Hamaney: "Nükleer silah hedefimiz yok"

İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney, "ABD ile müzakere milli menfaatlerimize hiçbir katkı sağlamaz. Anlaşma ülkeye bir yarar sağlamadığı gibi herhangi bir zararı da ortadan kaldırmaz yani tamamen faydasızdır." ifadelerini kullandı." dedi.
Hamaney, 23 Eylül Salı günü, devlet televizyonunda halka hitaben yaptığı konuşmada, ABD ile nükleer müzakereler, ülkenin nükleer programı ve İsrail’le yaşanan 12 günlük savaşa ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İsrail’in İran’a yönelik saldırılarında asıl amacın rejim değişikliği olduğunu söyleyen Hamaney, "Komutanlara yönelik saldırılar yalnızca bir araçtı. Düşman, bazı askeri ve etkili isimleri ortadan kaldırarak ülkede kaos çıkarabileceğini, Tahran’da kendi unsurlarını harekete geçirip halkı sokağa dökerek İslam Cumhuriyetini yıkabileceğini düşündü. Yani asıl hedef İslam Cumhuriyetinin kendisiydi." sözlerini sarf etti.
ABD ile nükleer müzakereler konusunda da değerlendirmelerde bulunan Hamaney, "Uzun yıllar boyunca edindiğim bilgi, gözlem ve tecrübelerime dayanarak milletime söylüyorum, 20 veya 30 yıl sonra şartlar değişir belki ancak bugünkü şartlarda ABD ile müzakere milli menfaatlerimize hiçbir katkı sağlamaz. Anlaşma ülkeye bir yarar sağlamadığı gibi herhangi bir zararı da ortadan kaldırmaz yani tamamen faydasızdır." ifadelerini kullandı.
Hamaney, ABD’nin dayattığı müzakerelerin İran’ı çıkmaza sürüklediğini belirterek, "ABD tarafı müzakerelerin sonucunu en baştan kendisi belirlemiş durumda. Onların kabul ettiği tek müzakere, İran’daki nükleer faaliyetlerin ve zenginleştirmenin durdurulmasıyla sonuçlanacak bir süreçtir. Yani masaya oturalım ve sonunda ne derlerse o olsun istiyorlar. Bu artık müzakere değil, açık bir dikte ve dayatmadır." dedi.
ABD’nin füze programını da hedef aldığını söyleyen Hamaney, "Karşı taraf müzakere edelim diyerek sonucunda İran’ın uranyum zenginleştirmeyi tamamen bırakmasını istiyor. Birkaç gün önce de İran’ın uzun, orta ya da kısa menzilli hiçbir füze sahibi olmaması gerektiğini söylediler. Yani İran’ın eli öyle bağlı kalsın ki saldırıya uğradığında bile karşılık veremesin. Bu yaklaşım fayda değil, tamamen zarar getirir. Böyle bir müzakere zorbalık, ABD’nin dayatmalarını kabul etmek demektir ve asla gerçek bir müzakere sayılamaz" ifadelerini kullandı.
İran’ın tehdit altında masaya oturmayacağını vurgulayan Hamaney, "Böyle bir müzakereyi kabul etmek, İran’ın tehditlere boyun eğdiğini göstermek olur. Eğer bu şartlarda masaya oturulursa bunun anlamı her tehdide karşı korkup geri adım atan ve teslim olan bir ülke olmaktır. Böyle bir yaklaşım kabul edilirse bunun sonu gelmez. Bugün zenginleştirmeyi durdur derler, yarın füze sahibi olmayın derler, ertesi gün şu ülke ile ilişki kurmayın ya da tam tersine mutlaka ilişki kurun derler. Bunun sonu yok" dedi.
İran’ın nükleer silah peşinde olmadığını da yineleyen Hamaney, "Bugün uranyum zenginleştirmede yüksek bir seviyedeyiz. Nükleer silah üretmek isteyen ülkeler bu oranı yüzde 90 saflığa kadar çıkarıyor, ancak biz silaha ihtiyaç duymadığımız ve nükleer silah sahibi olmamayı tercih ettiğimiz için bu seviyeye ulaşmadık." diye konuştu.