Öcalan'dan "pozitif aşama" çağrısı: Yıkıcı ve negatif değil, pozitif bir aşamayı geliştirmeye çalışıyoruz
                        PKK lideri Abdullah Öcalan, barış sürecinde çizgiler çekerek değil, güncel sorunları da kapsayacak bir ufuk oluşturarak hareket edilmesi gerektiğini belirterek, “Pozitif aşamaya geçebilmek için bu süreçte herkesin hassasiyet, ciddiyet ve sorumluluk bilinciyle hareket etmesi hayati önemdedir.” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti, dün (3 Kasım) PKK lideri Abdullah Öcalan’la yaklaşık üç saat süren görüşmesine ilişkin yazılı açıklama yayınladı.
Açıklamaya göre Öcalan, barış sürecinin ilerletilmesinin tarihi ve sosyolojiyi daha fazla ciddiye almayı gerektirdiğini bildirdi.
Çizgiler çekerek değil, güncel sorunları da kapsayacak bir ufuk oluşturarak hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan Abdullah Öcalan, “Sınırlı şartlarda tarihi bir mesele için ciddi bir çaba sarf ediyoruz. Yıkıcı ve negatif değil, pozitif bir aşamayı geliştirmeye çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Kürt olgusunun tüm boyutlarıyla Cumhuriyetin yasallığına dahil edilmesi ve bunun için güçlü bir geçiş süreci temel alınmalıdır.” diyen Öcalan’a göre bütünsel bir olgu olarak yasallığa geçiş, Demokratik Cumhuriyetin hukuksal temellerini sağlamlaştıracaktır.
Öcalan ayrıca, “Bugün dönemsel olarak eşiğinde olduğumuz demokratik entegrasyon imkanı hem yerellik hem evrenselliktir. Pozitif aşamaya geçebilmek için bu süreçte herkesin hassasiyet, ciddiyet ve sorumluluk bilinciyle hareket etmesi hayati önemdedir.” dedi.
Söz konusu açıklamanın tamamı şu şekilde:
“3 Kasım 2025 tarihinde İmralı’da Abdullah Öcalan ile yaklaşık üç saat süren son derece olumlu bir görüşme gerçekleştirdik. Sağlığı ve morali oldukça güçlüydü. Görüşmemizde özetle şu değerlendirmeleri yaptı:
İçinde bulunduğumuz süreci ilerletebilmek, tarihi ve sosyolojiyi daha fazla ciddiye almayı gerektiriyor. Türk-Kürt ilişkisinin bin yıllık iki sütun olarak bugüne geldiğinin tespit edilmesi önemlidir. Bu sütunların görülmesi, anlaşılması ve onarılması suretiyle birlikteliğin güçlendirilmesi gerekir.
Çizgiler çekerek değil, güncel sorunlarımızı da kapsayacak bir ufuk oluşturarak hareket etmeliyiz.
Sınırlı şartlarda tarihi bir mesele için ciddi bir çaba sarf ediyoruz. Yıkıcı ve negatif değil, pozitif bir aşamayı geliştirmeye çalışıyoruz. Kürt olgusunun tüm boyutlarıyla Cumhuriyetin yasallığına dahil edilmesi ve bunun için güçlü bir geçiş süreci temel alınmalıdır. Bütünsel bir olgu olarak yasallığa geçiş, Demokratik Cumhuriyetin hukuksal temellerini sağlamlaştıracaktır.
Bugün dönemsel olarak eşiğinde olduğumuz demokratik entegrasyon imkanı hem yerellik hem evrenselliktir. Pozitif aşamaya geçebilmek için bu süreçte herkesin hassasiyet, ciddiyet ve sorumluluk bilinciyle hareket etmesi hayati önemdedir.”
