Ayfer Düzdaş’tan yeni albüm: Kültürel birikim kaydedilmezse anlatıcısıyla birlikte yok olur

Yeni albümü çıkan Kürt müzisyen Ayfer Düzdaş, “Hepimiz biliyoruz ki bu kültürel birikim kaydedilmediği taktirde kaybedilen her anlatıcı ile birlikte yok olup gidiyor” diyor.

ANKARA (K24)

Kürtlerin kültürel yaşamında müzik çok ayrıcalıklı ve önemli bir role sahip. Müzik, Kürt kültüründe temel bir toplumsal işlevi yerine getiriyor. Bu nedenle Kürt müziği esas olarak “halk müziği” ve “anonim” olarak kabul ediliyor.

Savaşların, baskıların ve sürgünlerin Kürtlerin gündelik yaşamında taşıdığı izlerden ötürü destansı (epik) şarkılar oldukça fazladır. Diğer yandan dağlık bölgelerin ve ovaların; 4 parçaya ayrılmış Kürdistan’ın müzikleri arasında da farklılıklar söz konusu.

Kürt müzisyen Ayfer Düzdaş’ın çalışmaları da hem Alevi Kürt kültüründen hem de bu farklılıklardan beslenerek, genişliyor.

Ayfer Düzdaş, 2012 - 2014 yıllarında Malatya’nın Arguvan, Yazıhan, Kürecik, Hekimhan ilçeleri ve köylerinde yaptığı Kürtçe derlemelerin tamamını müzikseverlerle buluşturuyor.

Halk arasında Malatya “Arguvan Türküleri”, “Arguvan Ağzı”, “Arguvan Havası”, “Kilomên Arxawûn” olarak bilinen halk şarkılarını daha çok Kürtçenin Kurmancî lehçesiyle derleyen Ayfer Düzdaş, bu derleme çalışmalarını yaparken il ve ilçe merkezlerinin yanı sıra 15’ten fazla köy ziyaretinde bulundu, 18 kaynak kişiden, yöreye ait 90'nın üzerinde Kurmancî eser kayıt altına aldı.

Ayfer Düzdaş
Ayfer Düzdaş

Müzisyene göre çoğu derleme ilk kez gün yüzüne çıkıyor.

Ayfer Düzdaş bu çabasıyla, kaybolmakla yüz yüze kalan Arguvan Kılamları’nı birer kültürel değer olarak müzik tarihine kazandırıyor.

K24’e konuşan Kürt müzisyen Ayfer Düzdaş, hem yeni albümünden hem de derlemelerin öneminden söz etti.

Yaklaşık 20 yıldır sahada derleme yaptığını dile getiren Düzdaş, bu derlemelerin “Leylan” (2008), “Koçgiri Ağıtları” (2012) ve “Horasan’dan Çorum’a Kürt Alevi Ezgileri” (2017) adlı albümleriyle bir araya geldiğini belirtti.

Düzdaş, “Şimdiyse Arguvan Kılamları olarak bir albüme dönüştü” diyor.

Arguvan’ın farklı renk ve kültürel öğelere sahip olduğunu kaydeden Düzdaş, “Gidilmeyen, dokunulmayan, saklı kalan bir yer. Kendini, kendine bile ifade ederken sakınan, korkan, ürken bir yapıya sahip. Sindirilmiş, korkutulmuş, baskılanmış bir topluluk” ifadelerini kullanıyor.

"BASKILAR, BİRÇOK KÜLTÜREL UNSURUN UNUTULMASINA NEDEN OLDU"

Arguvan’da ciddi bir Kürt nüfusunun olduğunu söyleyen Düzdaş, sözlerine şöyle devam ediyor:

“Arguvan Türküleri çok bilinmesine rağmen Kürtçe ezgilerin hiç bilinmemesi, açığa çıkmaması büyük bir sıkıntı. Özellikle Kürt Alevilere yönelik uygulanan baskı ve asimilasyon politikalarından dolayı içe kapanık bir topluluk haline dönüşmüş. Kendi inancını, kültürünü gizli yaşamak zorunda kalmış. Bu da aslında birçok kültürel unsurun zamanla unutulmasına neden olmuş. Üzücü başka bir boyutu ise dillerini konuşmak istemeyen, şarkılarını söylemek istemeyen; kendinden ve kültüründen utanan bir topluluk haline dönüşmüş durumda.”

Ayfer Düzdaş
Ayfer Düzdaş

Arguvan’ın “dokunulmamış”, “gidilmemiş” ve “işlenmemiş" bir yer olduğunu kaydeden Düzdaş, “Kılamları saklı kalmış, çoğu unutulmuş. Bugüne değin buraya yönelik ciddi bir çalışma olmamış. Derli toplu yapılan sanırım tek çalışma bu. 2010 yılından itibaren köy köy dolaşarak yaklaşık 100’e yakın Kürtçe eser kayıt altına aldım. Bu albümde 13 esere yer verebildik. Albümün aranjesini ve yönetmenliğini Koçgirili müzisyen Caner Yılmaz yaptı. Sevgili Servet Kocakaya ile bir düet şarkımız var. Hassasiyetinden dolayı ayrıca teşekkür ederim kendisine. Ayrıca bu projede benimle köy köy dolaşan Mehmet Uçar, Mehmet Ali Çıplak, projeyi duyduğu andan itibaren desteğini esirgemeyen sevgili Turgut Öker’e, Arguvan Vakfı çatısı altında çalışma yürüten köy derneklerine, fotoğraf arşivini açan sevgili Rıza Parlak’a gönülden teşekkür ederim” diyor.

"SADECE SOLİST OLMAK TEK BAŞINA BENİM İÇİN BİR ŞEY İFADE ETMİYOR"

Ayrıca “Koçgirili Kürt Alevi bir kadın müzisyenim. Baskı ve asimilasyondan payını alan bir müzisyen… İçinden geldiğim toplumsal gerçekliğin dışında kendimi tutmadan müzik yapmaya çalışıyorum” diyen müzisyen Ayfer Düzdaş, şunları dile getiriyor:

“Kürt olduğunuz, Alevi olduğunuz için yok sayılıyorsunuz. Dilsel, inançsal ve kültürel olarak bir baskılanma durumu söz konusu. Okulda, işte… Bu yaşanılan durum kendini, çevreni ve içinde bulunduğun toplumsal gerçekliği sorgulamana neden oluyor. Sosyal gerçekliğiniz bu olunca içsel bir sorgulayış başlıyor. Sizi şekillendiren topraklara bir dönüş oluyor. Sadece solist olmak başlı başına benim için bir şey ifade etmiyor. Yerel ile buluşunca anlam kazanıyor yaptıklarınız. Bu anlamda bugüne değin Leylan, Koçgiri Ağıtları, Horasan’dan Çorum’a Kürt Alevi Ezgileri ve son olarak da Arguvan Kılamları olmak üzere dört albüm çalışması yaptım.”

Ayfer Düzdaş
Ayfer Düzdaş

Genellikle köy ve doğa toplumlarında sık görülen temaların olduğunu söyleyen Düzdaş, “Sevda, gurbet, ölüm ve ayrılık üzerine söylenir kılamlar. Yaşamın içinden beslenir. Tarlada ot biçerken, yaylaya çıkarken, koyun otlatırken ya da ölüm anında yakılan ağıtlar da bulur ifadesini” diyor.

"KAYBOLAN GELENEKSEL ÖĞELERİ YAŞATMAK BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ"

Sahada derleme yapmanın da öneminden söz eden Düzdaş, şunları vurguluyor:

“Kültürünü bilmeyen, anlamayan, üzerinde kafa yormayan günü birlik yaşayan, anında tüketen bireyler haline geldik. Her gün kendi gerçekliğimizden biraz daha uzaklaşıyoruz. Dijitalleşen insan yaşamında ve kültürel yapısındaki hızlı değişim, kültürel yozlaşmayı beraberinde getirdi. Bundan dolayı köy köy dolaşıp kayıtlar yapmak, hızla kaybolan geleneksel öğeleri korumak, yaşatmak ve gelecek kuşaklara aktarmak benim için çok önemli. Hepimiz biliyoruz ki bu kültürel birikim kaydedilmediği taktirde kaybedilen her anlatıcı ile birlikte yok olup gidiyor.”

Ayfer Düzdaş
Ayfer Düzdaş

Gelecek çalışmalarından da söz eden Düzdaş, “Bu projemizi sınırlı sayıda CD olarak da bastık. Çok güzel kılamlarımız var. Şarkılarımız arada kaynamasın diye dijitalde klipleştirerek tek tek yayına sunacağız. Özellikle Kürt Alevilerin yaşadığı bölgelerde derleme çalışmalarımı sürdürmek istiyorum. Hemen akabinde bu çalışmaları somutlaştıracağım” ifadelerini kullanıyor.