Roboski Katliamı’nın 11. yıldönümü: Aileler adalet talebini yineliyor

ŞIRNAK (K24)

Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Ortasu Köyü'nde köyünde 28 Aralık 2011 tarihinde, saat 21.39 ile 22.24 arasında Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından sınırdan geçen köylülere 4 bomba atıldı. Bombardıman sonucu çoğu çocuk 34 kişi yaşamını yitirdi.

Katliamın üzerinden 11 yıl geçmesine rağmen sorumlular ve failler hakkında açılan bütün soruşturmalar kapatıldı, ailelerin adalet talebi ise devam ediyor.

Katliamın yıldönümünde Roboski’de kurbanlar mezarları başında anılıyor.

Roboski’den bildiren K24 muhabiri, köyde yoğun güvenlik önlemleri alındığını belirtti.

Ellerinde kaybettikleri çocuklarının resimlerini taşıyan aileler, K24’e yaptıkları açıklamada, adalet talep ettiklerini söyledi.

Anneler, bu süre zarfında gitmedik yer bırakmadıklarını ancak taleplerini karşılık bulmadığını söyledi.

11 yıldır acılarının dinmediğini belirten kurbanlardan Salih Encü’nün annesi Emine Encü, “11 yıldır çocuklarımızın fotoğrafları elimizde, adalet bekliyoruz. Çocuklarımız suçsuz günahsızdı. Türk devleti bir bahaneyle çocuklarımız öldürdü, katletti, paramparça etti. Adaleti de sağlamıyorlar” dedi.

Bir başka kurban yakını da suçluların cezalandırılmasını istediklerini vurguladı.

Silopi Belediyesi Eş Başkanı Süleyman Şavluk ise bu katliamın sadece Roboskililere değil tüm Kürtlere yapıldığını söyleyerek, “Katliamı yapanlar belli, işlenen suç belli ancak hiçbir sonuç elde edilmiyor. Sonuna kadar bunun mücadelesini verecek, katliamı yapanların failler ortaya çıkarılana kadar bu davanın takipçisi olacağız” dedi.

DAVA SÜRECİNDE NELER YAŞANDI?

Katliamın ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Uludere Alt Komisyonu, Mart 2013'te 84 sayfalık bir rapor sundu. Operasyon esnasında “kimlik tespiti yapmanın imkansız olduğu” belirtilen raporda “olayın kasten yapıldığına dair bir delilin bulunamadığı” sonucuna varıldı.

Diğer yandan kamuoyunda “Roboski Katliamı Davası” olarak bilinen hukuki süreçte, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı 11 Haziran 2013’te “taksirle ölüme sebebiyet vermekten dolayı” dosya hakkında “görevsizlik” kararı verdi.

Dilekçe ve eklerinin idari yönden Anayasa Mahkemesi’nde yapılan ön incelemede, başvuruda eksiklikler tespit edildi, tamamlanması istendi. Ancak başvuru, “eksikliğin süresinde giderilmemesi” nedeniyle, 24 Şubat 2015 tarihli kararla reddedildi.

AİHM’İN RET KARARI

İç hukuk yollarının tükenmesi üzerine yaşamını yitiren 34 kişinin yakını olan 281 kişi adına Ağustos 2016'da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) bireysel başvuru yapılmıştı.

AİHM, avukatların Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yapılan başvuru sonrası talep edilen bir belgenin 2 gün geç ulaştırılmasını ret kararına gerekçe göstererek, başvuruyu reddetmişti.