K24 ÖZEL - Saldırılardan kaçan Rojavalı Ezidiler dört bir yana dağıldı

Suriye’de savaşın başlamasından sonra terör örgütlerinin hedefi haline gelen Rojavalı Ezidiler, köylerini terk edip farklı bölgelere göç etmek zorunda kaldı.

Cesim İlhan / İSTANBUL

Suriye’de savaşın başlamasından sonra terör örgütlerinin hedefi haline gelen Rojavalı Ezidiler, köylerini terk edip farklı bölgelere göç etmek zorunda kaldı.

Köyünü terk edip İstanbul’a göç eden Rojavalı Ezidi Kürt Ahmed Hesen Ose de 7 yıldır Esenyurt’ta yaşıyor.

Afrin’e bağlı Ezidi Kürtlerinin yerleşim yeri olan Feqîra köyünden olan 27 yaşındaki Ahmed Hesen Ose, Suriye’de iç savaşın Rojava’ya sıçraması ve özellikle DAİŞ, El Nusra ve El Kaide gibi terör örgütlerinin Ezidi Kürtlerine yönelik ölüm fermanları çıkarması üzerine bütün köyün göç etmek zorunda kaldığını söyledi. 

Rojava’nın Afrin kentine bağlı Feqîra köyü sadece Ezidi Kürtlerinin yaşadığı bir yerleşim yeriydi. 50 haneli köy saldırılar nedeniyle boşaldı, köydeki herkes göç etti. Kimisi Suriye’nin başka şehirlerine kimisi Kürdistan Bölgesi’ne ve çok sayıda kişi de Avrupa göç etti.

Özellikle DAİŞ’in Ağustos 2014 yılında Şengal’de Ezidilere yönelik gerçekleştirdiği katliam ve kaçırmalar Feqîra Köyü sakinleri üzerine bir travmaya ve korkuya sebep olmuş.

Herkes köyden kaçınca Ahmed Hesen Ose de Afrin’den önce Türkiye’nin Kilis kentine oradan da İstanbul’a geçmiş.

7 yıldır İstanbul’un Esenyurt ilçesinde yaşayan Ahmed Hesen Ose, bir tekstil firmasının ütü servisinde haftada 5 gün çalışarak yaşamını sürdürüyor. Burada aylık 2 bin TL maaş alan Ahmed Hasan Ose, bazen ev taşıma gibi günlük işlerde de çalışıyor.

Ahmed ve eşi Hevi, Esenyurt’un Yeşilkent Mahallesi’nde bir bodrum katının 2 odalı bir dairesinde kalıyorlar, 600 TL de kira ödüyorlar.

Ahmed Hesen Ose (Foto: Cesim İlhan)
Ahmed Hesen Ose (Foto: Cesim İlhan)

AFRİN’DE TANIŞIP İSTANBUL’DA EVLENDİLER

Ahmed, İstanbul’a gelmeden önce Afrin’nin Cinderes kasabasında tanıştığı Hevi’yle 5 yıl birbirlerini sevdiklerini anlattı. Savaştan dolayı herkes göç edince Hevi ailesiyle birlikte Suriye’nin Halep kentine göç etmiş, Ahmed’in ailesi ise Almanya’ya gitmiş. Hevi’den vazgeçmeyen Ahmed, Suriye’nin içerisinde bulunduğu savaştan dolayı Halep’e gitmeden Hevi’yi ailesinden istemiş ve sevdiği kız 2018 yılında İstanbul’a gelmiş. Hevi ile Ahmed Afrin’deki Kürtlerin geleneklerine göre Esenyurt’ta bulunan akraba ve arkadaş çevresiyle birlikte kendi evinde bir düğün yaparak evlenmiş.

Ahmed kendisi Ezidi olduğu için Sünni bir aileden kız istemenin zor olmadığını ifade ederek, “Ailesi bana ‘Biz senin inancına, mezhebine bakmadan senin iyi bir insan olmana bakarız dediler’ ve kızlarını bana verdiler. Benim ailem de karşı çıkmadı. Zaten Rojava’daki Ezidiler  Irak’taki Ezidiler gibi bu tür evliliklere karşı çıkmıyor, kimseyi dışlamıyorlar. Rojava’da Ezidi – Müslüman evlilikleri çok var. Sadece bazı Ezidiler kızlarını Sünnilere vermiyorlar. Onun dışında sorun yok. Bizim inancımıza göre, Sünni bir kadın Ezidi bir erkekle evlenirse kadın Ezidi oluyor. O yüzden Hevi şuan Ezidi” diyor.

“Ezidi olduğunuz için İstanbul'da herhangi bir sorunla karşılaştınız mı?” sorusuna Ahmed, “İstanbul’a ilk geldiğim zaman Ezidilere yönelik olumsuz bir yaklaşım olduğunu gördüm ve ben de kimseye Ezidi olduğumu söylemedim, kimliğimi gizledim. Şimdi yine Ezidi olduğumu söylemiyorum. Bize Suriye ve Afrinli bazı akrabalardan başka kimse de gelmiyor” şeklinde yanıt verdi.

Ahmed ile Hevi’nin İstanbul’da dünyaya gelen erkek bebeği midesindeki rahatsızlık nedeniyle sadece 5 buçuk ay yaşayabilmiş.

MÜLTECİLİK KİMLİĞİ YOK

Yeni tip coronavirüs (Covid-19) sürecinde çalışmadığı için 2 aylık ev kirasını ödeyemediğini ifade eden Ahmed zorlu yaşamını şu sözlerle anlattı:

“2 ay kiramı ödeyemedim çünkü paramız yoktu. Ev sahibine ‘Param yok istersen bizi dışarı at’ dedim. O da 2 aylık kirayı bizden almadı. Allah’a şükürler olsun sonra işlerimiz açıldı üçüncü ayın kirasını verdim. O zamanlar İncirtepe Mahallesi’nde kalıyorduk. 2 ay oldu bu daireye taşınalı… Burada 600 TL kira ödüyoruz. 7 yıl boyunca orada kaldım, akrabalarımız burada olduğu için buraya geldik. Akrabalarımız da burada tekstilde çalışıyorlar. Çoğu ütücülük yapıyor. Çoğunun durumu iyi değil, çalışarak aldığımız para giderlerimizi karşılamıyor. Kira, elektrik, su, doğalgaz gibi masraflar fazla. Mutfak ve yiyeceğe bir şey kalmıyor. Şimdiye kadar kimse bize yardım etmedi, yardım eden olursa yok demeyiz.”

Ahmed son olarak, mültecilik kimlikleri olmadığı için devletin yaptığı yardımlardan faydalanamadıklarını söyledi.