K24 ÖZEL - Petrol sevkiyatının stratejik etkisi
Kerkük petrolünün yeniden Kürdistan boru hattından Ceyhan Limanı’na
Cesim İlhan
1 yılı aşkın bir sürenin ardından tekrar Kürdistan boru hattı üzerinden Türkiye’ye ihraç edilmeye başlanan Kerkük petrolünün, ikili ilişkileri ileri bir aşamaya taşıyacağı belirtiliyor.
2017’deki bağımsızlık referandumu nedeniyle Ankara, Erbil’e karşı birtakım ekonomik yaptırımlar uygulamıştı.
Ancak ABD’nin İran’a uyguladığı ekonomik yaptırımlar sonrası Kerkük petrolünün yeniden Kürdistan boru hattından Ceyhan Limanı’na ihraç edilmeye başlaması Erbil - Ankara ilişkilerinde yeni bir döneme işaret ediyor.
Nitekim geçtiğimiz ay Kürdistan’ı ziyaret eden AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehdi Eker, Erbil ile Ankara arasındaki ilişkilerin oldukça önemli olduğunu ve “geleceği birlikte kurabileceklerini” söylemişti.
PETROLÜN STRATEJİK BOYUTU
K24’e konuşan Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Dış Politika Araştırmacısı Emrah Kekilli, Kürdistan boru hattından Ceyhan Limanı’na ihraç edilen petrol ile Türkiye’nin uluslararası arenada stratejik bir yere geldiğini söyledi.
Kekilli şu değerlendirmede bulundu:
“Görünen o ki yaklaşık bir yıldır yaşanan olumsuzluklara rağmen Irak Kürdistan Bölgesi ile Türkiye’nin ilişkileri olumlu adımlarla devam edecek. ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarından dolayı boşluğun doldurulması gerekiyor. Anladığım kadarıyla Kerkük petrolünün sevkiyatı bu çerçevede gerçekleşecek. Referandum öncesi Türkiye ile geliştirilen ilişkiler çerçevesinde petrolün Ceyhan boru hattından gelmesi ve şimdi tekrardan Irak Kürdistan’ından ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya ya da dünyanın başka yerlerine aktarılması uluslararası alanda Türkiye açısından stratejik bir öneme sahip olduğunu gösteriyor. Ekonomik kazançları da göz önüne aldığımız zaman Irak Kürdistan’ından direk Türkiye’ye ihraç edilmesi de avantajlıdır.”
“İKİLİ İLİŞKİLER İYİ OLACAK”
K24’e konuşan TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Doç. Dr. Burak Bilgehan Özpek, Kerkük petrolünün Kürdistan’dan Türkiye’ye aktarılmasının, hem siyasi hem de ekonomik olarak ikili ilişkileri daha iyi seviyeye getireceğini söyledi.
Özpek şu değerlendirmede bulundu:
“Kerkük petrolünün Kürdistan üzerinden Türkiye’ye ihraç edilmesinin önceki dönemden daha şeffaf olacağını umuyorum. Burada kişilerden ziyade kurumların daha çok kazanacağı bir süreç ortaya çıkabilir. Bu akış devam eder, Türkiye bence sorun çıkartmaz. Kürdistan ile Türkiye arasında petrol akışı devam ederken önemli olan konunun muhataplarının açık bir bölüşüm anlaşmasına varmalarıdır. Belki diğer sürece göre yavaş olabilir ama kurumsal olarak, hem siyasi hem de ekonomik olarak Türkiye ve Kürdistan Bölgesi için daha iyi olacağını düşünüyorum.”
ARTARAK DEVAM ETTİ
2009’da 100 bin ile başlayıp 2017’de 650 bin varile kadar yükselen Kürt petrolü ile Türkiye’nin büyük kazanç sağladığı belirtiliyor. Kürdistan boru hattı üzerinden Türkiye'ye ihraç edilen bugünkü petrol miktarının 50 ila 100 bin varile düşmesinin de Türkiye için büyük kayıp olduğu kaydediliyor.
Buna göre, 2009’da Türkiye depolarında olan bin 200 varil olan petrol miktarı, 2014’te 3 milyona, 2017’de de 7 milyon 200 bine kadar ulaştı.
Geçtiğimiz yıl 25 Eylül’de Kürdistan’da gerçekleşen bağımsızlık referandumunun ardından Irak ordusu ve Haşdi Şabi milisleri tarafından Kerkük başta olmak üzere Kürdistan idaresi dışında kalan Kürdistani bölgelerin ele geçirilmesi, Türkiye’ye yapılan petrol sevkiyatını da etkilemişti.
Ekim 2017'de Bağdat hükümeti, Kürdistan boru hattıyla Ceyhan Limanı'na gönderilen Kerkük petrolünün sevkiyatını askıya almıştı.
Aralık 2017’de Irak Petrol Bakanı Cabbar el-Laibi, Kerkük petrolünün Türkiye yerine İran'a taşınması konusunda günde 30 ila 60 bin varil petrolün İran’a ihraç edilmesi için iki ülke arasında anlaşma yapıldığını açıklamıştı.
İki ülke arasında yapılan anlaşmadan sonra Kerkük’ün ham petrolü tankerlerle İran’a taşınıyordu.
Geçen hafta ise günlük yaklaşık olarak 50 ile 100 bin varil petrolün Kerkük’ten Ceyhan Limanı’na ihraç edilmesi kararlaştırıldı.
