Öcalan, Başkan Barzani'nin Kürt Ulusal Kongresi'ne başkanlık etmesini talep ediyor

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın Başkan Mesud Barzani'nin Kürt Ulusal Kongresi'ne başkanlık etmesini talep ettiğini söyledi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan, 14 Haziran 2025 Pazartesi günü Erbil saatiyle 19.00'da Kurdistan24 televizyon kanalında yayınlanan röportajda gündemdeki bir dizi konuya değindi.
Bakırhan, İmralı'da Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmesine değinerek, "Abdullah Öcalan, Kürt Ulusal Kongresi'nin Başkan Barzani'nin başkanlığında yapılmasını talep etti. Başkan Mesud Barzani'nin kongreye başkanlık etmesi Kürt birliği açısından önemlidir. Ben de Öcalan'ın bu talebini destekliyorum." dedi.
Bakırhan, 2013-2015 yılları arasında yürütülen barış sürecinin bazı iç ve dış sorunlar nedeniyle devam edemediğini belirterek, "Biz sorunun çatışma ve gerginlik yerine demokratik müzakerelerle çözülmesi gerektiğini söylüyoruz. Sorunların müzakere ve diyalog yoluyla çözülmesi gerekiyor. Geldiğimiz bu aşama çok önemli. Bu nedenle toplumun büyük çoğunluğu ve partilerin, siyasetçilerin ve örgütlerin çoğunluğu bu sürecin başarısını destekliyor. Bu, bize sürecin barşarılı bir şekilde tamamlanacağına dair daha fazla umut veriyor." diye konuştu.
Sürecin adıyla ilgili Bakırhan şunları söyledi:
Sürecin adı ne olursa olsun. Önemli olan sürecin barışa ve çözüme kavuşmasıdır. Biz sürece "barış süreci ve demokratik toplum" adını verdik, dolayısıyla bizim görüşümüze göre sürecin içeriği ve hedefleri önemli. Evet, bildiğiniz gibi bu süreç iktidar ve Sayın Öcalan arasında yürütülüyor. Biz bu sürecin üçüncü tarafıyız."
Türkiye Büyük Millet Meclisinin (TBMM) bu sürecin başarısında büyük bir sorumluluğu olduğuna dikkat çeken Bakırhan, "Herkes süreçte olumlu rol oynayabilir. Süreç Sayın Öcalan ve AK Parti arasında yürütülürse eksiklikler olacaktır. Bu 2013-2015'te yapılmadı ve başarılı olmadı, bu yüzden şu anki süreçte bunu yapmaya çalışacağız. Toplum, siyasi partiler, Kürtler, Aleviler, gençler ve kadınlar ve yetkililer de sürecin bir parçası olmalı. Tüm toplumun ve partilerin desteğini alırsak, sürecin başarılı olmaması için kesinlikle hiçbir neden olmayacaktır." diye konuştu.
Kürt meselesinin 100 yıllık bir mesele olduğunu bu nedenle üç, dört, beş ayda çözülemeyeceğini belirten Bakırhan, "Sürecin adım adım ilerlemesi lazım, bir anda değil. Türkiye hangi adımlar atabilir? İkna edici ve somut adımlar atabilir, yasal reformlar yapabilir. Güveni oluşturmak için daha uygun bir dil kullanabilir." dedi.
PKK'nin silah bırakılması için yasal bir zeminin oluşturması gerektiğini aktaran Bakırhan, "Silahlar kime teslim edilecek? Süreci kim denetleyecek? Bütün bunlar için iktidar güvenilir adımlar atmalı ve süreçle ilgili ortaya çıkan soruları ele almak için çalışmalı. Önümüzdeki birkaç gün içinde barış süreci için bir parlamento komisyonu kurulacak. Komisyon kurulur ve silahlar bırakılırsa, taleplerimiz ve süreç için bir yol haritası partimiz tarafından belirlenecek." ifadelerini kullandı.
"Kürt sorununu demokrasi yoluyla çözmeyi hedefliyoruz. Barış süreci ile Cumhurbaşknı Erdoğan'ın yeniden seçilmesi konusu iki ayrı konu." diyen Tuncer Bakırhan, şöyle devam etti:
"Seçimler başka bir konu. Türkiye'nin 86 milyon nüfusu var. Halk seçimlerde kimi seçerse ona saygı duyuyoruz. Bu açıklamaları bir yanlış anlama olarak görüyorum. Müzakere masasına oturuyorsak, bu bir tarafı desteklediğimiz anlamına gelmiyor, Erdoğan'ı veya başka bir tarafı desteklemiyoruz. Bağımsız bir partiyiz ve tarafsız bir politika yürüteceğiz."
Yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili Bakırhan, "Biz cumhuriyetin demokrasiye doğru ilerlemesini istiyoruz. Bizim asıl çabamız Türkiye'yi demokratikleştirmek, dolayısıyla bu maddelerle bir sorun veya problemimiz yok." dedi.