K24 ÖZEL - ‘Mem û Zîn’ davasında emsal karar

Tiyatro yazarı Cuma Boynukara, Yargıtay 11’inci Hukuk Dairesinin “Mem û Zîn” adlı oyunu hakkındaki kararla ilgili, “Yazarın ‘Newroz' dediğini siz 'Nevruz' diye değiştiremezsiniz. Alınan karar geç bir karardır ve emsal teşkil ediyor” ifadelerini kullandı.

ANKARA (K24)

Türkiye Yargıtay 11’inci Hukuk Dairesi, “Mem û Zîn” adlı tiyatro oyununun yazarı Cuma Boynukara'nın Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü hakkında açtığı davayı 10 yıl sonra karara bağladı.

Van Devlet Tiyatrosu'nda 2012-2013 sezonunda sahnelenen oyunda, Cuma Boynukara'dan izin alınmadan değişiklikler yapılmıştı. Metinde "Newroz" kelimesi "Nevruz" olarak değiştirilmiş, “Kürt şöleni” ise “Türkmen düğünü” olarak sahneye yansımıştı.

Boynukara, 2012'de Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü hakkında, İstanbul Anadolu 1’inci Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nde dava açmış ve kazanmıştı. Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, Yerel mahkemenin verdiği karara itiraz edince dosya Yargıtay'a gitmişti. Yargıtay 11’inci Hukuk Dairesi, davacı Cuma Boynukara'yı haklı buldu.

25 Mart 2021 tarihli kararda “Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabulü ile 63.600,00 TL maddi tazminatın ve 15.000,00 TL manevi tazminatın 02.10.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacıya ödenmesine” ifadelerine yer verildi.

Konu hakkında K24’e konuşan Cuma Boynukara, bunun gecikmiş bir karar olduğunu söyledi.

Van Devlet Tiyatrosu'nda 2012-2013 sezonunda sahnelenen oyunu izlediğini ve yapılan değişiklikleri tiyatro yetkililerine bildirdiğini söyleyen Boynukara, Ankara’ya giderek Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğüne durumu bildirdiğini ifade etti.

“Bana, ‘siz sahnelerde Newroz diyorsunuz, biz Newroz dedirtmeyiz’ dediler. Ben de kendilerine oyunun bu şekilde oynanamayacağını söyledim” diyen Boynukara, “Yazarın Newroz dediğini, siz Nevruz diye değiştiremezsiniz. Hukuki süreç de böyle başladı” şeklinde konuştu.

Oyunda sansürün yanı sıra eklemelerin de olduğunu ve bunun kendi pozisyonu için de kabul edilebilir bir durum olmadığını vurgulayan Cuma Boynukara, “Buna benzer bir dava yok, o yüzden emsal bir karardır” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’de Kürt, Türk, Ermeni, Laz, Çerkez, Süryaniler var. Bırakın herkes kendi işlerini yapsın. 21’inci yüzyıldayız, biz daha neyin öfkesi ve kavgasını taşıyoruz” diyen tiyatro yazarı, sözlerine şöyle devam etti:

“Ana oyununu Bertolt Brecht yazmıştır, Ana romanını ise Maksim Gorki. Denize Giden Atlılar’ı John Millington Synge yazmıştır, Carrar Ana’nın Tüfekleri’ni ise yine Brecht yazmıştır. İkisi aynı metinler midir, evet; ama niyetleri değişiktir. Dolayısıyla dünya bu meseleleri ta 16, 17’nci yüzyıllarda tartışıp kapatmış. Türkiye, böyle bir durumun olup olmadığı üzerine yeni yeni tartışıyor.”

Fly Erbil Advertisment