Başkan Barzani Erbil'de KDP'nin seçim kampanyasını başlattı

Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Genel Başkanı Mesud Barzani’nin liderliğinde düzenlenen törenle KDP Erbil’de seçim kampanyasını resmen başlattı.

KDP, bugün (12 Ekim Pazar) Irak Parlamento seçimlerine katılacak adayları tanıtmak ve Erbil’de seçim kampanyasını başlatmak amacıyla bir tören düzenledi.

Tören, Başkan Barzani liderliğinde KDP Genel Başkan yardımcıları Neçirvan Barzani ve Mesud Barzani’nin katılımıyla başkent Erbil’deki Saad Abdullah Konferans Salonunda gerçekleştirildi.

Törende konuşan Başkan Barzani, her seçimin önemli olduğunu ve her seçim farklı koşullarda gerçekleştiğini belirtirken, Arap ve Türkmenlerin KDP’nin 275 numaralı listesinden Irak Parlamento seçimlerine katılmasından oldukça mutluluk duyduğunu söyledi. 

Farklı bileşenlerin KDP listesindeki varlığını partinin ilkelerini geliştireceği, partiyi güçlendireceği ve KDP’nin gerçek politikasını ortaya koyacağını savunan Başkan Barzani, “Bu listede yer almanız Kürdistan Demokrat Partisi'nin gücüne bir güç daha katacaktır. Hepinizin Kürdistan halkının ve Iraklı her bireyin hakkını birlik olarak savunmasını istiyorum.” dedi.

Tüm adaylara başarılar dileyen Başkan Barzani, “Önemli olan listenin kazanması, hepiniz seviliyorsunuz, hepiniz kardeşsiniz, önemli olan 275 numaralı listenin kazanması, liste başarıya ulaşırsa, hepiniz başarıya ulaşmışsınız demektir. Listeyi başarılı kılmaya odaklanmalısınız.” diye konuştu. 

Birinci Dünya Savaşı’nın ardından kurulan Irak’ın tarihinden söz eden Başkan Barzani, “I. Dünya Savaşı sonrasında kurulan Irak devleti, Lozan Antlaşması'nın imzalanması ve Sevr Antlaşması'nın bozulmasıyla, Kürtler ve Arapların ülkeyi paylaşması temelinde kuruldu. Sadece Güney Kürdistan'a Irak'la mı yoksa Türkiye'yle mi birlikte olacağı konusunda kendi kaderini belirleme hakkı verildi, diğerleri de tüm bölge bölündüğü gibi bölündüler. O dönemde Güney Kürtleri, yönetimi paylaşmaları koşuluyla Irak devletiyle birlikte olmaya oy verdiler. Ancak ne yazık ki yönetimde pay almama bir yana, vatandaşlık hakkımızda olmadı, sonra da yaşam hakkımız da kalmadı. Ortaklığımız Enfal, kimyasal saldırılar ve köylerimizin yıkımı oldu. Daha da üzücü olanı, 2003'ten sonra Enfal ve kimyasal saldırı mağdurlarının ailelerinin ve çocuklarının ekmeğini kestiler. Mağdurlara tazminat ödemek yerine, ekmeklerini kestiler.” ifadelerini kullandı.

Ekim ayında yapılması planlanan seçimlerin tüm Irak için yeni bir fırsat getirmesi ve hem Kürdistan Bölgesi hem de Irak açısından yapılan hataların tekrarlanmaması temennisinde bulunan Başbakan, “Kürdistan halkı yapılan tüm zulümlere rağmen, meydanlarda mertçe ve gururla durdu, boyun eğmedi, haklarını ve varlıklarını cesurca savundu. Barış için hiçbir fırsatı kaçırmadılar. 1963, 1964, 1966, 1970, 1991 tüm bu tarihlerde barış için müzakereler yapıldı, ancak bunun sonucunda ne yazık ki savaş yeniden başladı. Çünkü haklara, bir arada yaşamaya ve demokrasiye inanmıyorlardı. Eylül Devrimi'nin sloganı ‘Irak'a Demokrasi, Kürdistan'a Özerklik’ idi. O dönemde KDP’nin teşhisi çok doğruydu. Irak'ta demokrasi olmazsa ne Kürtler, ne Araplar, ne Türkmenler, ne de herhangi bir din haklarından yararlanamaz.” diye konuştu. 

“Gerçek demokrasi olmalı, o zaman haklar garanti altına alınır. Kürdistan halkına karşı işlenen tüm suçlara rağmen, fırsat geldiğinde Kürdistan halkı yiğitçe ve insanca davrandı.” diyen Başkan Barzani, “Altın fırsat 2003'tü. 2003'te Baas rejimi çöktü ve tüm Iraklılar için altın bir fırsat doğdu. Biz Bağdat'a saf niyetlerle ve ortaklık, denge ve uyuşum temelinde yeni bir Irak'ı hep birlikte kurma iradesiyle gittik. 2005 yılında anayasa yapılana kadar bu Irak'ı yaratmak için elimizden geleni yaptık. Bu anayasa için bizim kadar çabalayan olmadı.” dedi. 

Mevcut seçim yasasının pekte adil olmadığını vurgulayan Başkan Barzani, 11 Ekim’de yapılacak seçimlerde uygulanacak seçim yasasının bir sonraki seçimlerde değiştirilmesini temenni etti. 

Başkan Barzani, “Bağdat'ta bölgeye karşı olanlara, özellikle Parlamentoda bölgeye kimin daha fazla karşı olduğu konusunda yarışanlara Anayasada birkaç madde olduğunu hatırlatmak isterim. Bu maddeleri okusunlar. O zaman bölge yasaları ihlal mi etti yoksa bölgeye zulüm yapıldı mı onu anlarlar.” diye konuştu. 

Anayasanın 115. maddesinin bölgeye birçok hak tanıdığını ancak uygulanmadığının altını çizen Başkan Barzani, sözlerini şöyle sürdürdü:

“121. madde ise bölgenin yetkilerini ele alıyor. Size ve tüm Iraklılara açıklamak isterim ki, 2007 yılında Pirmam'da Kürdistan Bölgesi heyeti, federal hükümet heyeti ve diğer ülkelerden uzmanlar arasında ABD ve İngiltere büyükelçilerinin bulunduğu heyetlerle birçok toplantı yapıldı. Şubat 2007'de petrol ve gaz yasası konusunda çok yerinde bir anlaşmaya vardık. Yasa tasarısı Irak Bakanlar Kurulu'na gitti. Bir bakan, ‘Kürtler su ile petrolü birbirinden ayırt ediyor, bu yükümlülüğü kendimize neden yükleyelim.’ demişti. Bu yasanın geçmesine izin vermediler. Dolayısıyla petrol ve doğalgaz konusunda bir sorun çıktıysa, bunun sorumlusu Kürdistan Bölgesi değil, Bağdat'tır. O dönem yasa çıksaydı çok iyi olurdu. Bu sorunların hiçbiri yaşanmazdı. Kürdistan Bölgesi Hükümeti, federal hükümet ve şirketler arasındaki anlaşmanın devam etmesini ve yasada gerekli değişikliklerin yapılmasını umuyorum. Petrol ve gaz yasasının bu esaslar doğrultusunda bir an önce çıkması gerekiyor ve bu konuda hiçbir şüphemiz yok, bu anlaşmaya hazırız.”

 
Fly Erbil Advertisment