Bağdat’tan "silahları devletin tekeline alma" hamlesi
Irak’ta silahların sadece devletin elinde kalmasını sağlamak amacıyla geniş yetkili bir "Yüksek Koordinasyon Komitesi" kurulması kararlaştırıldı. Şii silahlı gruplar ise silahsızlanma karşılığında hükümetten siyasi ve güvenlik garantileri talep etti.
Siyasi bir kaynaktan edinilen bilgilere göre Irak’ta silahların sadece devletin elinde kalmasını sağlamak amacıyla geniş yetkili bir "Yüksek Koordinasyon Komitesi" kurulması kararlaştırıldı. Kurulacak olan komite, ruhsatsız silahların, orta ve ağır mühimmatın ve insansız hava araçlarının (İHA) toplanması sürecini denetleyecek.
Yeni hükümetle birlikte “silahsızlanma yasası” geliyor
Planlamaya göre yeni hükümetin kurulmasının ardından özel bir silahsızlanma yasası çıkarılacak. Bu yasa ile parti veya siyasi kimlik gözetmeksizin tüm tarafların silahlarını devlete teslim etmesi zorunlu kılınacak. Uymayan taraflar hakkında yasal işlem başlatılacak.
Şii grupların şartları: Koruma ve makam
Bu adım karşısında Şii silahlı gruplar, hükümetten bir dizi garanti talep etti. Taleplerin başında, liderlerinin ve üslerinin her türlü saldırıdan korunması ve seçim sonuçlarına göre gelecek hükümetteki siyasi haklarının (istihkaklarının) verilmesi geliyor.
Söz konusu gruplar ayrıca, gelecek dönemin "sivil devlet inşası" süreci olduğunu savunarak, önemli makamların bağımsız şahsiyetlere değil, kendilerine verilmesini şart koştu.
Koordinasyon Çerçevesi yetkililerinden Abdurrahman Cezairi, bu sürecin devlet dışı silah taşıyan tüm tarafları kapsayacağını belirtti.
Gruplar ikiye bölündü: Nuceba ve Hizbullah reddediyor
Silahsızlanma konusunda Şii gruplar arasında görüş ayrılığı yaşanıyor. İmam Ali Tugayları ve Asaib Ehlilhak gibi bazı yapılar silahsızlanmaya yeşil ışık yakarken; Ketaib Hizbullah ve Nuceba Hareketi silah bırakmayı reddediyor. Bu gruplar, silah teslimi için "Irak'ın tam egemenliğinin sağlanması ve ABD güçlerinin çekilmesi" şartını öne sürüyor.
Washington’dan destek
Bağdat’ın bu girişimi, Washington'ın silahlı grupların rolüne son verilmesi için baskılarını artırdığı bir döneme denk geldi. ABD Başkanı’nın Irak Temsilcisi Mark Savaya, atılan adımları "cesaret verici ve olumlu" olarak nitelendirerek, bunun dini mercilerin ve dini liderlerin talepleriyle de örtüştüğünü vurguladı.