K24 ÖZEL - ‘Öcalan yerli ve millidir’ demek ne anlama geliyor?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine üç gün kala İmralı Cezaevi’ne giderek PKK lideri Abdullah Öcalan’la görüşen ve Öcalan’ın seçimlerle ilgili mesajını kamuoyuyla paylaşan Munzur Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ali Kemal Özcan’ın “Öcalan yerli ve milli bir şahsiyettir” açıklaması yeni bir tartışmayı beraberinde getirdi.
Cesim İlhan / İstanbul
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine üç gün kala İmralı Cezaevi’ne giderek PKK lideri Abdullah Öcalan’la görüşen ve Öcalan’ın seçimlerle ilgili mesajını kamuoyuyla paylaşan Munzur Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ali Kemal Özcan’ın “Öcalan yerli ve milli bir şahsiyettir” açıklaması yeni bir tartışmayı beraberinde getirdi.
İmralı Cezaevi’ne giden Özcan, söz konusu görüşmenin devlet, Öcalan ve kendisinin talebiyle gerçekleştiğini dile getirerek, masada devlet görevlisinin de bulunduğunu ifade etti.
Görüşmenin ardından telefonla bağlandığı bir televizyon programında Öcalan için, “yerli ve milli bir şahsiyet” ifadesini kullanan Özcan, akıllarda soru işareti bırakırken, yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi.
Türkiye kamuoyunun yakından tanıdığı isimler, bu tartışmayı K24’e değerlendirdi.
PROF. DR. ERGİL: ‘YERLİ VE MİLLİ’ BİR KLİŞEDİR
“Yerli ve milli” kavramlarını bir klişe olarak değerlendiren Siyaset Bilimci Prof. Dr. Doğu Ergil, şunları söyledi:
“Bu klişeyi hangi çevrenin kullandığı malum. Tabii daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan bu klişeyi kullandı. Daha sonra Cumhur İttifakı bunu benimsedi ve kullandı. Şimdi bir klişe ve bunu herkes kullanmaz. Belli bir klişeyi kullanan bir zihin yapısı, bir siyasi eğilimin daha önce adını sanını pek duymadığımız bir kişi (Doç. Dr. Ali Kemal Özcan) bunu söyledi. Demek ki bir amaca hizmet etmesi istendi. Buradaki amaç hangi misyona hizmet ettiği çok beliydi.”
Doğu Ergil, görüşmenin amacının Kürt seçmeni Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) adayı Ekrem İmamoğlu’ndan uzaklaştırmak olduğunu ve bunda başarısız olduğunu ifade ederek, “Kürt seçmen inanılmaz bir sağduyu gösterdi. Kürt seçmen Öcalan’a saygılıdır. Ama bunun kime hizmet ettiğini de gördü. Kürt davasının dışında başkasına hizmet edeceğini gördü” dedi.
ORAL ÇALIŞLAR: ÖCALAN’A MESAJ VERİLDİ
Söz konusu ifadeyi değerlendiren gazeteci - yazar Oral Çalışlar, şu görüşü paylaştı:
“Yerli ve milli lafını daha çok Cumhur İttifakı’nın iki unsuru olan daha AK Parti ve MHP kullanıyor. Söylenen yerli ve milli olunca onlara daha yakın bir yer konumlanıyor anlamında söylenmiş olabilir.
Tabi, bu o şahsın (Doç. Dr. Ali Kemal Özcan) değerlendirmesinden ibarettir.”
Çalışlar, “Öcalan’ın devlet ile bir pazarlık yaptığı, bazı görüşmeler gerçekleştirdiği, bu görüşmeler kapsamında Özcan soyadındaki bir öğretim üyesinin İmralı’ya gidip, tartışmalara yol açan ilişkiler içerisinde olduğu bir gerçektir. Ancak bu ilişkiler nedir, karşılığında ne konuşuldu ya da karşılığında hangi konularda anlaşıldı bunlar bilmemiz mümkün değil” değerlendirmesinde bulundu.
ÖNEŞ: ÖCALAN’I ARAÇSALLAŞTIRDILAR
Eski Türkiye İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş ise, seçim öncesinde Abdullah Öcalan’ın mesajının kamuoyuyla paylaşılmasını ‘araçsallaşma’ ve ‘kullanma’ olarak değerlendirdi.
Öneş, şunları ifade etti:
“Milli ve yerli kavramları üzerinden, Öcalan’ı araçsallaştırma ve kullanma çabaları içerisinde Öcalan’a ‘Seni aktör olarak tekrar karşımıza alabiliriz’ mesajı verildi. Bu şekilde Öcalan’ın HDP seçmenini etkilemesi isteniyordu. Ancak Öcalan, HDP’ye ‘Bağımsız kalın’ diye net bir mesaj da vermemiş. Seçim öncesi Öcalan meselesinin gündeme getirilmesini ve bu şekilde HDP’nin Millet İttifakı’na verilecek oylarının bölünmeye çalışılmasını ben hayretle karşıladım.”
Kürt sorununun Türkiye’nin en temel sorunlarından biri olduğunu dile getiren Cevat Öneş, bu sorunun çözülmesi gerektiğini vurguladı:
“Çünkü çözüm süreci diye bir deneyimimiz var. bu deneyimin yarıda kalması, Türkiye için çeşitli sorunları ortaya çıkardı. Ayrıca bu olaydan sonra Kürt meselesi gerek yurt içinde gerekse Ortadoğu’da yeni bir boyut kazandı. Bu nedenle meselenin iç politika malzemesi yapılması risklidir. Bu, Türkiye ve siyasal iktidarın halen yaşanmışlıklardan ders almadığını gösteriyor. HDP’nin Millet İttifakı içerisinde yer alarak demokrasi cephesinde yer alması çok önemlidir. Çözüm için siyasetin barışçıl olması ve Meclis’in meseleyi ele alması, millet ile bir barış çerçevesinde hareket edilmesi gerekiyor.”
ÖZCAN’IN AÇIKLAMALARI
PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüştüğünü öne süren Munzur Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ali Kemal Özcan açıklama yaparak, Öcalan'ın kendisine 18 Haziran'da yazdığı ve avukatlarınca kamuoyuna açıklanmadığını iddia ettiği bir mektup verdiğini söylemişti.
Doç. Dr. Ali Kemal Özcan, “Abdullah Öcalan benim kanaatimce bir Kürt isyanı lideridir. Ama aynı zamanda yerli ve milli bir şahsiyettir. Bu benim kendi görüşüm. Türkiye’nin menfaatlerine karşı çalışmadığı için ABD Türkiye’ye vermiştir” demişti.
