140. Maddeyi Uygulama Komitesi: Kerkük'teki tarım arazilerinin mülkiyeti asıl sahiplerine iade edilmeli
Irak Anayasasının 140. Maddesinin Uygulanması Komitesi, önceki rejimin tüm tarım sözleşmelerinin iptal edileceği ve tarım arazilerinin mülkiyetinin asıl sahiplerine iade edileceğini bildirdi.
Anayasanın 140. maddesi Uygulama Komisyonu Başkanı Hadi Amiri tarafından imzalanarak Federal Tarım Bakanlığına gönderilen 22 Mayıs 2024 tarih ve (815) sayılı acil yazıya göre Kerkük ilindeki “Kuzey İşleri Komitesi” kararlarına göre yapılan tüm tarım sözleşmeleri, iptal edilen tarım sözleşmelerine ilişkin 2012 tarih ve 29 sayılı kararname kapsamındadır.
Yazıda yer alan ikinci madde, kararlardan önce arazinin asıl sahibi olanların adına doğrudan yeni sözleşmeler yapılması gerektiğini vurguluyor.
Ayrıca Irak Tarım Bakanı Abbas Jabr’dan, yazının içeriğine göre hareket etmesi için Kerkük İl Tarım Müdürlüğünü bilgilendirmesi istendi.
16 Ekim olaylarından bu yana geçen 7 yıldır Kerkük’teki Kürt çiftçiler, topraklarının ekimi ve hasadı sırasında ithal Araplar ve Irak ordusunun yarattığı sorunlar ve tehditlerle karşı karşıya kalıyor. Bu arada, Kürtler arazinin siyah kadastrosuna sahip ve ithal Araplar, arazinin mülkiyetinin kanıtı olarak Baas döneminden kalma bir tarım sözleşmesini kullanıyor.
Kerkük ilinin Şwani köyünün kuzeyinde yer alan Palkana, Dubz’e bağlı Sargaran ilçesinin 40 köyünden biridir. Köyün nüfusunun tamamı Kürt olup, önceki Irak rejimi sırasında sakinleri başka yerlere sürülmüş ve toprakları orta ve güney Irak'taki Araplara verilmiştir; bu durum 2003 Irak'ın bağımsızlık sürecine kadar devam etmiştir.
Dubz’in en büyük ilçesi olan Sargaran, 667 kilometrekareden fazla bir alanı kaplarken, Kerkük ili yüzölçümünün yaklaşık %7'sini oluşturuyor. Irak Planlama Bakanlığına göre 2021 yılında nüfusu 22 binden fazla olan Sargaran, Kerkük nüfusunun %18'inden fazlasını oluşturmaktaydı.
Sargaran ilçesinde sorun yaşayan tek Kürt köyü Palkana değil. Gabeleke, Şenağe, Xerabe ve Serbeşax köylerinde de tarım yapılması ithal Araplar ve Irak ordusu tarafından sürekli engelleniyor. 16 Ekim 2017 olaylarından bu yana beş köyün tamamı Irak güvenlik güçlerinin sürekli komplo ve baskısı altında.