Erdoğan: Netanyahu, Hitler ile ideolojik açıdan adeta akrabadır
"Kesinlikle Suriye’yi yalnız bırakamayız"

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’yi yalnız bırakmayacaklarını belirtirken, "İsrail, bir dine değil bir sapkın ideolojiye hizmet etmektedir. Netanyahu, Hitler ile ideolojik açıdan adeta akrabadır.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar ziyareti dönüşünde gazetecilerin sorularını cevaplayarak, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye’nin her koşulda Filistin davasının “bayraktarı olmayı” sürdüreceğinin altını çizen Erdoğan, Filistin'in Batılı ülkelerce devlet olarak tanınmasının, İsrail'i daha fazla köşeye sıkıştıracağı değerlendirmesinde bulundu.
“İsrail, bir dine değil bir sapkın ideolojiye hizmet etmektedir.” diyen Erdoğan, "Vadedilmiş topraklar kavramıyla oluşturulan senaryolar, hukuken geçersiz ve meşruiyetten yoksundur. Netanyahu, Hitler ile ideolojik açıdan adeta akrabadır. Böyle bir özelliği var. Nasıl Hitler, kaydettiği ilerlemenin etkisiyle kendini bekleyen hezimeti göremediyse, Netanyahu da aynı nihai akıbeti yaşayacaktır." diye konuştu.
Barış sürecine yönelik de açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Terörsüz Türkiye süreci kararlılıkla ve hedefe odaklanmış bir şekilde devam etmektedir. Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, Terörsüz Türkiye hedefimizin yalnızca güvenlik değil, demokratik meşruiyet temelinde yürütüldüğünün de en net göstergesidir. Süreç, birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi tahkim edecek biçimde ivme kazanmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Süreç kapsamında atılan her adımı yakından takip ettiklerini vurgulayan Erdoğan, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Şam yönetimi arasındaki entegrasyon arayışlarının Suriye’nin toprak bütünlüğü açısından önemli bir adım olarak nitelendirdi.
Suriye’de şu anda uluslararası diplomasiyle yerel dinamiklerin iç içe geçtiği karmaşık bir süreç olduğuna işaret eden Erdoğan, “Biz burada kesinlikle Suriye’yi yalnız bırakamayız.” dedi.
Suriye’de yeni hükümetin kurulmasıyla yeni bir dönemin başladığına işaret eden Erdoğan, “Tüm bunlara rağmen Suriye’de herkesi kucaklamayı önemseyen bir yönetim şu anda iş başında. Bu, Suriye’de dengeleri değiştirmiştir ve bunu şu anda hazmedemeyenler var. Herkesin bu yeni durumu iyi anlaması, adımlarını buna göre atması en doğru, en basiretli ve Suriye’nin şartlarına en uygun yol olacaktır.” diye konuştu.
Erdoğan, "Şam yönetimiyle SDG arasındaki entegrasyon süreci ne durumda? Türkiye, bu sorunun barışçıl bir şekilde çözümü konusunda bir inisiyatif yürütüyor mu? Günün sonunda bu işin nereye varması bekleniyor?" sorusu üzerine şunları kaydetti:
"Şu anda Suriye’de birlik ve beraberliğin sağlanması ve kalıcı barışın ülkenin her köşesinde hakim olması tabii ki bizim Türkiye olarak en büyük arzumuzdur. Bunun için Suriye halkının yanında durmaya devam ediyoruz. Suriye Cumhurbaşkanı Sayın Ahmed Şaraa ile bir görüşmemiz oldu. Onunla da bu konuları etraflıca ele aldık. Suriye Demokratik Güçleri konusunda bizim onlara yönelik mesajlarımız da belli. Suriye Demokratik Güçleri ile Şam yönetimi arasındaki entegrasyon arayışları Suriye’nin toprak bütünlüğü açısından önemli bir adım. Zaman zaman Suriye yeniden tek yürek ve tek yumruk olmasın diye kışkırtmalar yaşanıyor. Suriye’de şu anda uluslararası diplomasiyle yerel dinamiklerin iç içe geçtiği karmaşık bir süreç var. Biz burada kesinlikle Suriye’yi yalnız bırakamayız. Onun için de ilgili arkadaşlarım başta Dışişleri Bakanım, İstihbarat Başkanım, Suriye ile sıkı bir diyalog içerisindeler. Suriye’de artık eski zamanlar geride kaldı. Şimdi Suriye’de yeni bir dönem başladı. Ancak biliyorsunuz güneyden İsrail, Suriye’yi sıkıştırıyor, yıpratmaya çalışıyor. Oradan “böl, parçala, yönet mantığıyla” bir şeyler koparmanın gayreti içerisindeler. Tüm bunlara rağmen Suriye’de herkesi kucaklamayı önemseyen bir yönetim şu anda iş başında. Bu, Suriye’de dengeleri değiştirmiştir ve bunu şu anda hazmedemeyenler var. Herkesin bu yeni durumu iyi anlaması, adımlarını buna göre atması en doğru, en basiretli ve Suriye’nin şartlarına en uygun yol olacaktır. Şimdi ben sizlere de sormak isterim. Barış ile hep beraber kazanmak varken çatışmayla kaybetmek niye? Bunun üzerine duralım. Provokasyonlara kapılmadan, yanlış yollara sapmadan, Müslüman kanından beslenenlerin oyunlarına gelmeden, ilerlememiz şart. Biz, hiçbir ayrım yapmadan tüm Suriyelilerin yanındayız. Özellikle başta Dışişleri Bakanım olmak üzere İstihbarat Başkanım çok sıkı bir diyalog ve ilişki ile Suriye’nin yönetimindeki muhataplarıyla sık sık görüşmeler yapıyorlar. Bu görüşmeleri de sürdürecekler. Sonunda kazanan inşallah inanıyorum ki Suriye olacaktır, bütün bölgemiz olacaktır."