Gazeteciler Sendikası: Çawdêr Aydınlar Kurumuna baskın ifade özgürlüğüne tehdittir

Kürdistan Gazeteciler Sendikasına bağlı Basın Özgürlüğünü ve Gazeteci Haklarının Korunması Komitesi, Süleymaniye'nin Endaziyaran Tepesi'ndeki Çawdêr Aydınlar Kurumu ve Galawej Kültür Merkezine düzenlenen saldırıya ilişkin bir açıklama yayınladı.

Bugün (6 Eylül 2024) yapılan açıklamada,” Kürdistan Parlamento seçimlerine doğru ilerlerken ve bölgemiz hassas bir dönemden geçerken, vatandaşlarda siyasi gerginlikler nedeniyle zihinsel bir istikrarsızlık durumu oluştu.” ifadesi kullanıldı.

Dün 5 Eylül 2024 Perşembe günü, etik ve hukuki ilkelerden uzak bir komando birliğinin Çawdêr Aydınlar Kurumuna baskın düzenlediği, kurumu kapatıp tüm eşyalara el koyduğu belirtilen açıklamada, “Basın Özgürlüğünü ve Gazeteci Haklarının Korunması Komitesi olarak her türlü kültür ve medya kuruluşuna yönelik bu tür davranışları şiddetle kınıyor ve bunu Kürdistan halkının ifade özgürlüğüne ve kültürel hareketine yönelik bir tehdit olarak değerlendiriyoruz.” denildi.

Kuruma düzenlenen baskının “hukukun ve basın hukukunun tüm ilkelerinin ve ifade özgürlüğünün ihlali” olduğu savunulan açıklamada, “Ayrıca bu bölgelerde yaşayanlar arasında güvensizlik, endişe ve hayal kırıklığı yaratan bir durum yarattı. Bu nedenle bir an önce bu tür eylemlerin durdurulmasını ve bu kuruma çalışma hakkının iade edilmesini talep ediyoruz.” sözleri yer aldı.

Açıklamada ayrıca, herhangi bir medya kuruluşunun soruşturulmasında 2007 tarihli 35 Sayılı Gazetecilik Kanunu'nun dikkate alınması gerektiğinin altı çizildi.

Süleymaniye’de bir komando kuvveti, 5 Eylül 2024 Perşembe günü saat 17.00'de siyasetçi ve entelektüel Mela Bahtiyar’ın genel merkezine, Çawdêr Aydınlar Kurumuna ve Galawej Kültür Merkezine baskın düzenledi.

Söz konusu güçler, Çawdêr Aydınlar Kurumunun korumalarını görevden aldı ve teşkilatın tüm ekipmanlarına el koydu.

Çawdêr Aydınlar Kurumu, konuya dair yayınladığı açıklamada, “Bizler Çawdêr Aydınlar Kurumu olarak bu kararı şiddetle kınıyor ve yazı özgürlüğü, fikir özgürlüğü ve vicdan özgürlüğü açısından tehlikeli bir gelişme olarak değerlendiriyoruz.” sözleri yer aldı.