DEM Parti Sözcüsü: Türkiye, Suriye’de bu sefer ne arıyor?

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, Suriye ile normalleşmenin amacının belli olmadığını ve hükümetin normalleşmenin ayrıntılarını kamuoyuna açıklaması gerektiğini belirtti.

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, MYK toplantısı devam ederken kameraların karşısına geçerek gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Toplantının, Orta Doğu’da yaşanan gelişmeler hakkındaki değerlendirmelerle başladığını ifade eden Doğan, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Suriye’ye dair sözlerini anımsatarak sürdürdüğü konuşmasında, Fidan’ın “Zamana ihtiyaç var.” sözüne tepki gösterdi.

Çatışmaların üzerinden 10 yıl geçtiğini ve bu süre zarfında yaşanan olayları anımsatan Doğan, “Türkiye Suriye'de bu defa ne arıyor? Hakikaten Dışişleri Bakanı’nın dediği gibi bir normalleşme furyası başlayacaksa normalleşme diyerek sadece bu kavramı kullanarak bir normalizasyonun olmadığını son aylarda hep beraber görmüyor muyuz, yaşamıyor muyuz? Cumhurbaşkanı Erdoğan bir yumuşama dönemi dedi, akabinde normalleşme dedi o günden bugüne aylar geçti. Bakın biz hale tecritten kayyumdan bahsediyoruz. Ekonomik olarak açlıktan sefaletten bahsediyoruz, nasıl bir normalleşme? Eğer Suriye ile ilişkilerde normalizasyon arıyorsanız geçmişi yeniden düşünerek yapacaksanız o halde açık bir şekilde kamuoyuyla paylaşılması gerekir.” dedi.

DEM Parti Sözcüsü, açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü:

“Mülteciler konusunda Türkiye ne yapacak? Gönüllü dönüşler dahil olmak üzere nasıl bir planlama yapacak? Suriye yaşayan halklar birleşik ve demokratik bir Suriye'de yaşamak istiyorlar. Siz de halkların iradesine onların yaşamak istedikleri şekilde saygı duyuyor musunuz? Orada hem eski pozisyonumuzu koruyacaksınız, hem de Suriye ile yeni ilişkiler yaratmak isteyeceksiniz! Bu nasıl mümkün olacak. O halde gerçekten ne arıyor Türkiye Suriye'de? Eski pozisyon korunarak, yeni ilişkilerin olamayacağı ayan beyan ortada. Oluşabilseydi zaten 31 Mart seçimlerinden önce bu yapılmak istendi ama başarılamadı. Arabuluculuk kolaylaştırıcılık misyonu yüklediğiniz ülkeler, bunu nasıl ve ne maksatla değerlendirdi?”