Erdoğan: Kürdistan Bölgesi ile iş birliğimizi ilerletme yönündeki irademiz baki

HABER MERKEZİ

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Erbil ziyaretinde enerji, ulaştırma, ticaret ve yatırımlar başta olmak üzere, Kürdistan Bölgesi ile ekonomik ilişkilerini kapsamlı bir şekilde değerlendirdiklerini söyledi.

Recep Tayyip Erdoğan, Irak ve Kürdistan Bölgesi ziyareti dönüşünde uçakta gündemi değerlendirdi ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Ziyaret kapsamında, Irak Cumhurbaşkanı Latif Reşit'le ve Irak Başbakanı Sudani ile yaptıkları görüşmelerde son dönemde ivme kazanan ilişkileri ele aldıklarını belirten Erdoğan, “Sayın Sudani riyasetindeki hükümetin Irak'ta istikrarın ve refahın idamesi için attığı adımlara verdiğimiz desteği bu vesileyle tekrar vurguladık. Özellikle terörle mücadele, ticaret, ulaştırma, enerji ve iklim değişikliğinin etkileri gibi başlıklarda atabileceğimiz adımları değerlendirdik. Biliyorsunuz Irak kısa süre önce terör örgütü PKK'yi yasaklı örgüt ilan etti. Ülkemizin bundan duyduğu memnuniyeti dile getirdik. PKK'nin resmen terör örgütü ilan edilerek Irak'taki mevcudiyetinin sonlandırılması yönündeki beklentimizi bir kez daha vurguladık. Önümüzdeki dönemde inşallah bunun somut çıktılarını daha net göreceğiz.” dedi.

Iraklı yetkililerle Kalkınma Yolu Projesi’ni de ele aldıklarını kaydeden Erdoğan, “İmzaladığımız dörtlü mutabakat muhtırasıyla bu konuda kritik bir eşiği daha aşmış bulunuyoruz. Ayrıca akdedilen 27 anlaşma ve mutabakat zaptlarıyla ilişkilerimizin ahdi zeminini güçlendirdik. Stratejik çerçeveye ilişkin mutabakat muhtırası özellikle münasebetlerimizin gidişatına yön verecektir. Böylece ilişkilerimize kurumsal, yapıcı ve sonuç üreten bir hüviyet kazandırmaya yönelik de tarihi bir adım attık. Bu anlaşmaların etkin şekilde uygulanması noktasında hemfikiriz. Iraklı kardeşlerimiz de gerekli iradeye sahiptir. Bağdat'ta ayrıca Türkmen liderleri de kabul ettim. Türkmen kardeşlerimize ülke ve millet olarak her zaman yanlarında olduğumuzu ve olacağımızı ifade ettik."

Bağdat'tan sonra Erbil'e geçtiklerini ifade eden Erdoğan, Kürdistan Bölgesi liderleri ile verimli görüşmeler gerçekleştirdiklerini ifade ederek, şöyle devam etti:

"Bölge yönetimiyle tesis ettiğimiz iş birliğimizi ilerletme yönündeki irademiz bakidir.  Ziyaretimizde kendilerine bunu açıkça ifade ettim. PKK tehdidine karşı atabileceğimiz adımları ele aldık. Terörle mücadelede elde edeceğimiz kalıcı başarıların bölgemizin güvenliği için kritik önemde olduğunu teyit ettik. Enerji, ulaştırma, ticaret ve yatırımlar başta olmak üzere, ekonomik ilişkilerimizi kapsamlı bir şekilde değerlendirdik."

“Ülkesinin bütün terör örgütleriyle ayrımsız bir şekilde aralıksız mücadeleyi sürdürdüğünü” belirten Erdoğan, “Özellikle Irak ve Suriye'de PKK, PYD veya YPG ile ilgili mücadelemiz uzun yıllardır bildiğiniz gibi kapsamlı bir şekilde sürüyor. Bundan sonra da yine aynı kararlılıkla bu devam edecek. Gerek yurt içinde gerek sınırlarımızın hemen ötesinde, uluslararası hukukun içinde ve komşularımızın toprak bütünlüğü noktasındaki hukukuna da saygılı olarak bu mücadele devam edecektir. Gönül ister ki komşularımız topraklarından bize yönelen tehditler karşısında gereken tavrı kendileri koysun ve müşterek olarak bu mücadeleyi sürdürelim. PKK, PYD veya YPG Irak’ın da istikrarına, kalkınmasına, huzuruna bir tehdittir. Bu tehdidin ortadan kaldırılması Irak’ın da çıkarınadır. Ben inanıyorum ki bu gerçeği görüyorlar ve artık bu pürüzün yok edilmesi için irade ortaya koyacaklardır. Irak’ın kalkınma vizyonunun, uluslararası yatırımların güvenliği için bu terör çukurlarının dümdüz edilmesi ve Irak için öngörülebilir yarınların inşa edilmesi şarttır. Biz terörü yok etme konusunda kararlıyız. Terörle ve terör örgütleriyle birlikte yol yürüyenlere, terör örgütlerini maşa olarak kullananlara meydanı asla bırakmayacağız.” dedi.

Dicle Nehri’nin akılcı kullanılması gerektiğini ifade eden Erdoğan, “Irak’ın su konusunda bizden talepleri bulunuyor. Bu noktada yapılması gereken dünyanın değişen iklim şartlarına uygun yeni planlar, programlar ortaya koymak ve suyun sürdürülebilir kullanımını temin etmektir. Akıldan çıkartmamak gerekir ki bizim de en az onlar kadar su konusunda sıkıntımız bulunuyor.  Türkiye de su zengini değil ve su stresi yaşayan ülkeler kategorisinde. Yani, kısa süre içerisinde planlamalarımızı hayata geçiremezsek biz de su temini konusunda sorun yaşayabiliriz. Dolayısıyla temkinli adım atmamız gerekiyor. Bu doğrultuda yapılacak değerlendirmelerle bir ortak noktada buluşmak mümkün olabilir. Teknik meseleler ayrıntılı incelenmeden, geleceğe yönelik senaryolar oluşturmadan ‘yaptık oldu’ mantığıyla bunlar halledebilecek konular değildir. Türkiye bu konularda duygusal değil, akılcı, uzlaşmacı ve çözüm odaklı bir yaklaşım tarzını benimsemektedir ve buna devam edeceğiz. Yapacağımız iyi niyetle ve yapıcı bir yaklaşımla diyaloğu sürdürmek, ortak projeleri hayata geçirmek ve ortak sorunumuza müşterek çözümler üretmektir. Çünkü su, çatışma aracı değil müşterek çıkarlarımıza hizmet edecek bir iş birliği alanı.” diye konuştu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Başkanı Özgür Özel ile olası görüşmeye dair şu an itibariyle henüz bir randevu talebinin gelmediğini belirten Recep Tayyip Erdoğan, “Fakat olabileceğini düşünüyoruz. Dünyada birçok alanda değişimden söz ediliyor. Sosyolojiler, teknolojiler, iklimler ve daha birçok zemin çok hızlı değişiyor. Bunu ayak uydurmak için de Türkiye'nin eskinin darbe ruhunu özünde barındıran anayasa metninden kurtulup yenilikçi ve özgürlükçü bir anayasaya kavuşma zamanı gelmiştir. Yani bu konuda Cumhuriyet Halk Partisi'nin de böyle bir değişime destek verebileceği düşüncesinde ve inancındayım. Bu görüşme sağlandığında tabii ki anayasa konusu da bizim görüşme başlıklarımızın arasında yer alacaktır. Kaldı ki Meclis Başkanımızın da liderlerle yapacağı görüşmelerde bu konuları onlarla ele alma düşüncesinin olduğunu biliyorum.” ifadelerini kullandı.