Gözler Soçi'deki üçlü Suriye zirvesinde
Suriye Devlet Başkanı Esad'ın dünkü sürpriz Soçi ziyaretinden sonra gözler, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rus ve İranlı mevkidaşlarıyla bir araya geleceği Karadeniz kıyısındaki bu kente çevrildi.
Haber Merkezi
Suriye Devlet Başkanı Esad'ın dünkü sürpriz Soçi ziyaretinden sonra gözler, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rus ve İranlı mevkidaşlarıyla bir araya geleceği Karadeniz kıyısındaki bu kente çevrildi.
Suriye krizine siyasi çözüm bulunması için uluslararası arenada 10 günlük bir diplomasi maratonuna başlandı. Rusya'nın Soçi kentindeki kritik görüşmelerle hız kazanacak olan diplomasi trafiği, ay sonunda BM'nin düzenleyeceği Cenevre müzakerelerine dek sürecek.
Suriye konusunda ağırlıklı olarak Türkiye, Rusya ve İran ekseninde gerçekleşen üst düzey temasların ilki geçen hafta sonu Antalya'da gerçekleşti. Türk, Rus ve İranlı dışişleri bakanları Antalya'daki toplantıda, bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin katılımıyla Soçi'de düzenlenecek Suriye konulu üçlü zirvede gündeme gelecek konuları ele aldı.
Antalya'daki görüşmenin ardından açıklama yapan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, görüşülen "tüm ana konularda" anlaştıklarını söyledi ancak detay vermedi.
ESAD'DAN SÜRPRİZ ZİYARET
Üç ülke liderini ilk kez bir araya getirecek olan Soçi zirvesi, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın Pazartesi günü Karadeniz kıyısındaki bu kentte Putin ile görüşmek için yaptığı sürpriz ziyaret ile daha da önem kazandı.
Kremlin, bu ziyaretin amacının, Esad'ı Erdoğan, Putin ve Ruhani'nin Soçi'de varacağı olası anlaşmalara rıza göstermesi konusunda önceden ikna etmek olduğunu duyurdu. Esad'a ABD, Suudi Arabistan, Irak, Ürdün ve Mısır gibi ülkelerle de sürekli yakın irtibat ve işbirliği içinde olduğunu aktardığı açıklanan Putin, Rusya'nın Suriye'deki kriz konusunda kapsayıcı bir çözüm arayışında olduğunu da tüm dünyaya vurgulamış oldu.
Yaklaşık iki yıl önce Suriye'de başlattığı askeri operasyonla sahadaki tabloyu Şam rejimi lehine çeviren Putin, Esad'la yaptığı görüşmede artık bu operasyonda sona gelindiğini ilan etti.
Antalya'da Rus ve İranlı mevkidaşlarıyla görüşen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da rejim güçlerinin giderek elinin kuvvetlendiği ve çatışmaların büyük oranda hafiflediği Suriye'de krizin çözümü için artık siyasi sürece de ağırlık verilmesi gerektiğini söyledi.
GENELKURMAY BAŞKANLARI DA GÖRÜŞTÜ
Buna karşın üç ülke arasında askeri alandaki işbirliğine yönelik adımlar da atılıyor. Üçlü zirve öncesi Türkiye, Rusya ve İran genelkurmay başkanları da Soçi'de bir araya geldi. Rusya Savunma Bakanlığı, Türk, Rus ve İranlı genelkurmay başkanlarının, "kalan DAİŞ ve El Nusra oluşumlarının da tasfiyesinin tamamlanması için atılacak somut adımları" ele aldığını duyurdu. Rusya, görüşmede Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib vilayetinde oluşturulan çatışmasızlık bölgesindeki koordinasyonun geliştirilmesi konusunda mutabık kalındığını açıkladı.
İdlib, üç ülkenin garantörlüğünde gerçekleşen Astana görüşmeleri sırasında, Suriye'de ilan edilen dört çatışmasızlık bölgesinden biri.
Suriyeli rejim ve muhaliflerin temsilcilerini Kazakistan'ın başkenti Astana'da bu yıl içinde düzenlenen yedi ayrı turda bir araya getiren bu görüşmeler neticesinde oluşturulan dört bölgedeki şiddet olayları belli oranda azalsa da, ara sıra çıkan çatışmalarla birlikte bombardımanlar da devam etti.
Türkiye de geçen ay İdlib'de gözlem noktaları kurulması için bu bölgeye asker göndermişti. Türk askeri güçlerinin, hafta başında TSK'nın İdlib'deki gözlem noktasının çevresine havan topuyla saldırdığı bildirilen YPG birliklerine ateş açarak karşılık verdiği belirtildi.
RUSYA'DAKİ KONGREYE PYD'NİN DAVET EDİLMESİ
Türkiye tarafından terör örgütü olarak görülen PYD'nin silahlı kanadı YPG'nin bölgedeki varlığı, Soçi'deki üçlü zirvenin ana gündem maddelerinden biri olacak.
Rusya'nın Suriye'deki tüm etnik grupları kapsayan bir kongre düzenleme planı ve bu etkinliğe PYD'yi de davet etmesi Türkiye'nin tepkisine neden olmuştu.
Rusya'nın düzenleyeceği Suriye'nin geleceğiyle ilgili kongreye PYD'nin çağırılması Ankara'nın tepkisini çekmişti
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Antalya'da Türk ve İranlı mevkidaşlarıyla bu kongreyi de müzakere ettiklerini ve konuyla ilgili Erdoğan, Putin ve Ruhani'ye sunulmak üzere rapor hazırladıklarını açıkladı.
Rusya'da yapılacak Suriye Halkları Kongresi'nin hangi yapıda olacağına üç ülke liderinin karar vereceğini belirten Lavrov, kongreye kimin davet edileceğine dair ise "Bu konuda, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin kararına, Cenevre'de alınan karara, Astana sürecinde kabul edilen karara göre hareket edeceğiz. Hem hükümet hem de muhalefetten en kapsayıcı şekilde katılım olması gerekir" dedi.
Moskova, bu kongrede Suriye'nin yeni anayasasının çerçevesinin çizilmesini ve muhtemel siyasi reformların ele alınmasını ümit ettiğini duyurmuştu.
ESAD'IN GELECEĞİ
Türkiye, Rusya ve İran'ın Astana'da başlatıp Soçi'ye taşıdığı süreçle paralel olarak, Cenevre'de Birleşmiş Milletler öncülüğünde devam ettirilen barış görüşmelerinin bir sonraki turu ise 28 Kasım'da yapılacak.
Suriye'deki savaşı sonlandırmaya yönelik geçmişteki girişimlerin başarısızlığa uğramasının başlıca nedeni, Esad'ın akıbeti konusunda yaşanan görüş ayrılıklarıydı.
Moskova ve Tahran'a göre, Esad'sız bir Suriye kaos anlamına gelir. Türkiye destekli muhalifler ve Batı ise rejimin işlediği savaş suçları sürdükçe, Esad'ın iktidarda kalmasını içeren herhangi bir çözümü kabul etmeyeceklerini belirtiyorlar.
Buna karşın ABD ve Fransa'nın artık Esad'ın ayrılmasını, Suriye ile ilgili önceliklerinde birinci sıraya koymamaları Batı'nın geçmişteki katı tutumundaki esnemeye işaret ediyor.
Ankara'nın Suriye rejimine yönelik sert eleştirilerini son dönemde yumuşatması da Türkiye'nin Soçi'de kapalı kapılar ardından daha uzlaşmacı bir tavır takınabileceği yorumlarını beraberinde getirdi.
Zira bazı uzmanlara göre, Suriye'nin kuzeyindeki YPG güçlerinin ilerlemesini durdurmaya yönelik politikalar artık Türkiye için Esad'ın akıbetinden daha büyük önem teşkil ediyor.
Kaynak: DWTürkçe