PYD'den ABD'ye tepki
HABER MERKEZİ
Demokratik Birlik Partisi (PYD) Genel Meclisi, ABD’nin PKK’nin 3 üst düzey kadrosu hakkında aldığı karara ilişkin yazılı açıklama yaparak kararı “çelişkili bir tutum” olarak değerlendirdi.
PYD Genel Meclisi, ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından PKK’nin üst düzey kadrolarına yönelik çıkarılan arama kararının siyasi olduğunu belirterek, "teröre karşı savaşmış PKK’ye karşı kararın koalisyona öncülük eden ABD için çelişkili olduğunu" savundu.
Açıklamada, “PKK, Şengal’de teröre karşı savaşmış ve Hewler’de, Kerkük’te, Kobanê’de binlerce sivili korumuşken, DAİŞ terörünün yok edilmesine başlamakta büyük rol oynamışken ABD’nin kararı çelişkili bir tutumdur. YPG ve YPJ savaşçıları, ABD’nin öncülük ettiği teröre karşı Uluslararası Koalisyon destekleriyle DAİŞ terörünü bitirmeye doğru gitmektedir. PKK’nin Kürdistani bir hareket olarak Kürt meselesinin adil çözümü için var olduğu ortadır” denildi.
Açıklamanın devamında, şu ifadeler kullanıldı:
"Kürt meselesinin adil çözümü için var olduğu ortadır. Eğer ABD’nin dünya siyasetindeki yeri ve Ortadoğu’daki varlığı teröre karşı savaş, Suriye krizi gibi Ortadoğu krizinin çözümü ve güvenli bir atmosfer oluşturmaksa ABD Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasının bu amaca uygun olmadığı, aksine krizi büyütüp daha da tehlikeli hale getirdiği görülmektedir.
Ayrıca çözülmesi gereken meseleler yanlış yola sürüklenmekte, Ankara’ya bölge halklarına, başta da Kürt halkına yönelik düşmanlığını arttırması, soykırım ve asimilasyon politikalarını yürütmesi için bahane sunmaktadır.
Geçmiş 7 yılın deneyimlerinde Ankara ve terörist örgütlerin birbirinin aynısı olduğu ortaya çıkmıştır. ABD tarafından verilen karar ayrıca, teröre karşı savaşa olumsuz etki etmektedir.
ABD’ye sorumluluklarını yerine getirerek Ankara’ya baskı yapması ve üç yıldan fazladır Türkiye rejimi tarafından düşmanca tutumlar nedeniyle durdurulan barış sürecinin tekrar aktifleşerek Türkiye’de barışın sağlanması için hareket etmesi çağrısı yapıyoruz. PKK’yi hedef alan bu kararın, Kürdistan halkının iradesinin ve Kürdistan halkının hedef alınması anlamına geldiğini belirtiyoruz”.