SDG’li komutandan entegrasyon şartı: SDG kimliği kabul edilmeli

"SDG’nin katılımı olmadan ulusal bir Suriye ordusu kurulamaz"

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Genel Komutanlığı Üyesi Sipan Hemo, güçlerinin "Suriye ordusu" adı altında oluşturulacak yeni bir orduya katılmaya hazır olduğunu, ancak entegrasyonun SDG kimliğine saygı temelinde olabileceğini söyledi.

ANF'de yer alan habere göre Sipan Hemo, 13 Ekim'de Şam'da Suriye Geçiş Hükümeti ile yapılan toplantıları SDG'nin internet sitesine değerlendirdi.

SDG'nin sadece bir askeri teşkilat olmadığını; aynı zamanda belirleyici siyasi ve toplumsal bir amaca sahip olduğunu savunan Hemo, "Başından beri işgale, diktatörlüğe ve zulme karşı mücadele etmiş ve etmeye devam etmektedir. Bu mücadele, Baas rejiminin yıkılmasına kadar büyük ölçüde devam etti. Heyet Tahrir El Şam’ın öncülüğünde kurulan Geçiş Hükümetle 10 Mart 2025’te bir anlaşma imzalandı. Anlaşmanın imzalanmasından bu yana, anlaşmanın uygulanma yöntemlerini tartışmak üzere doğrudan diyaloglara girdik." dedi.

Suriye ordusuna katılmak için çaba gösterdiklerini belirten Sipan Hemo, "SDG’nin, yeni ulusal ordunun temelini oluşturduğuna inanıyoruz. Gerçekten de, SDG’nin katılımı olmadan ulusal bir Suriye ordusu kurulamaz. Bu çerçevede, yeni orduya katılmaya hazır olduğumuzu bildirdik ve bu bizim stratejik hedefimizdir." sözlerini kullandı.

Güçlerinin entegrasyonu iptal ettiği ya da geciktirdiği yönündeki iddialarla ilgili SDG'li komutan, "Bu iddialar kesinlikle doğru değildir. Aksine, yeni orduya katılmak istiyoruz; ancak bazı taraflar entegrasyonu kendi dar bakış açılarına göre yorumlamaya çalışıyor ve hâlâ eski rejimin zihniyetinden etkilenmiş durumdalar. Bu taraflar güçlerimizi yok saymaya çalışıyor veya onun siyasi, toplumsal ve idari kimliğini ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Biz bu tür girişimleri kesinlikle kabul etmiyoruz; çünkü bu girişimler yurtseverlikle bağdaşmıyor ve meşru amaçlar çerçevesinde değildir." açıklamasında bulundu.

SDG’nin Suriye ordusuyla birleşmesinin şartını açıklayan Hemo, "Katılmak istediğimiz entegrasyon, SDG kimliğini korumalı ve mücadelesine saygı göstermelidir. Biz sadece Kuzey ve Doğu Suriye’den bahsetmiyoruz; aynı zamanda Suriye’nin tüm bileşenlerinden Sünniler, Dürzîler, Hristiyanlar, Kürtler ve Alevilerden söz ediyoruz. Onların da yeni Suriye’nin kuruluşuna katılması gerekmektedir. Eğer tek bir bileşenin bile hakları tanınmazsa, Suriye zulümden kurtulamaz." dedi.

SDG ve Suriye Savunma Bakanlığı ile bazı Amerikan yetkilileri arasında gerçekleşen Şam’daki son toplantına da değinen Hemo, "Toplantı olumlu geçti. Ancak, somut sonuçlar alınamadı; sadece sözlü vaatler ve genel umutlar dile getirildi, belirgin ve yazılı taahhütler oluşmadı. Biz, olumlu atmosferin pratik adımlara dönüşmesini istedik." sözlerini sarf etti.

Entegrasyonun ilerlemesinin, Şam'ın tutumu ve özellikle tüm kesimlerin haklarıyla ilgili ilk adımlar ve ulusal iş birliğinin kapısının açılmasıyla doğrudan bağlantılı olduğunu belirten Hemo, şunları kaydetti:

"Bu adımların gecikmesi ya da engellenmesi veya entegrasyonun iptal edilmesi hükümetin atacağı ilk adımlara bağlı.

Biz, SDG entegrasyonunun önünü açacak açık bir örnek sunduk. Bu örnek Efrin meselesidir. Efrinli göçmenlerin geri dönüşü, mağdurlara tazminat ödenmesi ve sorumluların hesap vermesi, yeni ulusal ordunun kurulmasında hükümetin samimiyetinin ve ciddiyetinin başlıca göstergelerindendir. Onlara şunu söyledik: Efrin’e karşı tutumunuz, Kuzey ve Doğu Suriye ile tüm Suriye’ye ilişkin diğer dosyalara ve Suriye geneline yönelik gerçekçi tutumunuzun bir ölçüsü olacaktır. Eğer Efrin konusunda adil bir tutum takınır, zulmü durdurur ve göçmenlerin geri dönüşünün önünü açarsanız, o takdirde Geçiş hükümetine farklı bir gözle bakabiliriz. Bu konu yalnızca Efrin’e ait bir mesele değildir; tüm Suriye bölgeleri için belirleyicidir."

 
 
Fly Erbil Advertisment