HPG: Türkiye'den çekilmemizin amacı barış sürecini korumaktır

"Koşullar yaratılırsa çekilme rahat yapılır"

HPG Komuta Konseyi üyesi Devrim Palu, güçlerinin Türkiye'den çekilmesinin amacının barış sürecini korumak olduğunu belirtirken, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün sürecin devamlılığı açısından hayati önem taşıdığını söyledi. 

Hêzên Parastina Gel (HPG) ve Yekîneyên Jinên Azad-Star (YJA-Star), 5-7 Mayıs tarihlerinde gerçekleşen PKK 12'inci Kongresi’nin kararları kapsamında “Medya Savunma Alanları”na çekilmeye başladı. 

Geri çekilmeye dair bugün Kandil’de açıklama yapıldı. Geri çekilen 8’i kadın toplam 25 gerilla da açıklamaya katıldı.

Devrim Palu, çekilme sürecine dair AFP'ye açıklamalarda bulunarak, “Bu süreci engellemek isteyenler var ama bizim şu anda attığımız adım bu tür girişimlerin önüne geçmektir, aksi takdirde sürece zarar verebilirler.” dedi. 

HPG Komuta Konseyi üyesi Palu, İmralı’da tutuklu bulunan Öcalan’ın özgürlüğünün, barış sürecinin etkili bir şekilde ilerletilmesi açısından kritik öneme sahip olduğunu da vurguladı.

MA’ya da konuşan Palu, Abdullah Öcalan’ın talebi üzerine geri çekilme süreci başlattıklarını ve herhangi bir provokasyona izin vermek istemediklerini kaydederek, “Risk teşkil eden yerler öncelikli olarak böyle bir karara gidildi ve böyle bir geri çekilme gerçekleşti.” dedi.

Bugün yapılan açıklamada yer alan "geçiş hukuku" ifadelerine dikkati çeken Palu, “Yeni bir stratejiye gittik; demokratik siyaset stratejisi. Geçiş hukuku şu anda içinde bulunduğumuz koşulların zeminin anayasal zeminde karşılığının olmasıdır.” sözlerini sarf etti. 

Kendilerine dönük olumsuz yaklaşımlardan vazgeçilmesi gerektiğini söyleyen Palu, “Geçiş hukuku; eğer karşılıklı bir müzakere durumu varsa karşılıklı adımların atılması gerekiyor. Bir de bizim için biraz belirleyici olan Önderliğin durumudur. Önderliğin koşullarının düzeltilmesidir, Önderliğin özgürlüğüdür. Eğer bu konularda yasal ve anayasal bir zemin olursa Geçiş Hukuku budur yani. O zaman bu süreç çok farklı bir boyuta da geçer.” diye konuştu. 

Abdullah Öcalan’ın 40 yılı aşkın bir süredir varlığını sürdüren hareketlerinin öncüsü olduğunu vurgulayan Palu, “Onun için Önderliğin koşulları veya bireysel özgürlüğü çok önemli. Bu sadece hareket açısından değil, Kürt halkı açısından da bu böyle. Şu anda dört parça Kürdistan’da eğer Kürt varlığı veya Kürt statüsü hakkında bir tartışma yürütülüyorsa bu Önderliğin mücadelesinin sonucudur. Onun için Önderliğin özgürlüğü bizim için çok önemli.” ifadelerini kullandı.

Halkın sürece katılımının çok önemli olduğunun altını çizen Palu, şu açıklamayı yaptı:

“Çünkü tartışılan PKK ile devlet güçlerinin müzakeresi değil veya mesela PKK’nin sorunu değil. Bir Kürt sorunundan bahsediyoruz. Bir halk gerçekliği var. Kürtler bu coğrafyanın en kadim halklarından bir tanesi. Yani 52 yıllık bir tarih veriyoruz. Fakat çok çok öncesine kadar giden bir mücadele gerçekliği vardır. Kadınlar ve gençler toplumun en dinamik güçlerindendir. Eğer halk bu sürece aktif bir biçimde katılmazsa, kendi kararlılığını ortaya koymazsa yanlış olur. Bu sürecin çok temel bir ayağının eksik kalması anlamına gelecektir. O yüzden halk bu sürece güçlü bir biçimde sahip çıkmalıdır.” 

“Silaha aşık değiliz.” diyerek, demokratik siyaset vurgusu yapan Palu, “Mesela bu geri çekilme yapan gruplarımızın hepsi çok zor koşullarda bunu yaptılar. Herhangi bir provokasyon veya farklı bir durum gelişmesin diye. Koşullar daha olgun hale getirilirse, biraz daha rahat koşullar yaratılırsa belki bu çekilme biraz daha rahat yapılabilir. Bu koşullarda bu belli bir zaman alacaktır. Çünkü çok zorlayıcıdır koşullar. Her bölgeden, her eyaletten arkadaşlar geldi. Operasyonlar ve pusulamalarla belli zorlukları oldu. Engeller oluştu. Yani tamamen gerilla kurallarıyla, kendimize güvenerek, o doğrultuda gelişler oldu. Öyle rahat bir yaklaşım yoktu.” şeklinde konuştu. 

 
Fly Erbil Advertisment