasak senaryosunda ne yapacaklarına dair soruya yanıt vermedi. CHP lideri, "İstinaf ve Yargıtay yoluna gidilecek. Hala bu ülkede hakkın, hukukun ne olduğunu bilen, namuslu ve yürekli yargıçlarımız var. Biz o yargıçlarımıza, hakimlerimize güveniyoruz" dedi.

“NEDEN ALMANYA'DAYDINIZ?” SORUSUNU YANITLADI

CHP lideri, İmamoğlu davasının bu şekilde sonuçlanmasını beklemediğini de söyledi. Dava sırasında Almanya'da olmasına ilişkin soruya yanıtında dünkü duruşmada erteleme ya da beraat beklediklerini belirten Kılıçdaroğlu, "Mahkemede tuhaf şeyler oldu" dedi.

"Bu davanın böyle sonuçlanacağını tahmin ediyor muydunuz?" sorusuna, şu yanıtı verdi:

"Emin olun hayır. Yargıcın tutanaklara geçen 'Bu ifade Soylu'ya söylenmiştir' ifadesi var. Bunun üzerine beraat beklersiniz. Karar açıklanırsa beraat ya da ertelenir diye bekliyordum. Ertelense bile beraat çıkacağını düşünüyordum."

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:

"Anadolu'da güzel bir söz vardır. Zalimin erken gitmesi için zulmün artsın derler. Saray iktidarının da yaptığı bu. Tek kişilik hükümet. Yasama, yargı kendisine bağlı, yürütme organının başında. İstediği yere hakim atayıp, istediği hakimden karar çıkartabiliyor. Kendisinin önüne çıkacak engelleri, İstanbul'un rantlarını devşirmek istiyor. İstanbul'u kaybetmesi onun için yara oldu. Çünkü 'İstanbul'u kaybeden Türkiye'yi kaybeder' demişti. İstanbul'u kaybetti, şimdi Türkiye'yi de kaybediyor.”

“SANIYORLAR Kİ CHP GERİ ADIM ATAR”

“Normalde olması gereken yargının bağımsız olmasıdır” diyen Kılıçdaroğlu, “Yargıç, hukukun üstünlüğü ve vicdanına göre değil saraydan gelen talimata göre karar veriyor. Bu milli iradeye darbedir. Bu tablo bizim alışkın olmadığımız, demokrasilerde yaşanmaması gereken bir tablo. Bu tablo maalesef Türkiye'de aşama aşama hayata geçiriliyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız benzer bir tablo ile karşılaşmıştı. Ona da 100 küsür yıl ceza isteniyordu. İstanbul İl Başkanımıza siyasi yasak getirildi. Sanıyorlar ki CHP, CHP lideri geri adım atar. Asla ve asla zalimin karşısında bir milim geri adım atmayacağız. Bu ülke sahipsiz değildir. Bu ülkenin halkı demokrasiye aşıktır” şeklinde konuştu.

“İMAMOĞLU'NA SAKIN ÜZÜLME DEDİM”

Kılıçdaroğlu, “Daha önceki duruşmada yargıç 'YSK ile ilgisi yok bunun' diyor. Gülşah İnce de tanık olarak inceleniyor, 'Soylu ile ilgili soru sordum bu cevabı aldım' diyor. Şimdi bunu başka bir olayla bağlantı kurup İstanbul Büyükşehir Belediye başkanını cezalandırmak istiyorlar. Sayın İmamoğlu'na 'Sakın üzülme, senin sorumluluğun var 16 milyon seni dirençle, kararlılıkla görmek istiyor' dedim” dedi.

“BEN KOLTUKTA KALAYIM TÜRKİYE YANABİLİR”

CHP lideri, “Demokrasi adına, ülkem adına üzüldüm” diyerek, şunları kaydetti:

“Olay bir kişi olayı değil demokrasi, insan hakları, milli iradeye saygı olayıdır. Bunları düşündüğünüz zaman öteden beri gelen bir süreç var. Bu süreç kendi iktidarını pekiştirmek istiyor. Ben koltukta kalayım Türkiye yanabilir... Aramızda dağlar kadar fark var. Siz CHP'nin elini kolunu bağlamak istiyorsunuz. Şimdi bunu aşama aşama hayata geçirmeye çalışıyorlar. Onlar hukuk dışı yola saparak, yargıçların gücünü arkalarına alarak bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Bizde halkın gücünü, iradesini kazanmak istiyoruz. Halkın iradesi değerlidir. Halkın iradesine darbe yapan bir anlayış demokraside yoktur. 16 milyon İstanbullunun hakkı gasp edilmiştir.”

“NAMUSLU YÜREKLİ YARGIÇLARIMIZA GÜVENİYORUZ”

“İstinaf ve Yargıtay yoluna gidilecek. Hala bu ülkede hakkın, hukukun ne olduğunu bilen, namuslu ve yürekli yargıçlarımız var” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Biz o yargıçlarımıza, hakimlerimize güveniyoruz. Adalet kurumuna en büyük zarar verenlerin iradelerini ipotek eden yargıçlar olduğunu dile getiriyorlar. Neden İstinaf'tan dönmesin. Bu ülkede adalet varsa dönecektir. Ne demek dönmez? Eğer gerçekten ülkede adaletin zerreciği kaldıysa dönecektir. Elini vicdanına koyan bir yargıç, bir belediye başkanını bir ifadesi dolayısıyla hem mahkumiyet hem siyasi yasaklı konumuna getiriyorsunuz. Bunun kabul edilebilir bir yanı yok. Bunun sağı, solu yok. Bu iş insan hakları, demokrasi olayıdır. Bütün bunlara rağmen biz mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu mücadele aynı zamanda bir demokrasi mücadelesidir. İstanbul İl Başkanımız siyasi yasaklı hale getirildiğinde sahip çıktık, bugünde yarında mücadeleyi vereceğiz.

Kılıçdaroğlu, “Benim İngiltere'ye, ABD'ye, Almanya'ya gidişim Türkiye'nin hızla büyümesi, kalkınmasıdır. Bu gezileri yaparken telefon açıp 'Ben geliyorum, hazır mısınız?' değil. Uluslararası ilişkilerde belli bir zaman dilimi var. Belli bir zaman dilimi içinde randevular alınır. Bizde Almanya'ya bu çerçeve içinde gittik. Vizyon toplantısını yaptık üçüncü ayağı Almanya vardı. Gerçekten de Türkiye'nin önemli finans kaynaklarına ihtiyacı var. Bunun için bu programları yaptık. Normalde davaya bakıldığı zaman beraat edilmesi gereken bilir kişi raporu, tanık gazeteciler var, daha önceki duruşmada tutanağa geçen ifadeler var. Normalde beraat bekliyoruz. Arkadan beklemediğimiz bir olay. Üzülerek ifade edeyim yaptığımız görüşmeleri kesmek zorunda kaldım. Tarifeli bir uçak o saatte yoktu, hemen bir özel uçak ayarladık. Arkadaşlarımla beraber Türkiye'ye döndüm” dedi.

“DAVUTOĞLU ARADI”

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun kendisini aradığını kaydeden CHP lideri, şöyle konuştu:

“Sayın Davutoğlu aradı büyük bir üzüntü duyduğunu ifade etti. Ekrem beye de 'Yarın bir miting yapalım yine Saraçhane'de olsun' dedim. Diğer liderlerde duyarlılıklarını gösterdiler. Hukukun, İstanbul'un ne kadar önemli olduğunu, İstanbul'un rantını yemek istediklerini... Bunlar nasıl insanlar ye ye doymuyorlar. Siz metroları durdurdunuz, inşaatları durdurdunuz, gökdelenler diktiniz. 'İstanbul'a ihanet ettik' diye itiraf ettiniz. Hala doymuyorlar. İstanbullular, İstanbul'un rantını İstanbulluya vereceklerdir bir kişinin iradesine değil. İstanbullunun iradesine güveniyorum. Halkın gücü, hakkın gücüdür. Halkın gücünü arkasına aldığınız zaman haklı bir davanın 16 milyon kişi tarafından desteklendiğini görüyorsunuz. 85 milyon yurttaş demokrasinin ayaklarının altından kaydıklarını görüyorlar. 6 lideri buluşturan aslında demokrasi, daha sağlıklı bir anayasa özlemi. Biz o nedenle önce anayasadan başladık. Bu olay bizim altı liderin daha sıkı sıkıya, kol kola, omuz omuza yürümeleri için ivme kazandırır.”

“SİZ KİM OLUYORSUNUZ DA BİZ GERİ ADIM ATACAĞIZ”

Kılıçdaroğlu, “Seçimle gelen seçimle gitmeli” diyerek, şunları vurguladı:

“Darbeyle gitmemeli. Yetmez mi Allah aşkına? Bu darbe, açıkça bir darbe. 'Sen kim oluyorsun İstanbulluya hizmet ediyorsun? Hizmeti bana edeceksen. Etmezsen seni yasaklı hale getiririm' tehdidi var. Bir kişinin tehdidi bize sökmez. Bu kardeşiniz linç girişimi ile karşı karşıya bırakıldı. Siz kim oluyorsunuz da biz geri adım atacağız. Feriştahınız gelse atmayız."