Mithat Sancar: Sürecin çözüme evrilebilmesi için yapılması gerekenler var

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti üyesi Mithat Sancar, "Sürecin barışa ve demokratik topluma, çözüme ve huzura evrilebilmesi için yapılması gerekenler var." dedi.
Bugün (6 Eylül Cumartesi günü) Mülkiyeliler Birliği'nde “Barış ve Demokratik Toplum Sürecinde Hukuki Gereklilikler” konulu atölye gerçekleştirildi.
DEM Parti’nin Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyeleri, hukukçu ve akademisyenler atölyeye katıldı.
Mithat Sancar, açılış konuşmasında, sürecin barışa ve demokratik topluma, çözüme ve huzura evrilebilmesi için yapılması gerekenler olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunlar başka adlarla nitelendirilmemesi gereken hususlardır. Polemiklere konu edilmeden, işin doğasına uygun adımlar olarak adlandırmalıyız. Öncelikle bir barış hukukuna ihtiyaç var. Barışın hukukunu kurmamız ve yerleştirmemiz gerekiyor. Barış hukuku birkaç boyuttan oluşur. İlk adımı çatışmayı sonlandırmak. Çatışmayı sonlandıracak hukuksal düzenlemeleri yapmak. Çatışmayı bitirmenin gerekliliklerini yerine getirecek tedbirleri siyasal ve hukuksal zemine almak. Burada şiddet-siyaset denkleminin önem taşıdığını vurgulamak isterim. Bir sorun 100 yıldır devam ediyorsa, 40 yılı aşkın süredir şiddetle iç içe geçmişse, bu sorunu dönüştürmek için ciddi çalışmalar yapmak gerek. Öncelikle çatışmayı sonlandıracak düzenlemeler titizlikle ele alınmalı ve sürecin doğasına uygun gerçekleştirilmelidir. Şiddet bitiyorsa, yerine siyasetin geçmesi gerektiği çok önemli bir noktadır. Şiddet-siyaset denklemi dediğimiz ya da diyalektiği dediğimiz bu nokta, şiddetin yerine demokratik siyasetle hayata geçirme istediğinin ve çalışmasının öne çıkmasını gerektirir."
"Barış hukukunun ikinci unsuru; çatışmayı doğuran sorunu çözmeye yönelik yöntemler geliştirmek ve düzenlemeler yapmak." diyen Sancar, "Çünkü çatışmalar kendiliğinden doğmaz, temelinde sorunlar vardır. Çatışmayı yaratan sebepler mevcuttur. Çatışmayı bitirme konusunda sağlam bir yol oluşturmak için çatışmanın temelinde yatan sorunları açmak gerekir. Biz bu soruna açıkça Kürt sorunu diyoruz." sözlerini kullandı.
İmralı Heyeti üyesi Sancar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Barış hukukun üçüncü boyutu; bu iki aşamayı bütünsel barışa dönüştürecek ve kalıcı hale getirecek çalışmaları yürütmek, düzenlemeleri yapmak, tedbirleri almaktır. Bunun da temelinde demokratikleşme ya da demokratik toplumun inşası yer alır. Bunlara başka şeyler de eklenir. Hukuk ve demokrasi bu 3 unsurun birbiriyle bütünleşmiş, vazgeçilmez boyutlarıdır. Hukuksal güvenceler oluştukça, sürece güven de artar. Sadece beyanlarla ve sözlü taahhütlerle toplumda güveni büyütmek mümkün olmaz. Güvenin temeli güvencelere dayanır.
Amacımız barışı birlikte inşa etmek ve kalıcı hale getirmekse bu barış planını toplumun farklı kesimleriyle ve mümkün olan en geniş katılımıyla oluşturmamız ve işletmemiz gerekiyor. Meclis'te bu anlamdaki çalışmalar önemlidir. Ancak komisyonun bu işlevini gerçek anlamda sürdürebilmesi için barış planı ve hukuku üzerinde de somut ve doğrudan çalışmalar yapmasına acil ihtiyaç vardır. Bir sorunu çözmenin en önemli gereği o sorunun adıdır. Adını koymadığımız zaman neyi nasıl çözeceğiniz konusunda da karmaşa oluşur."