DEM Parti: Komisyonun İmralı’ya gitmesi yeni bir başlangıcın işareti olacak
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, artık üzel sözlerin yeterli olmadığını, somut adımların atılması da gerektiğini vurguladı.
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, 20 Kasım 2025 Perşembe günü partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi.
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun yarın yapacağı toplantının gündeminin Abdullah Öcalan ile görüşme olmasının yeni bir başlangıcın işareti olacağını belirten Doğan, "Resmen yeni bir aşamaya geçmiş olacağız. Kastım ikinci aşama." dedi.
Duhok’ta Kürdistan Amerikan Üniversitesi tarafından bu yıl altıncısı organize edilen Orta Doğu Barış ve Güvenlik Forumu'na da değinen Ayşegül Doğan, "Duhok’ta çok önemli bir konferans gerçekleşti. Dünden bu yana pek çok farklı kesimin de yakından takip ettiği bir konferans. O konferanstan Türkiye'yi ilgilendiren önemli mesajlar var." sözlerini kullandı.
"Tüm siyasi partiler, tüm Türkiye tarihin sınavı ile karşı karşıya." diyen DEM Parti Sözcüsü Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Komisyon İmralı'ya gitsin mi sorusuna yanıt aranıyor haftalardır. Yanıtı belli. Bir eşik yaratıldı. Bu atlanmaya çalışılıyor şimdi. Bu bir soru ya da sorun olmamalı. Olmaması gerektiğini defalarca söyledik. Çünkü söz konusu olan barış ve bu barışın mimarı da Öcalan’dır. Barışın yolu bunu hatırlatmaktan geçer. Onlarca yıldır sürdürdüğü çabayı anımsamaktan ve bunu anlamlandırmakdan geçer.
Bununla yüzleşmekten geçer. Bu hakikati kabul etmekten geçer. Dolayısıyla bu bir sorun değildir. Bu durumda biz siyasetçilere ve siyasi partilere düşen aklımızı doğru kullanmaktır. Ama bu ne kadar önemliyse, siyasi aklı doğru bir zamanda, doğru yerde, söz konusu momenti kaçırmadan kullanmak, bunun için değerlendirmek ne kadar önemliyse vicdanımıza ve kalbimizin sesine de kulak vermek ve dinlemek o kadar önemli.
Herkes aklını, kalbini ve vicdanını ortaya koyarak konuşmalı ve buna göre bir karar almalıdır. Bu savaşın sürmesinden mi yanasınız, yoksa müzakereyle sorunların çözümünden mi yanasınız? Biz barışın gelmesinden yanayız. Biz Türkiye'nin demokratikleşmesinden yanayız. Biz eşit kardeşlikten yanayız. Biz yüzleşmekten yanayız. Biz inkarcılık dönemini topluca geride bırakmamız gerektiğini düşünüyoruz ve bunun için mücadele ediyoruz.
Bunun için müzakereyi çok önemli buluyoruz ve bunun için siyasi ve hukuki zemini güçlendirecek her adımı çok değerli buluyoruz. Bu anlamda tarihi görev elbette siyasilere düşüyor. Burada tabii ki çıkarlar değil, fikirler konuşmalı dedik en başından beri. Oy kaygıları, anketler, siyasi hesaplar ya da siyasi ikbal planları yapılmamalı dedik. Çünkü ikbal dediğimiz şey Türkiye'nin demokratikleşmesinde. Türkiye'nin güvenli geleceği eşit kardeşlikte. Türkiye'nin birliği ve beraberliği onurlu ve kalıcı bir barışta yatıyor. Bunu hep birlikte yaratabiliriz. Çok önemli bir andayız. Çok tarihi bir fırsatla karşı karşıyayız ve bu eşiği atlamalıyız. Bunu ıskalamamalıyız."
Güzel sözlerin yeterli olmadığını, somut adımların atılması gerektiğini vurgulayan Ayşegül Doğan, "Zaman zaman güzel sözler söyleyeceğimiz ve sorunları palyatif bir şekilde çözmeye çalışacağımız ya da bunları çözüm önerileri gibi kamuoyuna anlatmaya çalışacağımız dönemi çoktan geride bıraktık." dedi.
Komisyonun vereceği kararın Türkiye'nin geleceğini ilgilendirdiğini belirten Doğan, "Önümüzdeki yüzyılı ilgilendiriyor. Bu, bir risk değil, bir fırsat. Tüm siyasiler için bir fırsat. Tüm siyasetçiler için bir fırsat. Toplumsal bir fırsatı kalıcı hale getirmenin imkânını doğru zamanda, doğru yerde değerlendirmenin olanağı bu. O nedenle biz bu fırsatı pekiştirecek adımları atmaktan, bunları teşvik etmekten, bu konuda sorumluluk üstlenmekten kaçınmıyoruz." diye konuştu.
İmralı’ya gidecek komisyon üyelerini belirlediklerini duyuryan Doğan, "Biz DEM Parti olarak Komisyonda oluşturulacak heyette İmralı Adası'na gidecek komisyon üyemizi de belirledik. Eğer bir kişiyle temsil edilirse DEM Parti, Grup Başkanvekilimiz aynı zamanda Komisyonda da koordinatör grup başkan vekili olarak görev üstlenen arkadaşımız Gülistan Kılıç Koçyiğit bizi temsilen o heyette yer alacak. Eğer birden fazla kişiyle temsil edilecek olursak DEM Parti olarak bu heyetin içinde, o zaman Komisyon üyelerimizden bir isim daha belirleyeceğiz ya da gerektiği kadar isim belirleyeceğiz. En geniş katılımla, en geniş temsiliyetle kurulacak bir heyetin İmralı Adası'nda Sayın Öcalan'la görüşmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.
Ayşegül Doğan, konuşmasının sonunda, "Türkiye, Kuzey ve Doğu Suriye ile bugün Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile kurduğu ilişkilerin bir benzerini, hatta daha ilerisini kurmayı hedeflese; dostluk kursa, temas halinde olsa; tıpkı Kürdistan Bölge Başkanı Türkiye’de ağırlandığı gibi, tıpkı Sayın Neçirvan Barzani ve Sayın Mesut Barzani’nin Türkiye’de ağırlandığı gibi, Sayın Mazlum Ebdî de Türkiye’de ağırlansa; var olan sorunlar yüz yüze konuşulsa, diyalog ve temasla aşılmaya çalışılsa, güzel olmaz mı? Kime, nasıl bir zararı olabilir bunun? Olsa olsa halklar yararına, çok önemli bir adım atılmış olur. Barış için. Üstelik bölgesel bir barışı hedeflemek için de bir adım atılmış olur. Beklentimiz, Türkiye’nin böyle adımlar atmasıdır." dedi.
