Uzmanından uyarı: Stres ve anksiyetenin temelinde yanlış beslenme yatıyor
Çoğu insan yaşadığı stres ve endişeyi iş hayatına ya da günlük yaşamın zorluklarına bağlasa da bilimsel veriler, beslenme alışkanlıklarının bu durumun doğrudan nedeni olabileceğini ortaya koyuyor.
Dahiliye, Kalp ve Diyabet Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Berzenci, uzmanlık alanına ilişkin Kurdistan24’e özel demeç vererek, vücuttaki kortizol (stres hormonu) seviyesini yükselterek anksiyeteyi tetikleyen faktörleri ve besin gruplarını analiz etti.
Stresi tetikleyen 5 temel faktör
Dr. Berzenci, vücutta stres hormonunun (kortizol) salgılanmasını artıran en belirgin tüketim maddelerini şöyle sıraladı:
- Yüksek Kafein Alımı: Enerji içecekleri ve kahve gibi yoğun kafein içeren ürünlerin, özellikle aç karnına tüketilmesi, kortizol salınımını hızlandırarak anksiyete semptomlarını artırmaktadır.
- Toksik Alışkanlıklar: Nikotin ve alkol tüketimi, sinir sistemi üzerinde yarattığı baskıyla stres seviyelerini kronik hale getirebilmektedir.
- Bilinçsiz İlaç Kullanımı: Özellikle soğuk algınlığı ve öksürük tedavisinde kullanılan Psödoefedrin ve Terbutalin etken maddeli ilaçların, hekim kontrolü dışında düzensiz kullanımı yan etki olarak anksiyeteyi tetikleyebilmektedir.
- Glisemik İndeksi Yüksek Gıdalar: Tatlılar, beyaz ekmek ve hamur işleri gibi yüksek karbonhidratlı besinler, kan şekerinde ani dalgalanmalara (fluktuasyon) yol açarak vücudu stres altına sokmaktadır.
- İşlenmiş Gıdalar: Sodyum oranı yüksek tuzlu gıdalar, işlenmiş ürünler ve içeriğinde tiramin (tyramine) maddesi bulunan bekletilmiş peynirler, hormonal dengeyi olumsuz etkilemektedir.
"Psikiyatrik tedaviler tek başına yeterli olmayabilir"
Vücudun doğal döngüsünde düşük miktarda üretilen kortizolün, yanlış beslenme rejimiyle patolojik seviyelere ulaştığını belirten Dr. Berzenci, bu durumun obezite, diyabet riskinde artış, cilt ve eklem sağlığında bozulmalara yol açtığını kaydetti.
Berzenci, kortizol yüksekliğinin nörolojik etkilerine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
"Kortizol artışı doğrudan beyin fonksiyonlarını etkileyerek aşırı düşünme, korku ve sabahları hissedilen nedensiz mutsuzluğa (sabah depresyonu) neden olmaktadır. Çoğu zaman hastalar psikiyatrik destek alsa dahi, sorunun temel kaynağı olan beslenme alışkanlıkları düzeltilmediği sürece tedavi süreci eksik kalmaktadır."
Beyin-Bağırsak ekseni
Sindirim sistemi ile beyin arasındaki güçlü biyolojik bağa (Gut-Brain Axis) vurgu yapan Dr. Berzenci, sindirimi kolay ve besin değeri yüksek gıdaların bilişsel fonksiyonlar ve ruh hali üzerinde pozitif etki yarattığını belirtti.
"Şeker bağımlılığı alkol gibidir"
Şekerin de tıpkı alkol ve nikotin gibi bağımlılık yapıcı etkisi olduğuna değinen uzman doktor, şeker tüketiminin kesilmesi veya azalması durumunda "Sugar Crash" (Şeker Çöküşü) olarak adlandırılan tablonun ortaya çıktığını, bunun da halsizlik, depresif ruh hali ve baygınlık hissiyle kendini gösterdiğini vurguladı.