Yolları Konya Kürtleriyle kesişen iki Fransız gencin hikâyesi
Konya’da yolları Kürtlerle kesişen Gayraund ve Saint-Martin, “Bazı nedenlerden dolayı Kürdistan’a gidemedik fakat oraya gitmeyi içtenlikle umuyoruz” dedi.
ANKARA (K24)
İki ay önce Konya’nın Cihanbeyli ilçesine bağlı Yeniceoba (Kürtçe adı Încow) kasabasında bir futbol akademisi kuruldu. Eğitmen Burkan Kerpiç tarafından kurulan futbol akademisinde, çevredeki Kürt köylerinden çocukların da katılımıyla eğitim veriliyor.
K24’e konuşan Burkan Kerpiç, akademiyi maddi zorluklarla kurduklarını belirterek, çocukların eğitimi için zorluklarla başa çıkmaya değeceğini söylüyor.
Amacının kasabadaki ve çevre köylerdeki çocuklara farklı alternatifler sunmak olduğunu dile getiren Kerpiç, yakın zamanda Încow kasabasını ziyaret eden iki Fransız gençten de söz ediyor.
İKİ FRANSIZ GENCİN KONYA KÜRTLERİYLE TANIŞIKLIĞININ HİKÂYESİ
Burkan Kerpiç’in söz ettiği Fransız genç tarih-coğrafya öğretmenleriyle geçtiğimiz hafta tesadüfen Ankara’da karşılaştık.
Félicien Gayraund ve Julian Saint-Martin, Ankara’daki kısa sohbetimizde Türkiye’deki gezilerinden, Yeniceoba Spor Akademisi ile tanışıklığından ve Kürtlerle ilgili bildiklerinden söz etti.
Onlarla karşılaşmamız ise giydikleri Yeniceoba Spor Akademisi forması sayesinde oldu.
Daha sonra sosyal medya hesaplarından yeniden iletişim kurduğumuz eğitmenler, K24’e konuşmayı kabul etti.
Yeniceoba kasabasına neden gittiklerini sorduğumuz Félicien Gayraund ve Julian Saint-Martin, gezileri esnasında Konya-Ankara arasında mola vermek istediklerini ve söz konusu kasabada güzel görünen bir otele yerleştiklerini söyledi.
Gezilerinde genellikle kırsal kesimleri tercih ettiklerini ve insanlarla tanışmak istediklerini ifade eden Fransız gençler, Yeniceoba kasabasındaki ilk duraklarının kuaför olduğunu dile getirdi.
“Google çevirisi yardımıyla Ömer ile iletişim kurduk. Doğrusunu söylemek gerekirse, insanların nezaketi karşısında şaşırdık” diyen Julian Saint-Martin, arkadaşı Félicien’in futbol aşığı biri olduğunu kaydetti:
“Ömer, arkadaşımın futbol merakını görünce, kendisiyle maç yap istediğini söyledi. Ertesi gün için sözleştik ve onlarla futbol maçı yapmak için bu kasabada bir gece daha kalmaya karar verdik.”
Ertesi gün maç yaptıklarını ve spor akademisinin kurucusu Burkan Kerpiç ile hem kulüp hakkında hem de verilen eğitimlerle görüş alışverişinde bulunduklarını söyleyen Félicien Gayraund, “Bize çay ikram ettiler ve bu sayede pek çok şey paylaştık. Bize kulübün formalarıyla atkısını verdiler” dedi.
Gayraund, o anın kendileri için çok fazla anlam ifade ettiğini ve Yeniceobalıların nezaketli insanlar olduğunu söyledi.
Konya’da Kürtlerin yaşadığını bilip bilmediklerini sorduğumuz Gayraund ve Saint-Martin, “Bu bölgede Kürtlerin olduğunu biliyorduk. Türkiye ziyareti sırasında Kürtlerin durumunu biraz daha iyi anlamayı, Kürtlerle görüşerek onlardan daha fazla görüş almayı umuyorduk ama bu çok kolay olmadı. Yaklaşımımızda kaba görünmek istemedik. Bu arada Yeniceoba’ya vardığımızda Wikipedia sitesinden kasabayla ilgili bilgilere baktık. Buranın bir Kürt köyü olduğunu öğrendikten sonra otel işletmecisiyle konuştuk” dedi.
Kürt meselesinin veya Kürt halkının Fransa’dan bakınca nasıl değerlendirildiği sorusuna da aynı şeffaflıkla cevap veren Gayraund ve Saint-Martin, “Genel olarak medyanın gösterdiğiyle, yani Kürtlerin genel olarak ‘terörle ilişkilendirmesi’ ile sınırlı. Fakat tarihçi olarak yaptığımız çalışmalardan, her şeyden önce ilgimizden ve mazlum halklara verdiğimiz destekten ötürü Kürtleri ve coğrafyalarını biliyoruz. Gittiğimiz ülkenin tarihini ve o ülkedeki adaletsizlikleri bilmek bizim için esastır. Tarih ve coğrafya öğretmenleri olarak haksızlıkları kınamak, arkasındaki motivasyonları ele almak ve bir daha yaşanmasını önlemek için bu bilgileri bilmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Ortadoğu’nun Batılı ülkelerce keyfi olarak altının oyulduğunu; etnik, kültürel ve dilsel gerçekliklerinin dikkate alınmadığını dile getiren Fransız eğitimciler, buna Kürt tarihinin örnek verilebileceğini vurguladı.
“Bir gün Kürdistan’ı da ziyaret edecek misiniz?” diye sorduğumuz Gayraund ve Saint-Martin, “Kürdistan’a gitmeyi çok isterdik, fakat bazı nedenlerden dolayı gidemedik. Bir gün oraya gitmeyi içtenlikle umuyoruz” dedi.