DBP Eş Genel Başkanı Uçar: 11 Temmuz günü tarihi bir eşikti
"Kürt meselesi güvenlik temelli ele alınamaz"
DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Kürt meselesinin güvenlik temelli ele alınamayacağını, reformlar, yasal düzenlemeler ve hukuki tanınırlık gibi birçok başlıkta adım atmayı gerektirdiğini belirtirken, 11 Temmuz gününün “tarihi bir eşik” olduğunu söyledi.
Çiğdem Kılıçgün Uçar, 14 Temmuz 2025 Pazartesi günü, PKK’ye yakınlığıyla bilinen ANF’ye açıklamalarda bulundu.
PKK’den “Barış ve Demokratik Toplum Gurubu”nun 11 Temmuz’da Süleymaniye’deki silah yakma törenine katılan DBP Eş Genel Başkanı Uçar, "11 Temmuz günü, Kürt meselesinin demokratik yöntemlerle çözümü ve bundan sonraki süreçte demokratik siyasetin bir yöntem olarak benimsenmesi açısından tarihi bir eşikti. Bu heyet, Kürt halkının 50 yıllık mücadelesinin geldiği noktayı kararlılıkla temsil etti.” diye konuştu.
Atılacak her adımın, Türkiye demokrasisi açısından büyük önem taşıdığını kaydeden Uçar, “Devlet ve hükümet bugüne kadar genellikle söylem düzeyinde kaldı. Cumhurbaşkanı, ilk kez Mecliste bir komisyon kurulmasına yönelik net bir açıklama yaptı. Henüz bu söylem pratiğe dönüşmediği için değerlendirme yapmak zor fakat bu, kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Meclis, çoğulcu siyasi dinamikleri bir araya getirebilecek en önemli yapıdır.” ifadelerini kullandı.
Silah bırakma sürecinin bir başlangıç olduğunu ancak sonrasında silah bırakanların demokratik siyasete ve toplumsal yaşama nasıl katılacağına dair bir yol haritası hazırlanması gerektiğini belirten Uçar, “Kürt meselesi sadece güvenlik temelli ele alınamaz. Toplumun en fazla itiraz ettiği nokta da budur. Kürt meselesinin çözümü; reformlar, yasal düzenlemeler ve hukuki tanınırlık gibi birçok başlıkta adım atmayı gerektirir. Komisyonun görevi silah bırakmayla bitmemeli, asıl görev ondan sonra başlamalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
Barış sürecinin hedefine ulaşması için tüm taraflara çağrıda bulunan Uçar, şu sözleri sarf etti:
“Son derece kritik ve tarihi bir aşamadayız. Kürt meselesinin demokratik çözümüne dair Türkiye, farklı dönemlerde ve farklı hükümetlerle birçok aşamadan geçti. Toplumun, siyasi partilerin ve devletin ortaklaştığı bir gerçek var; bu dönemin şimdiye kadarki en önemli eşik olduğu. Bu bilinçle hareket etmek gerekiyor. Bizler de bu farkındalıkla sürece yaklaşıyoruz. Bu kadar yol alınmışken, bu kadar önemli adımlar atılmışken, tüm kesimlerin bu süreci içtenlikle ve samimiyetle sahiplenmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle herkesi, bu sürecin aktif bir parçası olmaya davet ediyoruz.”
